Seçimi CHP mi kazandı, AK Parti mi kaybetti?

31 Mart yerel seçimleri beklenenin çok ötesinde sonuçlar üretti. Seçimden hemen sonra yapılan değerlendirmelerde, seçime genel katılımın düşük olması nedeniyle, sandığa gitmeyen AK Parti’li seçmenin CHP’nin zaferinde esas belirleyici olduğu konuşuluyor. Ancak sandık bazlı analiz daha farklı tabloya işaret ediyor. Bunun detaylarına gelmeden önce seçim sonuçlarında etkisi olan üç önemli konuyu değerlendirmekte fayda var.

Ekonomi algısı Mart öncesi toparlanmadı

Mayıs 2023 seçimlerinden önce önemli varsayımlardan bir tanesi, kötü giden ekonomik gidişatın memnuniyetsiz AK Parti’li seçmeni, içinde sağ ve muhafazakar partileri de barındıran muhalefet bloğuna yönelteceğiydi. Ancak bu olmadı. Bunun bir siyasi bir de ekonomik nedeni var.

Siyasi gerekçe, muhalefetin birliğinin AK Parti seçmeninde güven yaratmaması olarak özetlenebilir. Ekonomik nedense hükümetin seçim öncesi gerçekleştirdiği mali genişleme ile seçmenin ekonomi algısını göreceli olarak düzeltmeyi başarmasıydı. Hatırlayalım; o dönemde asgari ücret artışı ve ikinci bir artış yapılacağının sözünün verilmesi, EYT kararının çıkması ve KKM gibi uygulamalar, daha sonra felakete gidecek sonuçlar üretse bile, seçim öncesi algının toparlanmasına neden olmuştu.

Ancak hükümet benzer bir mali genişlemeyi Mart 2024 seçimlerinde önce yapamadı. Yüzde 50’lik asgari ücret artışından sonra özellikle emeklilerin yaşadığı hayal kırıklığı bunun en çarpıcı örneklerinden. Aşağıdaki grafik Türkiye Raporu ölçümlerine göre konomi algısında Mayıs 2023 ve Mart 2024 seçimlerinden önceki değişimi gösteriyor. Yukarıda tarif ettiğim gibi Mart 2024 seçimlerinde öncekine benzer bir toparlanma olmadığını görüyoruz.

Hedef 2028: İttifaklar sil baştan

Mayıs seçimlerinden sonraki gelişmeler Millet İttifakının dağıldığı ancak Cumhur İttifakının bir arada kaldığı bir manzarayı karşımıza çıkarttı. Ancak seçimlerde partilerin aday sayılarına ve aday gösterdikleri yerlere bakacak olursak tek değişen ittifakın muhalefet tarafında olmadığını görüyoruz.

Örneğin seçimin yıldızı Yeniden Refah Partisi 900’ün üzerinde ilçede aday göstererek seçimde en fazla aday gösteren ilk 5 partiden biri oldu. Öte yandan AK Parti ve MHP aynı anda 300’ün üzerinde ilçede aday gösterdi. Bununla beraber CHP’nin aday gösterdiği 378 ilçede DEM Parti aday göstermedi. Dolayısıyla her partinin kendini 2028 seçimlerine hazırlama çabası içerisinde bu seçimde aldıkları pozisyon, ulusalda görülen ittifak yapısından çok farklı bir tablo çıkardı karşımıza.

CHP’nin aday belirleme yöntemi

Başta Hatay olmak üzere birkaç yerde kamuoyuna yansıyan yüksek profilli hatalar CHP’nin aday belirleme sürecinde sistemsiz gittiği algısını oluşturdu. Ancak şimdi anlıyoruz ki hatalara rağmen süreç genel olarak kurmay zekanın sıkça tekrarlanan anketlerle birleştirilmesi sonucu sistematik bir şekilde yürütüldü ve sonuç alındı.

Kim kime oy verdi?

Gelelim başta sorduğumuz sorunun cevabına. 2023 seçimleriyle 2024 seçimlerini sandık bazlı kıyasladığımızda Mayıs 2023’te AK Parti’ye oy veren seçmenin yaklaşık yüzde 30’unun bu seçimde AK Parti’ye oy vermediğini görüyoruz. Bu yüzde 30’luk kitlenin dağıldığı 3 temel blok var. Yaklaşık 2 milyon AK Parti seçmeni sandığa gitmezken, 1.5 milyonu CHP’ye ve 1.4 milyonu da Yeniden Refah Partisi’ne oy vermiş. Dolayısıyla 2023’te AK Parti’ye oy veren ancak bu seçimde vermeyen yaklaşık 5 milyon seçmenin 3 milyonu başka iki partiyi tercih etmiş.

Bu sonuç bize gösteriyor ki sandığa gitmeyen AK Parti seçmeni çok ciddi bir kitleyi oluşturmakla beraber özellike CHP ve YRP’nin sandık başarısını açıklayan tek faktör değil. 2023’te oy kullanmayan 1.4 milyon seçmenin bu seçimde CHP’den yana tercih kullandığını görüyoruz. Kuşkusuz bu seçmenin önemli bir kısmını ilk defa oy kullanan gençler oluşturuyor.

Analizin sonuçları aynı zamanda 2023 seçimlerinde MHP ve YSP için oy kullanan seçmenin de önemli bir kısmının sandığa gitmediğini gösteriyor. İYİ Parti’deki erimenin temel sebebi ise CHP ile AK Parti arasında dağılan oylarla sandığa gitmeyen seçmen

Özetle ulusal seviyede baktığımızda CHP’nin zaferinde temel belirleyicinin AK Partili seçmenin sandığa gitmemesi olmadığını görüyoruz. CHP’nin AK Parti, İYİ Parti ve yeni seçmenden aldığı oyların bu seçim başarısında temel unsur olduğu görülüyor.