CHP, “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” olan “Cumhuriyet Rejimi”ni korumak, “Parlamenter Demokrasi”ye dönmek için eylemlerini ve söylemlerini sürdürürken “Şahsım Devleti” de bunu önlemek amacıyla baskılarını ve zulmünü tırmandırıyor!
***
Sonunda hesaplaşma, hiç kuşkusuz, seçimlerde, sandıkta olacağı için “Şahsım Devleti”, siyasal strateji olarak DEM Parti aracılığıyla Kürt oylarını kendi yanına çekmeyi hedeflemiş görünüyor.
***
Ayrıca bir yandan, DEM Parti aracılığıyla İmralı ve Kandil ile temas kuruyor ve böylece DEM Parti’yi uygulanan baskılara ve zulme karşı sessizleştiriyor.
Öte yandan hem medya hem de CHP üzerindeki baskıyı ve zulmü tahammül edilemez düzeylere tırmandırıyor!
***
Yasadışı bahis soruşturmasından dolayı hapiste olan bir kişinin şikâyeti üzerine:
Dün, saat 11’de savcılığa gitmeleri kararlaştırılmış olan 2 gazeteci, bir sabah baskını ile evleri aranıp dijital araçlarına el konularak gözaltına alınıyor.
Ne zaman?
Türkiye’de “Yeni Süreç” çerçevesinde DEM Parti temsilcilerinin Cumhurbaşkanı ile görüşecekleri aynı gün!
Ne zaman?
Timur Soykan’ın bir gazetecilik ödülü alacağı gün.
Ne zaman?
Yıllardır hapiste olan, HDP’nin 2014 Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın doğum gününde.
***
İktidar, “Şahsım Devleti Rejimini” dört ayrı koldan yeni bir aşamaya tırmandırıyor:
1) Siyaseti, yargı aracılığıyla tam baskı altına alıyor:
DEM Partili ve CHP’li Belediye Başkanlarını görevden uzaklaştırıyor, bir kısmını hapsediyor, bir kısmının yerine de kayyım atıyor.
2) Ekrem İmamoğlu’nu hapse atıyor:
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan ve Erdoğan/ AKP iktidarını İstanbul’da 3 kez hezimete uğratmış olan başarılı Belediye Başkanı’nı hapse atıyor ve Parti üzerinde de ayrıca çeşitli baskılar oluşturuyor.
3) Medya üzerindeki baskıları yoğunlaştırıyor.
Son örneği dünkü Murat Ağırel ve Timur Soykan olayı olan biçimde, haksızlık ve hukuksuzluk yoğunlaştırılıyor.
4) Demokratik direniş ve boykotlara katılanlara, özellikle gençlere, haksızlık ve hukuksuzluk yapıyor.
CHP’nin “Cumhuriyet Rejimi”ni korumak ve “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni yeniden işletmek amacıyla düzenlediği direniş, protesto, eylem ve mitinglerine katılanlara, özellikle de gençlere yönelik, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlikleri yoğunlaştırarak toplumu korkutmak ve sindirmek istiyor.
***
Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel’in son kitaplarından biri HAVALA adını taşıyor.
Kara Paranın yörüngesini, Kara Para aklama yöntemlerini ve dönen dolapları anlatıyor.
BirGün yazarı Timur Soykan’ın son kitabının adı Baron İstilası.
Özetle Türkiye’nin nasıl “Dünya mafyasının üssüne dönüştüğünü”, uyuşturucu baronlarını anlatıyor.
Her ikisi da Kırmızı Kedi Yayınevi yayını.
Bu kitapları okuyarak bu iktidarın ve bu rejimin niçin değişmesi gerektiğini daha iyi anlayabiliriz!