Öcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor?

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Terörsüz Türkiye” süreci yoluna girerse, Erdoğan’ın yeniden başkan seçilmesi için gerekeni yapabilecekleri mesajını 6 Temmuz’da İmralı’ya giden DEM Parti heyetine ilettiğini 6 Eylül’de Nefes gazetesinde Aytunç Erkin yazdı.

Bu, Selahattin Demirtaş’ın 2015’te, PKK ile hükümet arasında HDP ve MİT’in aracılığıyla yürüyen diyalogu bitiren önemli gelişmelerden “Seni başkan yaptırmayacağız” sözünün bu defa Öcalan’ın ağzından pişmanlık ifadesi anlamına geliyordu.

Aslında Erdoğan’ın hem Demirtaş hem Osman Kavala’yı hiç affetmemesi, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını tanımamasındaki ortak nokta buydu; ayrıntılarını bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Ve aslında PKK, Demirtaş’ın CHP-dışı soldan oy alıp 2015 Haziran seçimlerinde Meclis’e girmesini sağlayan o söze atıfla, diyalogu bitirmekten pişmanlığını daha 2015’te söylemişti. PKK yöneticilerinden Murat Karayılan’ın daha 2015 yılında, halen DEM Parti Sözcüsü olan gazeteci Ayşegül Doğan’a HDP’yi eleştirerek söyledikleri bunu gösteriyordu.

Gelelim bugüne…

Meclis heyeti Öcalan ile görüşecek

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un 9 Eylül programında DEM Parti’nin İmralı heyeti üyeleri olan TBMM Başkan vekili Pervin Buldan ve Anayasacı Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar’la görüşme var. Bu görüşmenin “Terörsüz Türkiye” sürecinde yaşanan, çoğu Suriye kaynaklı tıkanıklıkları açma çabasının bir parçası. DEM Parti’nin geçtiğimiz hafta MHP lideri Devlet Bahçeli’yle kurduğu ve basına pek yansımayan bir temasın devamı. Konu ise “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi” komisyonundan bir heyetin İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşmesi.

DEM Parti bunu bir süredir, Temmuz sonundan itibaren diyebiliriz, açıkça dile getiriyor.

MHP bu fikre başta karşı görünüyordu. Konuştuğum MHP kaynaklarımda belki video mesajının olabileceği ama “teröristin ayağına gitme görüntüsü verilemeyeceğini” söyleyenler vardı.

Sonra durum değişti.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, 5 Eylül’de “terör örgütü kurucusu” Öcalan’ın görüşlerini almak üzere TBMM Başkanının bir heyet göndermesinin “zaaf oluşturmayacağını”  duyurdu.

Artık 5 kişiden oluşması düşünülen heyetin kimlerden oluşacağı konuşuluyor.

Peki ne değişmişti?

MHP-DEM temasları

Arada değişen DEM Parti’nin MHP ile, doğrudan Bahçeli’ye danışılacak şekilde temas kurmasıydı.

MHP ve DEM kaynakları bu bilgiyi “Ne doğruluyor ne yalanlıyor” ki bu ifade siyasette ve habercilikte genellikle “yalanlamıyor” anlamına geliyor.

DEM’in MHP’ye başvurusuyla temasın kurulması, Feti Yıldız’ın Öcalan ile görüşmeye gidilebileceği açıklamasından kısa bir süre önce, aynı gün yapılmış.

Bu durum dahi “Terörsüz Türkiye” sürecinin MHP lideri Bahçeli’den başkasınca dile getirilmiş olsa bu aşamaya gelmesinin dahi zor olacağını gösteriyor.

DEM, kilidi açmak için anahtarın MHP olduğunu kabullenmiş görünüyor ve gizli diplomasiyle bunu hayata da geçiriyor.

Şimdi başa dönüyoruz.

Öcalan’ın Erdoğan’a örtülü mesajı

TBMM Komisyonunun Öcalan’a heyet gönderip dinlemesi aşamasına gelen talep ve gelişmelerin Temmuz ayında, henüz TBMM yaz tatiline girmeden ve Komisyon, Kurtulmuş tarafından 5 Ağustos’ta kurulmadan önce başladığı anlaşılıyor.

Öcalan’ın DEM Parti aracılığıyla “Sizin yeniden Başkan olup olmamanızla bir sorunumuz yok” anlamına gelebilecek mesajın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletildiği iddiasına gelince…

Görüşmelerin içeriğine dair resmî açıklama dışında bilgi vermeme kararı alan DEM Parti kaynakları “Yorum yok, doğrulayamayız da yalanlayamayız da” diyorlar.

Böyle bir mesajın 6 Temmuz’da Öcalan tarafından DEM Parti’ye, 7 Temmuz’da da DEM Parti heyetince Erdoğan’a iletildiği sonucunu çıkarıyorum.

Erdoğan’ın bu görüşmede yanına MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın yanı sıra AK Parti genel Başkanvekili Efkan Ala’yı da almış olması bu sürecin parti-devlet rayına oturtulduğunu gösteriyor. Geriye sürecin tıkandığı Suriye konusunda Öcalan’dan bir mesaj daha almak kalıyor.

Böyle bir mesajın anlamı, işler yolunda giderse DEM Parti’nin Erdoğan ve Bahçeli’nin uygun bulacağı zaman Meclis’te erken seçim desteği vererek Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasına imkân vermesi olabilir mi?

Neden olmasın?