Özel, Ağustos sıcağında insanları meydanlara nasıl çekebiliyor?

CHP lideri Özgür Özel son yılların en sıcak yazında, Temmuz, Ağustos sıcağında insanları meydanlara çekebiliyorsa bunun tek nedeni yoktur.

Daha açık konuşalım. Ağustos sıcağında kalabalıklar kişi Anadolu şehirlerinde, AK Partinin güçlü olduğu şehirlerde meydanları dolduruyorsa, bu sadece o insanların Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu yargılanmasına duyduğu tepki nedeniyle değildir. Bu tepki toplumdaki başka rahatsızlıkların, tepkilerin de dışavurumuna vesile olmuş görünüyor.

Mitinglere katılan her kesin nedeni var ve herkesin kendi nedeniyle iktidara duyduğu tepkiyi dile getirmesine CHP’nin İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talepleriyle düzenlediği mitingler vesile oluyor. Ve bunun aksi de doğru: İmamoğlu vesileyle kendi tepkisini de seslendirmek için meydana giden şehir ahalisi, CHP’nin İmamoğlu ve erken seçim kampanyasına de güç vermiş oluyor. Birbirini besleyen süreçler bunlar.

Meydanlara akının sırrı

Başka türlü Özel’in 1 Ağustos’ta Aksaray mitinginde, Erdoğan’ın çok iyi bildiği o meydanı hınca hınç doldurmasını izah etmek zordur. Çok değil, iki yıl önce, 2023 Mayıs seçimlerinde hem Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı hem de AK Parti’ye yüzde 70 oy vermiş bir şehirden söz ediyoruz.

Başka türlü Yozgat ‘ta, Konya’da halkın meydanlara gidip “Yiğidim aslanım” söylemesini izah etmek de zordur. AK Parti’nin güçlü olduğu Trabzon’da şehir meydanını son köşesine dek dolduğu mitingi de yalnızca İmamoğlu’nun hemşeriliğiyle açıklamak yetersiz kalır.

Örneğin, sadece tarım değil, sanayi şehri olan Aksaray’da CHP mitingi yapıldığı 1 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli güvenlik gerekçesiyle kamu işçilerinin grev kararlarını ertelemişti. Türk-İş ve Hak-İş 2 Ağustos’ta daha önce “onurlarına hakaret” saydıkları hükümet zammını kabul etti.

Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı artık kronikleşmiş bir sorun ve Rusya-Ukrayna görüşmelerini sağlamakla, İsrail’in Filistinlileri artık aç bırakarak da öldüren saldırganlığını “yanındayız” klişeleriyle kınamakla gündemden düşürülemiyor.

Halk meydanlara iniyorsa, kökü iktidarın icraatından duyduğu genel memnuniyetsizliktedir.

Özel’in aldığı risk

Özel 19 Mart’ta İmamoğlu gözaltına alındığında “sokak çağrısı” yaparak riskli bir adım attı. Yıllardır atalet içindeki CHP seçmeni duyarsız kalabilirdi. Kitle polisiye önlemlerden çekinebilirdi, ucunda soruşturma, hapis olabilirdi. Haziran’da okullar, Temmuz’da meclis kapanacaktı; eylemler sürdürülemeyebilirdi.

Öyle olmadı. Maya tuttu. Özel, Saraçhane’den başlayarak kitleyi, CHP-dışı muhalif kitleyi de meydanlara çekebildi. İmamoğlu’nun yolsuzluk suçlamalarıyla yargılanmamasını değil, tutuksuz yargılanmasını isteyerek meşru bir talep çizgisi geliştirdi. Sadece İmamoğlu’na değil, örneğin vefat eden arkadaşı Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i mezarına inerek elleriyle defnetmesi, CHP kitlesinde “pazara kadar değil, mezara kadar” deyiminin karşılığı oldu.

Özel, İmamoğlu eylemleriyle siyasi liderlik vasıflarını öne çıkardı, kendisine sahada yer açtı.

Türkiye, yerleşik düzenin engellemeye çalışmasına rağmen halkın meydanlara dolduğu benzer bir muhalefet dalgasının yükselişine en son 2001-2002 yıllarında Erdoğan, üzerindeki siyaset yasağına rağmen AK Partiyi kurup şehir şehir dolaşmaya başladığında tanık olmuştu.

O zaman da Erdoğan ve AK Parti küçümseniyor, “devlet izin vermez” gibi klişeler kullanılıyordu.

Sonucu biliyoruz.