Yine kurmuşsunuz koalisyonu!

Diyalog kurma çabası her halükârda iyidir.

Cumhurbaşkanı ile ana muhalefet liderinin sergiledikleri pratik de son derece değerli.

Çünkü olması gereken, asgari zemin bu. Düşman değiller ya?

Neticede görevlerini yerine getirmek için işbirliği yapmak, görüşmek, diyalog kurmak zorunda olan yöneticilerden söz ediyoruz.

Bahaneleri, siyasi husumetin arkasına gizlenmiş liyakatsizliğin maskesini ortadan kaldıracak bu sürecin her partiden seçmenin çıkarına olduğu da ortada.

Doğrudur... İmamoğlu'nun medyadaki kalemleri, Özel'in seçim sonrası izlediği aklıselim stratejiyi bir öne çıkma hamlesi olarak yorumluyorlar. Ona göre pozisyon alıyorlar, Özel'in itibarına kılçık atıyorlar...

Ancak söylemezsek haksızlık olur, iktidar çevrelerinden kalemlerin aşırı hassasiyeti de bir o kadar işgüzarca.

Uzlaşmazlıktan beslenenler varmış, bundan gayrı artık herkes oluşan atmosfere uygun davranmalıymış; eleştirisine, lafına sözüne dikkat etmeliymiş; ona göreymiş falan...

Hayırdır, bakıyorum CHP-AK Parti koalisyonunu kurmuşsunuz bile.

Hiçbir partinin tek başına Meclis'te çoğunluğu sağlayamadığı 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası da aynı işgüzarca telaşla demiri soğutuyordunuz. Şimdi ne yapmamızı arzu edersiniz? Neleri rafa kaldıralım, hangi meselelerin üzerine sünger çekelim?

Kendinizi çok önemsiyorsunuz beyler, bayanlar...

Üzgünüm ama yok öyle bir gücünüz, kabiliyetiniz.

Medyanın, köşe yazarlarının seçim kazandırıp kaybettirdiği, eski medya patronlarından Aydın Doğan'ın ifadesiyle hükümet kuruphükümet yıktığı günler mazide kaldı.

Kamuoyu algısı yaratmak siyasetçilerin işi, bizlere düşen kendi perspektifimizden olan bitenin resmini çekmek.

***

GAZETECİNİN POLİS KORUMASI MI OLUR?

İçişleri Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Tasarruf tedbirleri kapsamında İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya'nın talimatlarıyla; Sayın Bakanımızın araçları da dâhil olmak üzere Bakan Yardımcılarımızın koruma araç ve koruma polis sayıları azaltılmıştır" denildi.

Kamuda tasarruf derken beklentimiz, emniyet gibi kritik görevleri yürüten bürokratların güvenlik koşullarından ziyade israf niteliğindeki kalemlerde kısıntıya gidilmesi.

Sadece İçişleri Bakanlığı özelinde söylersek, mesela ünlü isimlere jest niteliğinde verilen korumlar. Korumasız gezemiyorlarsa az yesinler de parasını ceplerinden versinler. Ama tabii o zaman trafikte çakarlı arabaları kullanamazlar, akşam yemeğinde Bebek Otel'e yetişmek için trafiği terörize edemezler değil mi?

Sık sık ünlülerin yanında şoförlükten çanta taşımaya kadar alakasız işler yaptırılan görevlilerin yakınmalarını dinliyorum. Aralarında gazetecilerin korumalığını yapanlar da var.

Her şey bir yana, gazetecinin polis korumasıyla gezmesi nedir arkadaş?

***

BURCU KÖKSAL'I KİM DİNLEDİ?

CHP'li Afyon Belediye Başkanı Burcu Köksal, belediyede kayıt cihazları bulduklarını açıklamıştı.

Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, "2-3 haftadır neredeyse böyle iddialar var. Ulusal basına bile yansımış. Ancak kurumlarımızda görüşmelerimiz devam ediyor. Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığımız bir inceleme başlattı. Emniyet görevlilerimiz belediyeye gitti, incelemede bulundu ve devam ediyor.

Ancak hâlâ 2-3 hafta geçmesine rağmen herhangi bir teslim edilen görsel ses kaydı ya da buna bir benzer somut hiçbirşeyin olmadığını öğreniyoruz. Bu iddialara karşın da hâlen hiç kimseye suçlama yapılmamış. Yani bir suç duyurusunda bulunulmamış, şikâyetçi olunmamış. Bu gerçekten ilgi çekici" diyor.

Hakikaten öyle. Gözler, DEM'e karşı açıklamalarıyla gündeme gelen Burcu Hanım'da. Mağdursanız neden bunca zaman harekete geçmediniz?

***

NASIL OLSA ERDOĞAN...

"ABD'de, Avrupa'da üniversiteliler Filistin için ayakta" deyip "Bizimgençler nerede?" diye sorunca kızıyorlar.

Anladık, teselliyi "Yaşadığımız ülkenin Cumhurbaşkanı, Filistin yanlısı; o yüzden bizde ABD'deki, Avrupa'daki gibi Filistin'e destek eylemlerine ihtiyaç duyulmuyor" diye tekrar etmekte buluyorsunuz.

Erdoğan son olarak Türkiye'nin İsrail'le ticareti tümden kestiğinidünyaya ilan ettiğine göre artık sorumluluğu hepten üzerlerinden atmış olmalılar.

İşe yarıyorsa, rahatlatıyorsa ne âlâ da aklınızın bir köşesinde dursun, ABD'deki İsrail protestolarında gözaltına alınan öğrenci sayısı 2 bini geçti.