Hukuk devleti 'guguk' derken!

DW’den Kayhan Karaca’nın haberine göre Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Kavala için yaptırım yerine “diyalog” dedi.

Osman Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM tarafından 10 Aralık 2019 tarihinde açıklanan ve 11 Temmuz 2022 tarihinde de onaylanan kararın uygulanma süreci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından bu hafta Strazburg’da bir kez daha ele alındı. 

Komite, Ankara ile yürütülen üst düzey siyasi ve teknik görüşmelerin devam etmesini kararlaştırdı. 

AİHM kararı gereği Kavala’nın “derhal serbest bırakılması” için Ankara’ya yeniden çağrıda bulunan ve diyalog vurgusu yapan Komite, Ankara’ya yönelik bir yaptırım kararı almadı.

Kavala dosyası 13 Kasım 2023 tarihinde Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric ile Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Ankara’da gerçekleşen görüşmelerinde ele alınmış, Bakanlar Komitesi bu ziyaret sonrası Aralık 2023’teki toplantılarında Mart 2024’e kadar üst düzey teknik temasların devam etmesi yönünde karar almıştı.

Bu karar kapsamında Avrupa Konseyi’nden üst düzey bir heyet “Kavala’nın serbest bırakılması için Türk yargı sistemindeki mevcut yolları” görüşmek üzere 15 Şubat 2024 tarihinde Ankara’da temaslarda bulunmuştu. 

Bakanlar Komitesi’nin aldığı kararda geçen yıl her düzeyde başlatılan diyalog sürecinin “yapıcı” ve “sonuç odaklı” devam etmesi çağrısı yer aldı.

Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi’nin Osman Kavala tarafından yapılmış bireysel başvuruları AİHM kararları temelinde ivedilikle inceleyip karara bağlamasına özellikle vurguda bulunuldu.

Bakanlar Komitesi ayrıca, Selahattin Demirtaş’ın da derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Sevgili okurlarım, bu karar Türkiye’ye, AİHM kararlarına uymadığı için müeyyide uygulaması beklenen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, beklenenden çok daha yumuşak bir tutum takındığını gösteriyor.

Emperyalizm böyledir işte:

Hem Ortadoğu’yu kana bular hem milyonlarca insanı öldürür, sağ kalanları evlerinden, yerlerinden yurtlarından eder hem de sığınmacıları kendi ülkelerine almamak için Türkiye’yi depo olarak kullanır ve bunu sağlamak için de bir yandan para verir, öte yandan da evrensel hukuk kurallarının ve insan haklarının ihlaline “göz yumar”!

***

“Yargıda Reform” denen ama her seferinde, yeni haksızlık ve hukuksuzlukların da önünü açan yargı paketlerinin sonuncusu da 12.03.2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Bu son “yargı paketinde“Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, ayrı bir suç olarak düzenlenmiş.

“Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi”, ayrıca beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.

Bilindiği gibi Türk Ceza Kanunu’ndaki bu madde, muğlak olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

Şimdi iktidar bu maddeyi yeniden yürürlüğe sokuyor.

Böylece hem Anayasa Mahkemesi kararını hiçe sayıyor hem de herkesi, her an, her yerde, her sözünden veya yazısından dolayı hapse atmak tehdidini devam ettiriyor.

***

Hele bir de yerel seçimlerde İstanbul’u da alırlarsa bakın, o zaman hayat nasıl iyice “zindan olacak”!