Erdoğan iktidarı “Demokratik Rejim” konusunda ne dediyse tersini yapan, ne yapıyorsa tersini söyleyen bir yönetim.
Erdoğan’ın 2024 Yerel Yönetim Seçimleri’ni yitirdiği gece “Kazanan demokrasimizdir” dediğini duyunca “Eyvah” dedim kendi kendime, “Yine Demokratik Rejim’e bir darbe daha geliyor!”
İktidarın, Demokratik Rejime karşı, Anayasa’yı ve yasaları ihlal ederek gerçekleştirdiği bütün darbeleri yargı kararlarıyla yaptığı, artık öğrenilmiş bir çaresizlik.
En son Van Belediye Başkanlığı konusundaki Seçim Kurulu kararı da böyle:
Van’da Abdullah Zeydan, seçimi yüzde 55 ile kazanıyor.
Fakat Zeydan’ın daha önce aldığı mahkûmiyetten dolayı yasaklanan ve sonra iade edilen siyasal hakları, son anda, yeniden iptal ediliyor ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçime katılmasına izin verilen Zeydan, siyasi yasaklı duruma düşüyor.
Bunun üzerine yargı mensuplarından oluşan, Van İl Seçim Kurulu, mazbatanın ikinci sıradaki AK Parti Van Belediye Başkanı Adayı Abdullah Arvas’a verilmesine karar veriyor.
Yapılan iş, “kitabına uygun” ama sürecin zamanlaması ve Zeydan’a itiraz hakkının tanınmayacak bir biçimde yürütülmüş olması kabul edilebilir gibi değil.
Ayrıca bu sürecin, “devlet” ve “yargı” tarafından önceden görülememiş olması da olanaksız.
Dolayısıyla, yine bir “yargı eliyle, Demokratik Rejim ihlali” yaşadığımız açık!
Peki çözüm ne?
Unutulmasın ki bu ülke, Erdoğan’ın AKP’nin başına geçmesi ve Başbakan olması için, Anayasa’yı ve yasaları değiştirmekle kalmamış, Siirt’te, kişiye özel yeni bir seçim bile yapmıştır.
***
DEMOKRASİ’Yİ BELEDİYELERDE YENİDEN ÜRETTİK; DEVAM ETMELİYİZ!
“Erdoğan/AKP iktidarı meşruiyeti tartışmalı yöntemlerle rejimi değiştirince, Demokrasi de rafa kalktı.
Şimdi Demokrasiyi, saksıda yetiştirilen nadide bir çiçek gibi yeniden üretmek gerekiyor:
Her an gözümüz üstünde olacak...
Havasına, suyuna, güneşine dikkat edeceğiz...
Toprağını havalandıracağız, ilaçlayacağız...
Zararlı böceklerden, solucanlardan koruyacağız...
Kuruyan yapraklarını ayıklayacağız...
Özen göstermezsek, solup gideceğini bileceğiz.
***
Demokrasi göz göre göre tahrip edildi...
Bu tahrip edilişe destek verenlerin bir bölümü nihayet gerçekleri gördü ve pişman oldu...
Artık demokrasinin yeniden hayata geçirilme zamanı geldi:
Ucube bir Anayasa ile köküne kibrit suyu ekilmiş olan Demokrasiyi, vazodaki nadide bir çiçek gibi özenle besleyerek Belediyelerde yeniden üreteceğiz...
Yerel yönetimlerde yeterince kök saldıktan sonra da onu yeniden merkezi iktidara taşıyacağız.
DİREN ATATÜRKÇÜ SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİK... DİREN DEMOKRASİ!”
***
Sevgili okurlarım, sanmayın ki, yukarıda alıntıladığım bu yazı, CHP’nin “2024 Yerel Seçim Zaferi” üzerine yazıldı:
Bu yazı, 2019 Yerel Seçimlerinden önce, CHP’nin İstanbul ve Ankara zaferleri kazanılmadan, siyasal ve ideolojik bir hedef belirlemek için yazılmıştı.
Evet, bu hedef, İmamoğlu, Yavaş, Büyükerşen, Çerçioğlu, Karalar, Seçergibi başkanların yönetimlerindeki CHP’li belediyeler tarafından gerçekleştirildi...
Ve Özgür Özel liderliğinde, enerjik ve doğru çizgide izlenen bir propagandayla halka mal edildi.
***
Van’daki müdahale ne kadar “Kitabına uygun olursa olsun”, yapılış biçimi ve sonucuyla, kesinlikle Demokratik Rejim karşıtı bir ihlaldir.
Yüksek Seçim Kurulu’nun Van seçimini kazanana mazbata vermesiyle, bu ihlal sonuçsuz bırakılabilir.
Bu gerçekleştirilmediği takdirde:
Barışçı ve Demokratik yollardan ayrılmamak, iktidarın eline yeni baskı yöntemlerini ilan edeceği bir OHAL olanağı verecek eylemlerden kaçınmak gerekmektedir.