CHP Gençlik Kolları 7 Eylül akşam saatlerinde üyelerine saat 23.00’te İstanbul İl Başkanlığında toplanma çağrısında bulundu. Amaç, mahkeme tarafından CHP İl Başkanlığına “tedbiren” kayyım atanan Gürsel Tekin ve mahkeme kararıyla CHP yönetimine gelmek isteyen bazı isimleri binaya sokmamaktı.
Daha onlar binaya gitmeden polis geldi. İstanbul Valisi Davut Gül, CHP Gençlik kolları çağrısının hemen ardından, Gürsel Tekin ve yine mahkeme tarafından “görevlendirilen” geçici kurulun “görevlerinin engellenmesini” önlemek için harekete geçti. Aynı açıklamayla 2-10 Eylül tarihleri arasında İstanbul’un altı ilçesinde her türlü eylem ve etkinliği yasakladı.
Çevik Kuvvet polisi binayı kuşattı, oraya giren yolları kapattı. Parti yöneticileri ve milletvekilleri dahil CHP’lileri kendi il başkanlığı binalarına gitmekten zorla alıkoydu.
Özel ve Yerlikaya restleşiyor
Bunun üzerine Ankara’da bulunan CHP lideri Özgür Özel “Cumhuriyet Halk Partisine saldırmak, Cumhuriyete saldırmaktır. Karşı duracağız, korkmuyoruz, teslim olmayacağız” diyerek CHP’lileri ve “demokratları” savunmaya çağırdı.
Kısa sürede binlerce kişi yola dökülmüş, binayı kuşatan polis birliklerinin etrafını yığılmaya başlamıştı.
Yanıt kısa süre sonra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan geldi:
• “Mahkeme kararlarını yok saymak, halkı sokağa dökmeye çalışmak açıkça hukuka meydan okumaktır.
• “Sokak çağrıları yaparak, kamu düzeninin ve milletimizin huzurunun bozulmasına, sokakların provoke edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.”
Gerilim artıyor, Türkiye’nin önünde zorlu bir hafta olduğu gerçeği Pazar gecesinden başlıyordu.
Gürsel Tekin’i oturtmak için mi?
İstanbul’da olanları şöyle yorumlamak mümkün: Hükümet, vali aracılığıyla CHP’lileri CHP binasına sokmamak için polisi seferber ediyor.
Geriye ne kalıyor? CHP’lileri polis zoruyla CHP binasından çıkarıp mahkemenin kayyım atadığı Gürsel Tekin’in polis marifetiyle binaya sokup, polis koruması altında CHP koltuğuna oturtmak mı?
Bütün bu gerilim Gürsel Tekin’i iktidar desteği ve polis marifetiyle ana muhalefetin önemli bir yönetim koltuğuna oturtarak kaleyi içeriden zapt etme planıysa ne Tekin ve AK Parti iktidarı hayrını göreceği kanısında demek ki.
Hata üstüne hata.
Gürsel Tekin’e mahkeme tarafından yardımcı atanan dört isimden ikisi zaten vaz geçti. Tekin’le birlikte 8 Eylül çıkartmasını yapacakları öne sürülen önceki CHP İstanbul İl Başkanlarından Canan Kaftancıoğlu ve Cemal Canpolat “gelmiyoruz” dediler. Bakalım CHP’lilerin bir zamanlar sinemada Deniz Gezmiş rolüyle tanıdığı Berhan Şimşek polis zoruyla CHP’ye girmeyi kendisine yedirecek mi?
15 Eylül provası mı?
Mahkeme 2 Eylül’de İstanbul İl Başkanlığı kararını açıkladığında bunun 15 Eylül’de görülecek ve Kemal Kılıçdaroğlu yerine Özel’in seçildiği 2023 kurultayının iptali davasının provası olduğu yorumları yapılmıştı.
7 Eylül gecesi yaşananlar, Ankara’daki mahkemenin belki 15 Eylül’ü de beklemeden Özel ve yönetimini görevden uzaklaştırıp yerine kayyım ataması halinde olabilecekler hakkında da bir fikir veriyor.
Özel, CHP’lileri İstanbul İl Başkanlığını savunmaya çağırırken şunları da söyledi:
• “AK Parti yargısı eliyle oraya oturtulmaya çalışanlara, polis marifetiyle kardeşi kardeşin karşısına dikmeye çalışanlara, buradan sesleniyorum. Tarihi bir yanılgı içerisindesiniz. Mahcup olacaksınız. Bu hatadan dönün. Mustafa Kemal’in partisinin üyelerine yakışan şekilde davranın. Son uyarımdır.”
Bu sözlerin muhatabı CHP içinden CHP’ye açılan davaları siyasi fırsat görenler belli ki.
Ama sadece Gürsel Tekin’i mi kast ediyor Özel?
Emin değilim.
Emin olmadığım bir şey daha var: Valilikten İl Başkanlığına girebilmek için Gürsel Tekin mi yardım istedi?
Özel’in “Polis marifetiyle kardeşi kardeşin karşısına dikmeye çalışanlara” sözüyle kast ettiği bu mu?