Yumuşama aldatmacası

Ağır bir grip ve tam bir ses kaybı yaşadığım hastalık döneminde, konuşma, gezme ve yazıp çizme imkânım olmadı ama bu nedenle, olayları ve kamuoyunun tepkilerini yattığım yerden sürekli olarak daha derinliğine ve genişliğine izlemek olanağına kavuştum.

***

Erdoğan, “Türk siyasetinde yumuşama sürecini başlatalım istiyorum”demiş.

Siyasetteki gerginlik, 22 yıldır bu toplumun temellerini kemiriyor, rejimi değiştiriyor, ahlakını bozuyor, insanları hapse mahkûm ediyor, herkesi yoksullaştırıyor!

Hiç kimse benim kadar siyasal gerginliğin toplumu tahrip edici etkilerinden şikâyet edemez.

Keşke Erdoğan’ın bu sözleri gerçeği yansıtıyor olsa.

Ama hiç de öyle olduğunu sanmıyorum.

Çünkü kamuoyunda oluşan yargılar çok farklı.

***

Kamuoyunda “Hangi Erdoğan bunu söylüyor” sorusuna verilen yanıtlar, özet olarak şöyle:

1) Toplumu bölmek, ayrıştırmak, kişi ve grupları düşmanlaştırmak, insanlarla kavga etmek, onlara hakaret etmek strateji ve taktiklerini, siyasetinin ve iktidarının temeli yapan, 22 yıldır toplumsal değerlerimizin, barış içinde birlikte yaşama kültürümüzün yozlaştırılmasına yol açan...

2) Yasalara aykırı olarak verilmiş olan geçersiz oyları da saydırarak Anayasa’yı değiştiren, Parlamenter Demokrasiyi “Şahsım Devletine”dönüştüren, bu rejim darbesini “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyerek ilan eden, böylece Cumhuriyet’in “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”niteliklerini zedeleyen...

3) Kendisini eleştirenlere ya da muhaliflerine aşağıdaki sözlerle hakaret eden... “Adi, ahlaksız, affedersin Ermeni, alçak, ananı da al git, (bunlar) ateist, cibilliyetsiz, çapulcu, çakal, çamur, çürük, edep fukarası, edepsiz, eşkıya, gafil, geri zekâlı, haysiyet fukarası, haysiyetsiz, imansız, iki ayyaş, İsrail dölü, kan emici, kitapsız (dinsiz anlamında), (bunlar) komünist, mankafa, namert, namussuz, onursuz, ölü sevici, rezil, sanatçı müsveddesi, sefil, şerefsiz, soysuz, sürtük, terörist, tezek, vampir, virüs, yalaka, (bunlar) Zerdüşt, zürriyetsiz.”

4) Yargı mekanizmasını kendisine bağlayarak Hukuk Devleti’ni ve ülkedeki Adalet duygusunu yok eden, yargı bağımsızlığını yaralayan, haksız ve hukuksuz davalarla insanları hapiste çürüten...

5) Meclis’i işlevsiz bırakan...

6) Tarafsızlık yemini ettiği halde, sürekli olarak taraflı davranan...

7) Gerek iç ve gerekse dış politikada çok hızlı karar değiştiren ve birbirine zıt uygulamalara imza atan...

8) Milli Eğitim’i dinselleştirip dogmatikleştirerek çağdaşlıktan uzaklaştıran ve çocuklarımızın geleceklerini karartan...

9) İzlediği ekonomik ve mali politika ile geniş kitleleri, özellikle de emekli ve emekçileri yoksullaştıran...

10) Kendilerine oy vermeyen belediyelerdeki halkın hizmet alamayacağını belirten...

11) İfade özgürlüğüne sınırlama ve kısıtlamalar getiren, Demokratik Toplum Örgütü Liderlerini, gazeteci ve yazarları baskı altına alan, hatta hapse atan...

AKP’nin Genel Başkanı Erdoğan!

***

Kamuoyunda, “Bu yumuşama söyleminin arkasında bir ‘Yeni Anayasa’ tartışması başlatmak ve böylece ikinci sıraya düşen partinin iktidar ömrünü uzatmak tuzağı yatmaktadır” izlenimi hâkim.

Kamuoyu, “Gerçekten yumuşama isteniyorsa, ÖNCE, Medya ve Demokratik Toplum Örgütleri üzerindeki baskılar kalksın, haksız ve hukuksuz olarak hapis yatanların, işten atılanların durumları düzeltilsin, yoksulluğa mahkûm edilen emekçi ve emeklilerin gelirleri arttırılsın, yağma ve yolsuzluklar önlensin” diyor.