Ankara’da PKK’nın silah bırakma ve fesih Kongre kararının gecikmesinde Sırrı Süreyya Önder’in vefatı gerekçesi gösteriliyor ama kimi kaynaklara göre asıl gerekçe başka. Arşiv fotoğrafında Pervin Buldan, Ahmet Türk ve Önder, MHP lideri Devlet Bahçeli ile ilk görüşmelerine gidiyor.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan PKK’nın silah bırakma ve kendisini fesih Kongresini toplanmasının an meselesi olduğunu açıkladı. Bu açıklamadan yarım saat sonra PKK’dan Kongreyi 5-7 Mayıs tarihlerinde topladıkları açıklaması geldi. (*) MHP lideri Devlet Bahçeli’nin talebiyle PKK Kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine toplanan Kongrenin kararı daha sonra açıklanacaktı.
Ankara’da konuşulanlara göre, karar metni zaten bir süredir neredeyse hazırdı ve son ince ayarların yapılması söz konusuydu. Pervin Buldanın bu süreçte Öcalan ile Kandil arasında “muhtemelen teknik iletişim” sağlanmış oldupğunu söylemesi bunu doğruluyor. (*)
Gecikme için gösterilen neden, Sırrı Süreyya Önder’in önce rahatsızlanması ve 3 Mayıs’ta vefat etmesi. Bir kaynağım, “Yoksa Devlet Beyin verdiği 4 Mayıs tarihinde bile açıklanabilirdi” diye iddia etti. Ama 4 Mayıs’ta Kürt sorununa PKK’nın yenilgiyi kabul edip Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın deyişiyle “sulh yoluyla” silahsızlandırılarak siyasi çözüm bulma girişimi, resmî adıyla “Terörsüz Türkiye” sürecinin asli aktörlerinden Önder toprağa verildi. Dikkatlerden kaçan ayrıntı, Önder’in anma töreninde saldırıya uğrayan CHP lideri Özgür Özel’in ilk tepkisinin, saldırgana “Barış konuşulmasını istemeyenlerin yol verdiği” iddiasıydı. Kongre Önder’in toprağa verilmesinin ertesi günü toplanmıştı. (*)
Ama bazı kaynaklarıma göre Önder’in vefatı görünürdeki neden; asıl neden daha yüksek gizlilik dereceli yerlerdeydi.
PKK’nın sessizce dağılması
Bazı kaynaklarıma göre gecikmenin asıl neden, fesih ve silah bırakma kararını açıklaması durumunda PKK’nın Kandil ve başka yerlerdeki üst ve üst-orta düzeydeki yöneticilerine ne olacağını kesinleştirme çalışmaları. Hatırlanacağı gibi PKK’nın halihazırdaki lideri Cemil Bayık, Türkiye’ye dönünce yakalanıp hapse girmelerinin söz konusu olmayacağını söylemişti.
Üst düzey PKK’lılara Türkiye’nin de onayıyla siyasi sığınmacı olacakları ülkeler aranıyor.
PKK’lıların tercihi AB ülkeleri. Zaten PKK/KCK’nın onlarca yıldır örgütlendiği Avrupa ülkeleri. Ama PKK yöneticilerinin gitmek istediği ülkelerin de bunu kabul etmesi gerekiyor elbette.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in vurguladığı gibi silah bırakma noktaları belirleneceğini söylemişti. 27 Nisan-11 Mayıs arasında Türkiye-Irak sınır bölgesinde, dağlık alanda ilan edilen “Özel güvenlik bölgesi” akla geliyor.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya el Sudani’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak 8 Mayıs’ta geldiği Ankara’da terörle mücadele konusunun da ele alındığı biliniyor.
Konunun Suriye ve ABD boyutları da var.
Yarım asırlık silahlı bir örgütün sessizce dağılma kararı alması ve uygulaması kolay bir süreç değil.
DEM: barışı inşa edelim
PKK’nın fesih ve Kongresini yaptığını açıklaması DEM Parti tarafından tarihi bir eşik olarak nitelendi. Partinin Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan 8 Maddelik açıklamada, “Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesi için başta TBMM olmak üzere tüm demokratik siyaset kurumlarının sorumluluk almasının gerekliliği” vurgulandı.
Artık “ne şehirde ne dağda hiç bir gencin toprağa düşmemesi” istenen açıklamada “tarihi sorumluluk üstlenen” Öcalan’a, “çözüm iradesine destek sunan” Bahçeli’ye, “bu iradeye sahip çıkan” Erdoğan’a ve “sürece olumlu yaklaşan” Özel’e teşekkür edildi.
DEM Parti “Bu irade beyanımızı, ömrünü barışa ve halkların kardeşliğine adamış, yüreği hep ezilenlerin yanında atmış sevgili yol arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder’i bir kez daha anarak tamamlıyoruz” dedi. (Bildirinin tamamını bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.) (*)
Karar açıklanırsa, sonrası
PKK’ Kongresinde fesih ve silah bırakma kararını almışsa ki öyle anlaşılıyor, bunun açıklaması son dönem Türkiye tarihinde yeni bir sayfa açılması anlamına geliyor. Pervin Buldan’ın “Haziran sonu olumlu sonuç” beklentisi hala geçerli.
Neredeyse yarım asırdır Türkiye’ye on binlerce can, yüz milyarlarca ekonomik ve hesaplanamayacak siyasi güç kaybına neden olan kanlı sayfanın kapanması sadece Türkiye değil Orta Doğu siyasi dengelerini de değiştirecek.
Bu çözümü engellemek isteyen ülke ve taraflar olduğu gibi, işlemesini engellemek isteyenler de olacaktır.
Böyle bir açıklama, TBMM’de yasal ve Anayasal değişikleri de gündeme getirecektir; buna AK Parti ve MHP’nin talebi olan Cumhurbaşkanının yeniden aday olabileceğine dair değişiklikler de dahil olma ihtimali yüksek.
Kürt sorununa daha fazla kan dökülmeden çözüm bulunması Türkiye’yi rahatlatacaktır. Bu dev adımın Kürt sorununa PKK’nın silahsızlandırılması yoluyla çözüm kapısındayız. O kapıdan geçip geçemeyeceğimizi zaman gösterecek ve kapıdan daha otoriter değil, daha demokratik bir Türkiye’ye geçmek gerekiyor.