Ülkeler dış politikalarında değerler ile çıkarlar çatıştığında, kompartmantalizasyona gider oldular. Hoş üç aşağı beş yukarı eskiden de böyleydi ama şimdilerde çıkarlar uğruna değerlerden bu kadar riyakarca vazgeçilmesi bir umursamazlık refleksiyle yapılır oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın çıkarları örtüştüğü için; birinin “ülkemde ve Avrupa’da Müslüman görmek istemiyorum” demesiyle, diğerinin dünyada Müslümanların liderliğine oynama iddiası çelişir görünse de bu ikisi gül gibi geçinip gidiyorlar.
Çıkar-değer çatışmasında Türkiye’ye karşı eli en rahat olanlar Avrupa Birliği üyeleri. Türkiye’de demokratik gidişin hızlanmasına tepkilerini AB ile ilişkileri buzdolabından çıkarmayarak gösteriyorlar. Ülkelerindeki insan hakları savunucularına da “görüyorsunuz işte üzerimize düşeni yapıyoruz” diyorlar. Zaten hiç istemedikleri Türkiye’nin AB üyeliğinin frenlenmesiyle de bir taşla iki kuş vuruyorlar.
Ama işte bir taraftan da çıkarlar Türkiye’yi Avrupa’nın yamacında tutmayı da gerektiriyor.
Ukrayna’da Rusya’ya karşı güvenlik garantilerini, sağdan say 900, sivilleri ekle bin kişilik ordusuyla Lüksemburg mu verecek?
Ayrıca Avrupa içindeki dengeler göz önüne alındığında, kimi ülkeler açısından Türkiye ile iş birliğini geliştirmenin artı getirisi de var.
Baltıklar, Polonya, Fransa ve Almanya’dan oluşan kuzey hattı Rusya’ya daha sert çıkış istiyor. İtalya’da Georgia Meloni, Putin’ci olmasa da, Rusya konusunda Türkiye gibi biraz daha sakin kalınmasından yana. Hâl böyle olunca, İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı uygulamalarına sesini çıkartmayan hatta Avrupa’nın İsrail’e en müzahir ülkelerinden İtalya ile Türkiye’nin arasından su sızmayabiliyor. Egosu yüksek erkek liderlerin en sevdikleri şeyin kendilerine hayran hayran bakılması olduğunun farkında olan İtalya lideri Georgia Meloni’nin Trump gibi liderlerle arasının iyi olması şaşırtmamalı.
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da toplanıyor
Güney hattında Türkiye’yle en iyi ilişkileri olan bir diğer ülke İspanya. Tıpkı İtalya gibi İspanya ile askeri ilişkiler de gelişme gösteriyor. Pedro Sanchez başkanlığındaki Sosyalist hükümet 2024’te Filistin’i tanıyarak, Ankara’nın büyük takdirini de kazandı. Daha yeni Eurovizyon finalinin ardından İsrail’in Eurovizyon dahil kültürel platformlardan men edilmesi çağrısında bulundu.
Sanchez’in, önümüzdeki hafta sonu İstanbul’da toplanacak Sosyalist Enternasyonalin altı ayda bir yapılan konsey toplantısı için cuma günü Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. İspanyol başbakan aynı zamanda Sosyalist Enternasyonal’in başkanı.
Sosyalist Enternasyonal’in üyesi CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel başkan yardımcısı. Göreve geldiğinden bu yana konsey toplantılarından birinin Türkiye’de toplanması için çok çaba sarf ettiği söyleniyor. Hakkını teslim etmek gerek. Uluslararası temaslar konusunda, selefi Kemal Kılıçdaroğlu ile arasındaki fark geceyle gündüz gibi. CHP’liler Özel’le Sanchez’in kimyasının da tuttuğunu söylüyorlar.
Aynı siyasi aileye mensup İmamoğlu siyasi mahkum
Sanchez’in geleceği İstanbul’un, kendisiyle aynı siyasi aileye mensup belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ise hapiste. Yolsuzluk suçlamalarına karşı tutuksuz yargılanma talebi kabul görmüyor. İmamoğlu’nun başına gelenlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en güçlü rakibi olmasıyla yakından ilgisi de bütün Avrupalıların malumu.
Sosyalist Sanchez açısından sıkıntılı bir durum. Bir yanda iyi ilişkiler içinde olunan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer yanda siyaseten yoldaşı, demir parmaklıklar arkasında İmamoğlu.
Anlaşılan Erdoğan’ı irrite etmemek için Sanchez İstanbul’da cumhurbaşkanı ile bir görüşme yapacak.
Eskiden olsa, Türkiye’nin dostları, ülkedeki anti demokratik uygulamaların AB içinde ellerini zora soktuğunu, demokratikleşme yönünde atılacak adımların AB ile ilişkilerin düzelmesine yardımcı olacağı telkininde bulunurdu. Şimdilerle iktidarın AB ile iyi ilişkiler hedefi sadece söylemde kaldığı ve bu anlamda ilgisinin azaldığı bilindiği için, görüşmede İmamoğlu konusunu açması bana göre mucize olur. Konuya bigane kalması ise hem kendi ülkesi hem de Sosyalist Enternasyonal bünyesinde sıkıntı yaratır. Ekibinin, Ankara’yı tedirgin etmeden konuya ilişkin söyleyeceklerini formüle etmek için bayağı bir mesai harcamakta olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.