Ekrem İmamoğlu CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvurusunu yaptı. Mansur Yavaş’ın katılmayacağı bu seçim zaten baştan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında adaylığını ilan ederek İmamoğlu’nun her gün bir yenisi açılan soruşturma ve davalara karşı koruma sağlamayı da amaçlıyor. Oysa son gelişmeler bu adaylığın AK Parti iktidarı ve yargı açısından pek bir caydırıcılığı olmayacağını gösteriyor. Dünyada ve Türkiye’de hukuk normları olması gereken hukuk kalıplarını parçalayarak değişiyor. İşte tam da bu noktada birileri bunları CHP’lilere söylemeli:
1- Mansur Yavaş seçime CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak girerse, karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan da olsa kazanır.
2- Yavaş seçime CHP’nin adayı değil de CHP adayı -Ekrem İmamoğlu ya da başkası- karşısında girerse kaybeder. Çünkü seçime CHP’lilere karşı girmiş sayılır ve CHP parti örgütü onun için çalışmaz. Anketlerde birinci görünmek o noktada işe yaramayacaktır.
Yavaş gerçeği
3- Yavaş’ın anketlerde birinci görünmesi ne İmamoğlu ve Özgür Özel ne de hala geçmiş Kurultay derdinde olanların göz ardı edebileceği bir gerçektir. Türk siyasetinde artık Yavaş diye bir gerçek var ve bunu CHP’lilere de borçlu.
4- Yavaş, İmamoğlu’na karşı CHP Cumhurbaşkanlığı adaylığı seçimine girmemekte haklı. CHP delegesine kaybetmiş olma görüntüsünün, üstelik ortada daha seçim de yokken ne Yavaş’a ne CHP’ye ne de aslında İmamoğlu’na faydası olacaktı.
5- CHP’nin adayı İmamoğlu olursa Erdoğan’a karşı şansı yüksek olur. Ama bu adaylık Yavaş’ın da onay ve desteğiyle olursa o zaman şansı daha da yükselir.
6- Herkes Yavaş’ın ülkücü geçmişini biliyor; bunu sürekli vurgulamasının onu CHP’li gibi benimseyen CHP’lilere dokunduğunu görmeli. Yavaş’ın Atatürk’ü öne çıkarmaya devam etmesi Özel’in “Sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar” tanımı yeterince kapsayıcı.
İmamoğlu gerçeği
6- CHP’lilere asıl donunanın iki temel sorun olduğunu Özel görmeli: 1- Partide 23 Mart önseçimiyle ortadan kalmayacağı görülen hizip çekişmeleri ve Yavaş-İmamoğlu rekabeti; 2- Her gün bir yenisi ortaya atılan yolsuzluk iddiaları. İddiaları ortaya atan iktidar ve AK Partililer olması, iddiaları ortadan kaldırmıyor. Bu konuda öncü görev İmamoğlu’na düşüyor.
7- İmamoğlu anketlerde Yavaş’ın hemen arkasında Erdoğan ile yarışır durumda çıkıyor. Bu soruşturma ve davalar arttıkça artan mağduriyet etkisi akçalı iddialarla aşınabilir.
8- AK Parti’nin 23 Şubat Kongresi Erdoğan için yeni bir başlangıç olacak. İmamoğlu Erdoğan karşısına güçlü olarak çıkmak istiyorsa CHP’lilere hem saflarındaki safralardan kurtulma niyetini göstermeli hem de Yavaş ile ciddi ve organik işbirliğine gitmeli.
CHP’lilere haksızlık
9- Kemal Kılıçdaroğlu “Bir bölen” iddialarına hedef olmak yerine kitlenin kendisinden asıl beklentisi olan akil insan rolünü bir an önce öne çıkararak CHP’lilere moral vermeye başlamalı. Bazı çıkışlarının AK Parti tarafından 13 yıl liderliğini yaptığı partiye karşı kullanıldığını görmeli.
10- Özel bir şeyler yapmak, bir şeyleri değiştirmek istiyor. CHP ise bir kadro partisi değil, kitle partisi; dolayısıyla kapsayıcı olması gerekiyor. CHP’lilere kapsayıcı olduğunu, örneğin sırf daha önce -kendisi gibi- Kılıçdaroğlu ekibinde yer aldı ya da Kurultay’da oy vermedi diye ayrımcı davranmadığını göstermeli. 12 Eylül askeri darbesinden bu yana CHP’yi asıl içten kemiren kurtun hizipçilik olduğunu bilecek deneyime sahip.
Zannediyorum sözü geçen birilerinin bunları oturup CHP’lilere anlatmasının zamanı geldi de geçiyor.