İsrail “Kürt bağımsızlığı” dedi; Suriye operasyonu hızlanabilir

İsrail Dışişleri Bakanının Kürt bağımsızlığından söz etmesi, Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki PKK varlığına askeri herakâtını hızlandırabilir. MHP lideri Bahçeli’nin 1 Ekim’da DEM Partiyle el sıkışmasıyla başlayan gelişmeler, yakında beklentilerin dışında sonuçlara yol açabilir. Trump’ın seçilmesi dengeleri sarsıyor.

İsrail’in önceki Dışişleri Bakanı İsrael Katz kafayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a küfretmeye takmıştı, cevabını vermek de Dışişleri Sözcüsü Öncü Keçeli’ye düşüyordu. Binyamin Netanyahu, Gazze’yi yerle bir eden Savunma bakanı Yoav Gallant’ı artık yeterince şahin bulmayınca yerine Katz’ı getirdi. Yeni İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın ilk açıklamalarından biriyse “Siyasi bağımsızlığı olmayan büyük milletlerden biri” ve “Yahudilerin doğal müttefiki” olarak tanımladığı “Kürtlerle bağları güçlendireceği” oldu.

Saar bu çıkışı 10 Kasım’da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye’nin kapsamlı bir siyasi-askeri operasyona hazırlandığı ve buna Suriye ve Irak’ta PKK’ya yönelik yeni bir kara operasyonlarının dahil olduğu açıklamasından saatler sonra yaptı. Bir de ortak düşmanlarımız derken Türkiye ve İran’ı işaret ediyor. Bir tür meydan okuma da diyebilirsiniz, kışkırtma da.

Suriye üzerine pazarlıklar

Bir gün sonra Türkiye-Rusya-İran arasında oluşturulan Astana Grubunun 22’inci toplantısının 12 Kasım’daki açıklamasında 3 önemli unsur vardı.

Üç ülke İsrail’in Suriye’ye saldırılarını kınadı. “Terörü destekleyen devletlerin” Suriye’nin birliğini zayıflatan eylemleri dahildi. Demek ki Türkiye artık Esad rejimini yıkma hedefini bırakmıştı. Rusya ve İran da Türkiye’nin askeri varlığını artık Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine tehdit görmüyordu.

ABD korumasındaki Suriye Kürt bölgesinde terörle mücadele (IŞİD kastediliyor) ve yerel seçim girişimi kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına karşı çıktılar. Bu Erdoğan’ın bir gün önce sınırların kan, bomba ve suikastlarla değiştirilmesi gayretlerine karşı durulacağı sözleriyle paraleldi.

Suriye’ye ait olması gereken petrol ve diğer kaynakların yasa dışı olarak ele geçirilmesine ve aktarılmasına da Suriye ekonomisi üzerine tek taraflı olarak uygulanan yaptırımlara da karşıydılar.

Erdoğan’ın aynı 12 Kasım günü Riyad’daki İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği ortak toplantısında Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad konuşurken salondan çıkması sizi yanıltmasın. Yeni bir şeyler pişiriliyor.

Trump geldi kaynama başladı

Trump’ın seçilmesi dengeleri sarsıntılarla değiştirecek; safları da.

Trump’ın Dışişleri Bakanlığı, Ulusal Güvenlik Danışmanlığı, BM Daimi Temsilciliği gibi kilit konumlara getireceğini açıkladığı isimler Netanyahu’nun 24 Temmuz’da ABD Kongresindeki, “Gerekenleri bir an önce verin, biran önce işi bitirelim” mesajına tem destek veren isimler.

Hatırlatmakta yarar var: Hizbullah komutanı Fuad Şükür (30 Temmuz), Hamas lideri İsmail Haniye (31 Temmuz), Hizbullah lideri Hasan Nasrallah (27 Eylül) ve Hamas’ın yeni lideri Yahya Sinvar (7 Ekim) o konuşma sonrasında İsrail suikastlarıyla öldürülen isimler. ABD istihbaratının katkısı olup olmadığını zaman gösterecek.

Sadece Orta Doğu’da da değil kaynama. Ukrayna daha küresel ölçekte bir sorun ve Trump, Avrupa Birliğindeki siyasi-askeri çatlakları da derinleştireceğe benziyor. Kuzeyimizde olup bitenler NATO çerçevesinde de bizi fena halde geriyor. Güneyimizdeyse gelişmeler adeta gün sayıyor.

İsrail’in bağımsız Kürt devleti için ilişkileri güçlendirme vaadi, Türkiye açısından da pek çok gelişmeyi hızlandırabilir.

Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasına dek İsrail gibi, Türkiye de elini çabuk tutacak gibi duruyor.