Bir uçtan bir uca soruşturmalar, davalar…
Ardı arkası kesilmeyen, kesilmeyeceği anlaşılan dalgalar…
Şu anki hedef ana muhalefet partisi CHP….
İstanbul’dan Antalya’ya, Adana’dan Adıyaman’a…
Belediye başkanları, yardımcıları, bürokratlar…
Mevcutlar ve daha öncekiler…
Hatta…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kadar uzanan bir hat…
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Özel hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’, ‘suç işlemeye alenen tahrik’, ‘kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret’ ve ‘tehdit’ iddialarıyla soruşturma başlattı.
Özel’in ‘sokakta muhalefetten vazgeçmemesi’ ve geçen cumartesi CHP’nin Anadolu’daki belediyelerine yönelik operasyonlarla birlikte ‘kitleleri ne zaman sokağa çağıracağını bildiğine dair’ yaptığı etkili konuşma en önemli sebep…
İktidar bir yandan Özel’i de içine alabilecek bir yargı yolundan bahsederken öte yandan ‘İmamoğlu ile mesafelenmesi’ koşuluyla liderleri ağzından davet yapmaya da devam ediyor.
Özgür Özel bu teklifleri açık şekilde reddetse de belli ki bu teklifler değişik kanallardan geliyor-gelecek. 2024 yılındaki ‘normalleşme süreci’ kapsamında her iki parti yöneticilerinin de söyleşi verdiği, iktidarın yayın organı Sabah’ın yazarı Yavuz Donat’ın dün yazdığı şu satıları aktarmak istiyorum:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında bir müzakere zemini... Altyapı hazırlama görevi düşüyor. Cumhuriyet'in iki büyük partisinin liderinin, Anayasa gibi çok önemli bir konuda müzakereden yana tavır sergilemesi siyaset iklimini yumuşatacak ve Türkiye'yi rahatlatacaktır.”
Bu bölümü ‘CHP’nin, temsil ettiği tabanın gücü-etkisi’ diye de okumak mümkün. CHP ve Özgür Özel kritik bir denge merkezi. 19 Mart’tan bu yana da halkla-sokakla kurulan ilişki ile bu merkez belirleyici bir noktada. Şu ana kadar da yapılan bunca baskıya rağmen ayakta duran, kararlı bir fotoğraf veriyor.
CHP’nin ‘Kürt sorununun çözümüne dair’ durduğu nokta da kritik önemde. Bu hafta örgütün silah bırakmasına dair görüntüler gelecek. Bununla ilgili partilerden, STK’lardan temsilciler ile gazetecilerden bir grup Süleymaniye’ye gidecek. Davetli partiler arasında CHP de var. Özel bu konuyu parti kurullarında değerlendirdiklerini söylerken bir yandan da Parti Meclisi’nde silah bırakma üzerine bir değerlendirme yapıyor.
Parti yönetiminden kritik bir ismin verdiği bilgiye göre, Özel hem bölge analizi yapıyor hem de Türkiye’ye etkisinden bahsediyor. Özel’in yaptığı konuşmanın kritik bölümünü aynen aktarıyorum:
“PKK’nın silah bırakması önemli, Türkiye’nin bu yolla demokratikleşmeye evriltilmesi olasılığı önemli. Türkiye kendi iç barışını hızla sağlayıp dünyayı yakalayamazsa bundan sonra lider ülkelerden, önder ülkelerden değil, yönetilen ülkelerden biri haline gelir. Terör sorununu çözmüş ve demokratikleşmiş Türkiye’nin ekonomisi de Avrupa ile entegrasyonu da iyiye gider. Geleceğin iktidarı biziz, bu fırsatı millet olarak kaçıramayız.”
Özgür Özel’in bu çıkışı yapışı kritik önemde. Özel hukuki mücadele verirken sorunun çözümünde geri adım atmıyor, CHP ile DEM parti arasında bir ayrım görüntüsü vermiyor.