Yozgat dersleri: belki de Erdoğan’ın ileride en pişmanlık duyacağı şey

CHP lideri Özgür Özel 19 Nisan’da Türkiye’de muhafazakâr-milliyetçi seçmenin kalesi sayılan şehirlerden Yozgat’ta gövde gösterisi yaptı. Akademik unvanının hakkını veren siyaset bilimci Behlül Özkan’ın mitinge gelen ahaliyle yaptığı görüşmelerden aktardığına göre 100 bin nüfuslu şehir bu büyüklükte mitinge daha önce yalnızca 1983’te, Turgut Özal 12 Eylül askeri darbesi ardından siyasi yasakların bitmesiyle Anavatan Partisini kurduğunda sahne olmuş, bir de Tayyip Erdoğan AK Partiyi kurduktan sonra 2002’de şehre geldiğinde.

CHP’nin 2023 seçimlerinde Yozgat seçmeninden aldığı oy yalnızca 1007; oyların yüzde 11,7’si. 19 Nisan mitinginde alanı dolduran kitle bunun belki on katı; hepsinin CHP’li olduğunu düşünmek mümkün değil. Tepki kitlesi. Özel “Millet zulme susmamış, meydana sığmamıştır” diyor konuşmasında; “Türkiye’nin önünden sandığı kaçırmak istiyorlar.” Meydanda AK Partilinin de MHP’linin de bulunduğunu varsaymak doğru olur; 2023’te yüzde 53 AK Parti, yüzde 25 MHP almış, toplamı yüzde 78.

Ama başka rakamlar da var.

“Turpunan şalgamınan”

Örneğin AK Parti’nin Yozgat merkez ilçede üye sayısı 20 bin küsur ama 2024 yerel seçimlerinde AK Parti’ye çıkan oy 12 bin küsur. AK Parti (artık eski) Merkez İlçe Başkanı, bir uyuşturucu operasyonunda tutuklanmış. Özkan gözlemlerinde aktarıyor ki, dün Özel’e gelen kasketli çiftçiler daha önce Erdoğan’ı koşarken bugün Erdoğan’a destek olanlar “dar paça pantolonlarıyla ellerinde lüks araba anahtarlıkları sallayanlar”.

Halktan kopmak böyle bir şey olsa gerek; halkın ekonomik sıkıntılarına karşı iktidarın nimetlerinden yararlanarak gelen zenginliği onların gözlerine sokmak hangi kitapta yazıyor?

Gazeteci Murat Sabuncu T24’teki yazısında “Organik halk muhalefeti” tanımını kullanmış; güzel anlatıyor.

Özel’in Yozgat mitinginde CHP otobüsünün üzerinde konuşma yaptırdığı çiftçi Abdullah Ceylan, bu “organik muhalefeti” dünden beri siyaset kulislerinde yankılanmaya başlayan şu cümleyi, yerel aksanıyla şöyle dile getirdi: “Turpunan, şalgamınan devlet idare edilmez.” “Turpla, şalgamla devlet idare edilmez” sözü doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Turpun büyüğü heybede” sözüne gönderme, dolaylı olarak da İmamoğlu davasına. Turplar heybeden çıkmadıkça tadı kaçıyor

Yozgat dersleri: fazla zor oyunu bozar

Ayrıntılar önemli. Özel hafta içinde Beylikdüzü’ndeki Ekrem İmamoğlu’na özgürlük mitinginde konuşmasını yapacağı otobüse koruma konvoylarıyla değil, gençlerle birlikte yürüyerek gitti. Dün Yozgat mitinginde konuşmasına ise -bildirildiği kadarıyla- en az 400 traktörlük bir konvoyun başında, traktörü de kendisi kullandığı halde, başında çiftçi kasketiyle geldi.

Oysa CHP’yi Yozgat mitingine iten gelişme on gün kadar önce, Aydıncık ilçesinde İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto gösterisine traktörleriyle katılan 10 çiftçiye 993 liralık trafik cezası kesilmesiydi. Özel bu cezaları kendi cebinden ödeyeceğini söyleyerek “yalnız değilsiniz” mesajı vermişti. Her şeyi zorlamayla halledebileceğini düşünmek siyasetçiye kalelerini kaybettirebiliyor.

İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepkiler Anadolu’ya da yayılıyorsa, bunun tamamını İmamoğlu sevgisine de yormamak lazım; ama genel anlamda adaletsizliğe duyulan tepkilerin İmamoğlu tutkalıyla birleşip büyüdüğü görülüyor. Yozgat bunu da gösteriyor.

Buğday fiyatına, don vuran ürününe hükümet desteği bekleyen çiftçi de İmamoğlu tutkalıyla sokağa çıkıyor, Hatay’da tapulu arazisine jandarma eşliğinde iş makinalarıyla girilen köylü de, geleceksizlik endişesi İmamoğlu’nun diploma iptaliyle katlanan üniversiteli ve artık liseli de.

Erdoğan’ın belki de ileride en pişmanlık duyacağı şey, İmamoğlu’nun diploma iptalinin zorlanması olacak ve hemen ardından tutuklanması. Bu zorlamadan dönülmesi için hala vakit geçmedi gerçi ama zaman İmamoğlu ve muhalefetten yana.