Türkiye’de seçimler yargı denetimi altında yapılır.
Seçimlerde ülke ve sandık güvenliğini İçişleri Bakanı sağlar.
Eskiden seçimlere gölge düşmesin diye, İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanları istifa eder, seçimler tarafsız bakanların denetimi altında yapılırdı.
Kritik seçimlerde parmak boyası da kullanılırdı.
Ama artık “Şahsım Devleti” var; bunların hiçbiri yok!
***
Yine de “Şahsım Devleti”nde bile, seçime 10 gün kala bazı yasaklar başlar:
Bakanlar ve milletvekillerinin seçim propagandaları ve gezileri, makam otomobilleri ya da resmi hizmete tahsis edilen vasıtalarla yapılamaz.
Propaganda amaçlı gezilerde, karşılama ve uğurlama töreni yapılamaz ve resmi ziyafet verilemez.
Bakan, milletvekili ve adayların yaptığı propaganda gezilerine, hiçbir memur katılamaz.
***
Peki, 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç hangi tarihte nerede ne yapıyordu?
Bir gün önce seçim yasaklarının başlamış olmasına rağmen Bartın’da yerel seçim çalışmalarına katılıyor ve iftar programında konuşuyor, muhalefet partilerini eleştirerek şunları söylüyordu:
“Şimdi 31 Mart’ta şehirlerimizi en güzel şekilde yönetecek başkanlarımızı seçeceğiz. Onlarla uyumlu çalışacak milletvekillerimiz, kabinemiz, hükümetimiz...
İnşallah önümüzde seçimsiz geçecek dört yıl istikrar süreci var.”
***
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Konya’da, 7 Mart’ta şöyle konuşuyor:
“14-28 Mayıs’ta Konya’mız nasıl, genel seçimlerde büyük bir başarıya imza attıysa, Allah’ın izniyle 31 Mart akşamı da biz başta büyükşehir olmak üzere, bütün ilçelerimizde gerçek belediyeciliğin ne olduğunu, şehirlerimizin, belediyelerinde o mührü şehir eminlerine teslim etmenin ne demek olduğunu Allah’ın izniyle göstereceğiz”
14 Mart’ta Tekirdağ’da seçim propagandasına devam ediyor:
“1994’te Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’ye ve tüm gönül coğrafyamıza ve dünyaya gerçek belediyeciliğin ne olduğunu, gönülden gönüle hasbi, hadim olmanın ne demek olduğunu, şehirlerin sultanı, medeniyetimizin baş tacı İstanbul’umuza gösterdi.
Kapı kapı gezip anlatıp onları da bu hadim hizmet mührünün altında toplamaya var mıyız?”
21 Mart’ta da Silivri’de esnaf ziyaretleri yapıyor ve Cumhur İttifakı’nın Belediye Başkanı Adayı’na destek veriyor.
***
Cumhuriyet’in 24 Mart tarihli haberine göre, Murat Kuruma’a destek veren bakanlar kervanına eski MİT Başkanı, yeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da katılmış:
“Eğer İstanbul depremine millet olarak sahici bir hazırlık yapmak istiyorsak, devlet olarak refleksimizi önceden var gücümüzle göstermek istiyorsak, şu ana kadar yaşadığımız tüm felaketlerden ders aldığımızı göstermek istiyorsak Murat Kurum’un Büyükşehir Belediye Başkanı olması gerekiyor.”
***
Murat Kurum’un Ekrem İmamoğlu’na “Bakanlıkların kapısından içeriye dahi giremezsin. Öyle bir liyakat yok sende. Seni ancak bakanlıkların kantinine köfteci olarak alırlar” demesi üzerine İmamoğlu, 27 Mart 2024’de Oksijen’de yayımlanan şu yanıtı vermiş:
“Köfteciyle ilgili bir sorunu var Sayın Kurum’un.
Tabii ben ona bakan olamazsın demedim köfteci olamazsın dedim...
...Ama bu seçim 31 Mart’ta esnafın, köftecilerin zaferi olacak.”
***
Ve son bir not:
Cumhuriyet’in haberine göre CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt’ta, seçime dört gün kala yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanı, Maliye Bakanı ve diğer 15 bakanın İBB Adayı Murat Kurum için oy istemesine, “Yazıklar olsun böyle adalete, böyle devlet yönetimine” sözleri ile tepki göstermiş.
***
Evet, işte “Çelebi, böyle olur bizde, ‘adil ve şeffaf seçim’ dediğin!”