Seçmen iradesine pusu kurmuşlar!

Van'daki Belediye Başkanlığı seçimini en çok oy alan aday değil, ondan 130 bin oy eksik alan aday kazandı!

Van İl Seçim Kurulu, Büyükşehir Belediye Başkanı adayı DEM Partili Abdullah Zeydan'ın "memnu hakkının iadesi kararının" Adalet Bakanlığı tarafından mesai bitimine 5 dakika kala yapılan itiraz üzerine geri alındığını duyurdu.

Abdullah Zeydan'ın seçimde aday olmasında Van İl Seçim Kurulu bir sakınca görmemişti.

Bizim seçim hukukumuzda bir vatandaşın aday olabilmesi için vermesi gereken belgelerden biri "adli sicil ve arşiv kaydı belgesi".

İl Seçim Kurulu, adaylar hakkında "seçilme yeterliliği yönünden" inceleme yapar ve bir eksiklik ya da aday olma şartları ile ilgili yetersizlik varsa söz konusu vatandaş aday olamaz.

Abdullah Zeydan aday olup, adı listeye yazıldığına göre bu incelemeleri geçmiş olması lazım.

Zeydan hakkında kesinleşmemiş bir karar gerekçe gösteriliyor ve 130 bin oy az alan AKP adayı seçilmiş sayılıyor.

Ceza hukukunun en önemli kurallarından biri hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmayan herkesin suçsuz olduğu ilkesi.

Belli ki işini bilen İl Seçim Kurulu, Adalet Bakanlığı ile el ele vererek Zeydan'a pusu kurmuş.

Kurulan pusu esasen seçmenin iradesine yönelik.

Bu da tıpkı kayyım uygulaması gibi seçmen iradesine karşı bir darbe anlamına gelir.

Geçtiğimiz yerel seçimde de bu tür uygulamalar olmuştu belli ki bu uygulamaların tadı Erdoğan rejiminin damağında kalmış!

Seçimi kazanamayınca, rakip adayın seçilme hakkını yok say, olmadı kayyım gönder!

Erdoğan tipi demokrasinin sınırları böyle işte!

* * *

Taşımalı seçmen!

Bu seçimin en unutulmaz görüntülerinden biri benim için oy vermek üzere kuyrukta bekleyen mahcup gençlerdi.

Hepsi asker traşlı, sivil giyimli onlarca genç.

Bunlar "güvenlik" gerekçesiyle Şırnak, Mardin, Ağrı, Kars, Siirt gibi seçim çevrelerine taşınmış polisler ve askerler.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, 31 seçim çevresinde 46 bin taşımalı seçmen tespit ettiklerini söylüyor.

Görüntülerde oy versinler diye sandık başlarına getirilen gençlerin utangaç halleri hemen anlaşılıyor.

Belli ki onlar da bu rezilliğin bir parçası olmaktan çok hoşnut olmamışlar ama yapacak bir şeyleri yok.

Emir, demiri kesiyor, kendilerine gösterilen adaylara oy verip topluca geldikleri sandıklardan, topluca ayrılıyorlar.

Türkiye, tek parti döneminde bile böyle bir rezilliğe tanık olmamıştı, bu da Erdoğan rejimine nasip oldu!