Dışişleri Bakanı Fidan’ın seçim sahalarındaki profili

BU köşedeki uğraşımın bir parçası olarak dış politika alanındaki gelişmeleri yakından izlerken sıkça Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a odaklanıyorum.

Bu çerçevede Türkiye’nin dış siyasetine ilişkin yaptığı konuşmaları, verdiği mülakatları, sosyal medya paylaşımlarını mümkün olduğu kadar süreklilik içinde okumaya ve değerlendirmeye çalışıyorum.

Kendisinin, bakanlık görevine geldiği geçen haziran ayından sonraki dönemde bu köşede adını en çok geçirdiğim siyasi şahsiyet olduğunu tahmin ediyorum.

Fidan’ı yakından izliyor olmam, geride bıraktığımız yerel seçim kampanyası dönemi sırasında kendisinin Türkiye’nin muhtelif şehirlerinde yürüttüğü ve dış politika mesajları da verdiği seçim çalışmalarının ister istemez radarıma takılmasına yol açtı.

*

Dışişleri Bakanı’nın seçim mesaisi, ilk olarak 13 Mart tarihinde Ankara’ya komşu Kırıkkale’de çarşıda yaptığı esnaf ziyaretleri ve ardından burada partisinin il örgütünün düzenlediği iftardaki konuşması ile dikkatime geldi.

Kırıkkale, seçimde Cumhur İttifakı bileşenleri AK Parti ile MHP’nin yarışa kendi adaylarıyla katıldıkları bir şehrimizdi. Fidan’ın 13 yıl süreyle MİT Müsteşarlığı görevinde bulunmuş, terörle mücadelede ön planda rol oynamış kimliğiyle sahaya çıkmasının, Kırıkkale’nin milliyetçi dokusu içinde AK Parti açısından belli bir etki yaratmasının hedeflendiği tahmin edilebilir.

*

Ardından Fidan’ın seçim çalışmaları başka illere yayıldı. Fidan, 17 Mart’ta Mudanya’ya gitti; buradaki temaslarını akşam Bursa’da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Rumeli-Balkan Türkleri İftar Programı” izledi.

Bursa, nüfus yapısı itibarıyla Türkiye’deki Rumeli göçmenlerinin toplandığı en önemli merkezlerinden biri. Balkan damarının kuvvetli attığı bir şehrimiz. Fidan, bu iftarda yaptığı konuşma ağırlıklı olarak Türkiye’nin Balkanlar’da izlediği politikalar ve bu coğrafyada artan etkisi gibi temalar üzerine yoğunlaştı, “Bugün Balkanlar’da 30 yıl önceki gibi acılar artık yaşanmıyorsa, bu Türkiye sayesindedir” dedi. Konuşmasının özü, Rumeli kökenli bir camiaya “Balkanlar’da sağlamız” mesajını taşıyordu.

Tabii, yeniden aday olan AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a da kuvvetli bir destek çıktı, Bursa Belediyesi’nin “Balkanlar’ta sorumluluk üstlenen stratejik bir aktör olduğunu” söyledi.

*

Fidan,19 Mart’ta Orta Anadolu’da Kırşehir il merkezine gitti. Şehir merkezindeki esnaf ziyaretleri, halkla temaslarının ardından akşam AK Partili adayların da katıldığı bir iftarda partililere hitap etti. Konuşmasında “Bozkır’ın tezenesi, Kırşehir’in gururu” büyük halk ozanımız Neşet Ertaş’ı kuvvetli göndermelerle anmayı ihmal etmedi.

Ve İstanbul... Dışişleri Bakanı, 23 Mart’ta İstanbul’a gelerek, Eyüpsultan başta olmak üzere İstanbul’un muhtelif ilçelerinde yoğun bir program izledi. Burada kendisini AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum ile birlikte gördük. Yaptığı konuşmalarda Kurum’u överek başkanlığı için destek istedi. Örneğin, İstanbul depremine ciddi bir hazırlık yapmak isteniyorsa, Kurum’un büyükşehir belediye başkanı olması gerektiğini söyledi.

Fidan, iki gün sonra 25 Mart’ta bu kez AK Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Turgut Altınok’la birlikte Keçiören’deydi.

*

Dışişleri Bakanı, ertesi günü 26 Mart’ta Adana’daydı. Bir sonraki gün 27 Mart’ta ikinci kez İstanbul’a geldi. Pendik ve Sarıyer ilçelerinde sahadaki çalışmalarının ardından akşam yine Sarıyer’de “Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Koruma Vakfı”nın düzenlediği iftara katılarak burada bir konuşma yaptı.

Sarıyer’de seçim öncesinde CHP oylarının bölünmesi ihtimalinin AK Parti açısında bir imkân yarattığı hesaplanmış olmalı ki, AK Parti kurmayları herhalde bu nedenle CHP’nin yönetimindeki bu ilçeye Fidan’la yüklenmek istemişlerdi.

Kampanyanın sonu yaklaşırken 29 Mart Cuma günü kendisini bu kez İzmir’de AK Parti adayı Hamza Dağ’a destek aramak üzere Kemalpaşa ilçesinde esnaf ziyaretlerinde ve İzmir Ticaret Odası’ndaki “İzmir İş Dünyası Buluşması” etkinliğinde gördük. Fidan, bu konuşmasında Ak Parti’nin, İzmir’i “küresel stratejik pazarlara erişebilen bir dünya şehri yapma” hedefini vurguladı.

Fidan, seçim çalışmalarını kampanyanın son günü olan 30 Mart’ta bu kez Ankara’nın Mamak ilçesinde esnaf ziyaretleri ve halkla temaslarıyla sonlandırdı.

*

Seçim mesaisinin başlangıcı için 13 Mart Kırıkkale gezisini esas alırsak, sonraki zaman zarfında iki yurtdışı gezisi olmuş Dışişleri Bakanı’nın. Birinde 15 Mart’ta Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Dışişleri Bakanları üçlü toplantısı için Bakü’ye gitmiş. Ayrıca, 21 Mart’ta Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın düzenlediği Birinci Nükleer Enerji Zirvesi’ne katılmak üzere Brüksel’e uçmuş. Bundan bir gün önce 20 Mart’ta İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares’i Ankara’da ağırlamış.

*

Fidan, AK Partili adayların seçim kampanyalarını desteklemek üzere yaptığı yurtiçi gezilerinin önemli bir bölümünü sosyal medya hesaplarından da paylaşmış. Bu paylaşımlarda, gittiği şehirlerde, ilçelerde kendisini halkla, esnafla yakın temas halinde gösteren, yaşlı amcalarla, teyzelerle sarıldıkları, kendisinin gençler tarafından çevrelendiği fotoğraflar hemen göze çarpıyor. Halka dokunan bir dışişleri bakanı imajı karşımıza çıkıyor bu görüntülerde.

Buna karşılık seçim çalışmaları sırasında yaptığı konuşmalar incelendiğinde, şahsını ön plana çıkartan vurgulardan, birinci tekil şahısla başlayan cümlelerden kaçınan bir çizgi gözleniyor. Her seferinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğini merkeze alan, geçen yirmi yılı aşkın AK Parti döneminde dış politika ve terörle mücadele alanında yaşanan gelişmeleri bu bakış üzerinden vurgulayan kuvvetli bir anlatı hâkim bu konuşmalara.

Fidan’ın iç politika kulvarındaki söyleminin dikkat çeken bir başka yönü, hitaplarında genellikle AK Parti’nin rakiplerine dönük çatışmacı, kavgacı bir dil kullanmaktan da uzak durmasıdır.

*

Tabii Dışişleri Bakanı kimliği konuşmalarına kuvvetli bir şekilde yansıyor. Bu kimliğinin bir uzantısı olarak İsrail’in Gazze’deki mezalimi ve Ukrayna savaşı sıkça karşımıza çıkan başlıklar olarak beliriyor. Terörle mücadelenin de yine en sık gündeme getirdiği temalarından biri olduğunu belirtelim.

Bu arada, Fidan’ın konuşmalarında ele aldığı dış politika meseleleri ile yerel düzeydeki durum arasında zaman zaman ilişkilendirme yapması da not edilebilir. Bunlardan birine geçen hafta çarşamba akşamı Sarıyer’de düzenlenen iftardaki konuşmasında Karadeniz ve Boğazlar’dan söz ettiği bölümde rastladım. Dikkat çekici bulduğum bu duruma değinmeden geçemeyeceğim.

*

Fidan, bu hitabında 31 Mart seçimlerini “yerelden küresele her alanda şahlanış için bir şans” olarak niteliyor. Ardından konuyu Ukrayna’ya, Karadeniz’e getirip, oradan meseleyi Sarıyer ile ilişkilendiriyor şu sözleriyle:

“Ukrayna’da savaşın geniş bir coğrafyaya yayılmaması için, yeni bir enerji ve gıda krizi çıkmaması için verdiğimiz bütün mücadelenin ana sahnesi Boğazlar ve Karadeniz... Sarıyer bu yüzden akışına bırakabileceğimiz bir yer asla değil. Bunlar ve diğer bütün aciliyet arz eden konularda etkin şekilde ilerlemek için, Ankara ile İstanbul arasında, Ankara ile Sarıyer arasında uyumu ve fikir birliğini yeniden sağlamak şart...”

Bir başka anlatımla, Sarıyer’deki seçimle Karadeniz jeopolitiği de bir anlamda ilişkilendirilmiş oluyor Fidan’ın bakışında.

*

Fidan’ın ilk kez iç politika kulvarına çıktığı saha çalışmalarıyla ilgili başlıca gözlemlerimi, seçimin geride kalmasının ardından bu şekilde özetleyebilirim.

Önceki gün ve dünkü haberlere baktığımda, Fidan NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılmak üzere ittifakın Brüksel’deki merkezinde görülüyordu. Kırıkkale, Eyüpsultan, Mamak’taki esnaf ziyaretlerinden NATO koridorlarına doğru sert bir geçiş yapmıştı Dışişleri Bakanı.