TÜİK’in bastırılmış oranı bile enflasyonu aylık yüzde 5 olarak ilan etti...

Avrupa’da ve ABD’de bırakın aylığı, yıllık yüzde 5 enflasyon bile felaket kabul ediliyor ve hemen mücadele başlatılıyor.

Özetle halk AÇ!

Ama herkes haklı olarak Teğmenlere ve komutanlarına yapılan haksızlığı konuşuyor.

Çünkü herkes olayın, “Devlet”in temeli ile ilgili olduğunu biliyor. Bir kez daha, büyük resme bakalım.

***

Devletin temeli Güvenlik ve Adalet’tir.

Güvenlik ordu ile adalet ise mahkemelerle sağlanır. Ordu ve mahkemeler yozlaştırılırsa, o ülkede Güvenlik ve Adalet kalmadığı için Refah da olamaz...

Halk vergilerle, enflasyonla, yolsuzluklarla, yasaklarla, yoksulluğa mahkûm edilir...

85 milyon, bunu yaşayarak öğreniyor!

***

Bir ülkede, mahkemeler tek bir kişinin iradesine bağlanırsa...

Bir ülkede yurtsever bir Genelkurmay Başkanı, “Terörist” olarak hapse atılırsa...

Bir ülkede mahkemelerde görev yapacak olanların arasında bir kişi, bir partinin Grup Başkan Vekili tarafından yeğeni olarak takdim edilirse...

Tam o sırada, ülkenin Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı, Kurtarıcısı ve Kurucu Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılık ifade eden Teğmenler ve komutanları Ordu’dan ihraç edilirse...

Aynı sırada, bir kadını boğarak ve yakarak katleden bir caninin cezası, “canavarca duygularla hareket etmemiş” denilerek hafifletilmeye çalışılırsa...

Ülkeyi yöneten iktidar, Anayasa tarafından kendisini denetlemekle yükümlü kılınan Anayasa Mahkemesi kararlarına hem saygı duymadığını ifade eder hem de bu kararları uygulamazsa...

Sivil ve asker bürokrasideki ve mahkemelerdeki bazı kritik makamları liyakat yerine, iktidara sadakat gösteren ama yetersiz ve yeteneksiz olan kişilerle doldurur ve sonunda askeri bir darbe girişimine yol açarsa...

Bu askeri darbe girişimini bahane ederek, ilan ettiği Olağanüstü Hal, OHAL kararları altında, atılan oyların sayımını, yasaların geçersiz saydığı oyları da geçerli sayarak yapar ve rejimi değiştirirse...

Yine OHAL kararları ile sayıları yüz binleri aşan insanları, yargılamadan işten atarsa...

Muhalif siyasal parti mensupları olan Belediye Başkanları’nı görevden alır, kimilerini de hapse atarsa...

Bazı gazetecileri, haberleri gerçeğe uygun olarak aktardıkları halde, suçlayıp hapse atarsa...

“Türkiye Cumhuriyeti”nin “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” yıkılır...

Ne ordu kalır ne mahkemeler...

Ne güvenlik kalır ne adalet...

Ne teğmen kalır ne orgeneral...

Ne savcı kalır ne yargıç...

Ve halk açlığa mahkûm edilir.

Çünkü bir “Devlet” yıkılmış ama yerine yeni bir “Devlet” kurulamamıştır.

KAHROLSUN EMPERYALİZM!