Belediyeler demokrasiyi yeniden kurabilir mi?

Evet kurabilir: Çok zordur “Şahsım Devleti” ile mücadele etmek...

Çok zordur, bütün kaynakları “Şahsımın” kontrol ettiği ve yargının bile“Şahsımın egemenliğinde” olduğu bir düzende hizmet üretmek; hem de bu hizmetleri “eşitlikçi ve adil” bir anlayışla gerçekleştirmek.

Ama ben Cumhuriyet kuran, Çok Partili Düzen’e geçen, 61 Anayasası’nın temellerini atan CHP’nin, bu zor işi de başaracağına inanıyorum.

***

Sevgili okurlarım dünkü yazımı şöyle bitirmiştim:

Özgür Özel 20 Nisan’da CHP’nin “Yerel Yönetimler Çalıştayı”nda bir konuşma yaptı.

Bu çalıştayda, efsane Başkan Yılmaz Büyükerşen ve öteki başarılı belediye başkanlarından yararlanılacağını belirterek 31 Mart 2024’teki başarının üç anahtarını belirtti:

Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençler...

Cumhuriyet kadınları...

Elbette bu üç öğeye eklenecek daha başka faktörler de var...

Ama onlardan da önce esas sorun “Belediyelerden Yükselen Demokratik Rejim’in Önündeki Engeller”.

Bu da yarınki yazımın konusu!

***

Bugünkü yazıma, 12 Nisan 2024 tarihli “CHP’NİN İŞİ ZOR, ÇOK ZOR” başlıklı yazımda belirttiğim tarihsel, siyasal ve toplumbilimsel şu çözümlemeyle başlamak istiyorum:

1971 Askeri Darbesi sonrasında, Türkiye’nin çağdaşlaşması önünde sorun yaratan iki önemli süreç vardı:

1) Kentleşmenin kültürel, toplumsal ve ekonomik yozlaşmış hali olarak, Demokratik Endüstrileşme’yi engelleyecek olan, gecekondulaşma...  

2) Nüfusun kültür, bilgi ve bilinç düzeyini geri götürecek olan dinci eğitim.

Bu iki süreç, 1971’den itibaren, Ecevit’in ilk ve Erdal İnönü’ün koalisyon dönemlerine rağmen, Emperyalizmin ve içerideki Cumhuriyet karşıtlarının ısrarlı direnmeleriyle, ülkeyi 1980 Askeri Darbesi’ne ve bugünlere taşıdı.

Bu süreçler ve Emperyalizm, bugün Türkiye’nin önünde Demokratik Rejim açısından daha da tehlikeli üç yeni süreç üretmiş görünüyor:

1) Tarikatlar sorunu.

2) Sığınmacılar sorunu.

3) Şahsım Devleti’nin egemenliği sorunu.

***

İktidar tetikçileri, İkinci Cumhuriyetçiler, “Yetmez Ama Evet”çiler, hiç vakit kaybetmeden CHP’ye, hem saldırmaya ve hem de akıl vermeye başladılar:

Sığınmacılar sorunu, tarikatlar sorunu ve yeni anayasa sorunu derhal gündeme getirildi.

Ben bu konulara ilişkin olarak şimdilik sadece şu üç basit soruyu sormak istiyorum:

1) Bize Ortadoğulu sığınmacılar konusunda insanlık dersleri veren Batılı Emperyalistler niçin kendileri bu insanları kabul etmiyorlar da bizi zorluyorlar ve iktidar niçin sığınmacılara vatandaşlara tanınmayan hakları veriyor?

2) Tarikat şeyhleri, açıkça bilime, demokrasiye, kadın haklarına karşı olduklarını ilan etmediler mi ve tarikatlar zaten yasal ve anayasal olarak yasak değil mi?

3) Bu iktidarın yapacağı bir anayasaya güvenilir mi?

***

Belediyeler, yerelden yukarı doğru Demokratik Rejimi yeniden kurarken karşılaşacakları üç büyük engel, emperyalistlerin Türkiye’nin önüne koyduğu, sığınmacı, tarikat ve Şahsım Rejimi’ni yerleştirecek yeni anayasa tuzaklarıdır.