Ortalığı sarsan ifşaat, 1 Mart günü, Rus muhalif Aleksey Navalni’nin Moskova’da bir protesto gösterisine dönüşen cenaze töreninden birkaç saat sonra Rus kamu yayıncısı Russia Today’in Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan tarafından yapıldı. Simonyan, üst düzey dört Alman subayın konuşma kayıtları olduğu iddiasıyla bir ses kaydı yayınladı. 38 dakikalık ses kaydında Alman subayların Ukrayna’ya sevk edecekleri Taurus seyir füzeleriyle Rusya’yı ilhak edilmiş Kırım’a bağlayan Kerç köprüsünü havaya uçurma planları yapıyordu. Ancak casusluk roman ve filmlerinde rastlanacak şekilde Rus istihbaratı dört Alman subay arasındaki konuşmayı kayda almıştı.
Ya da öyle miydi?
Acaba bu da yapay zekâ tarafından üretişmiş bir ses kaydı mıydı?
Çok geçmeden öyle olmadığı anlaşıldı.
Federal Meclis İstihbarat Kontrol Komitesi Başkan Yardımcısı Roderich Kiesewetter haberin gerçek olduğunu düşündüğünü, bunun Rusya’nın casusluk faaliyetini kanıtladığını ve Rusya’nın elinde başka kayıtlar da olabileceğini söyledi
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve önceki cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev, “Asırlardır rakibimiz olan Almanlar” dedi; “Yeniden ezeli düşmanlarımıza dönüştüler. Bakın, detaylı biçimde uzun menzilli füzelerle topraklarımızı vurmayı tartışıyorlar.”
Almanya sıkıntıda
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, olayın kısa sürede açığa çıkarılması için bir soruşturma başlattığını açıkladı.
Zaten 19 Şubat’ta Alman Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ingo Gerhartz ve Hava Kuvvetlerinin Harekât ve Eğitim Başkanı Tuğgeneral Frank Graeffe’nin ile Hava Kuvvetleri yetkilisi arasında yapıldığı anlaşılan görüşmenin kayıt metninde Scholz’un da adı geçiyordu. Gerhartz’ın Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius ile Taurus füzelerinin Ukrayna’da kullanılması ihtimalinin değerlendireceği bir toplantı planlanmıştı. Bu hazırlık görüşmesi niteliğindeydi. Scholz henüz uzak duruyordu ama ikna edilmesi de mümkündü.
İş bu noktadan sonra daha da tuhaflaşıyordu. Hava Kuvvetleri Harekât Başkanı o sırada Singapur’daydı ve Komutanıyla, ABD Merkezli dijital iletişim devi Sisco’nun (zoom gibi) WebEx konferans sistemi üzerinden konuşuyorlardı. İstihbaratçı bir kaynağım bundan yıllar önce bana “Sosyal medyada, e-postada yazdığınız her şeyi, Taksim’deki dev ekranda yayınlıyormuşsunuz gibi düşünebilirsiniz” demişti. NATO’nun en önemli güçlerinden Almanya’nın Hava Kuvvetleri Komutanı yüksek gizlilik derecesindeki toplantısını zoom üzerinden yapmaması gerektiğini düşünmemiş olabilir miydi?
Oyun içinde oyun
Almanya Savunma Bakanı Pistorius, Rusya’nın kayıtları ifşa etmesinden iki gün sonra, “Bu, Rusya Devlet Başkanı (Vladimir) Putin’in yürüttüğü enformasyon savaşının bir parçası” dedi; “Buna hiç şüphe yok. Bu dezenformasyon için hibrit bir saldırı, bölünmeler yaratmayı, birliğimizi baltalamayı amaçlıyor.”
Almanya konuya sadece bir casusluk olayı olarak bakmıyor. Pistorius’un sözlerininse iki boyutu var. Birincisi, olayın ne olduğunu açıklamak yerine ülkenin birlik ve bütünlüğüne saldırı kalkanına sarılmak anlaşılan evrensel; Türkiye ya da Almanya fark etmiyor ve gerçekten işin içinde başka şeyler olduğunu akla getiriyor.
İkincisi, Pistorius “Hibrit saldırı” deyimini kullanıyor. Böylelikle Rus Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov’a atfen “Gerasimov Doktrini” olarak bilinen “Hibrit Savaş” kavramına gönderme yapıyor. Gerasimov 2013’teki bir makalesinde artık savaş ve barış arasındaki sınırların belirsizleşmeyebaşladığını, gelecekteki savaşların harp ilan edilmeden yaşanacağını ve siber imkânlardan ekonomik baskıya kadar değişen araçlarla sürdürüleceğini iddia etmişti.
Türkiye de NATO üyesi
Ayrıca “birliğimizi baltalamak” sözü de “ülkenin birliği” dışında iki katmanda daha okunabilir.
Birincisi, NATO çerçevesinde ABD ile Atlantik-ötesi birliktir. Görüşme kayıtlarının ifşasıyla ABD’nin Avrupa ülkelerini Ukrayna savaşına daha çok itme planı yara almıştır. Bu bakımdan sadece bir casusluk olayı olarak bakmak eksiklik olur.
İkincisi de Almanya’daki Sosyaldemokrat-Yeşil-Hür Demokrat koalisyonunun birliği olabilir. Scholz ve Pistorius Sosyaldemokrat (SPD), Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise Yeşiller Partisinden ve ABD çizgisine daha yakın olduğu biliniyor.
Burada üç soru var:
1- ABD etkisiyle Almanya’yı Rusya’yla daha fazla karşı karşıya bırakmak istemeyen asker ve bürokratlar bu bilgiyi kasıtlı olarak sızdırmış, ya da Rusların eline geçebilecek yollardan ilerlemiş olabilir mi?
2- Rusya’nın Alman sistemi içinde derinlemesine casusluk yapacak kapasitede ajanları bulunabilir mi? CIA Başkanı William Burns geçenlerdeki makalesinde, dijital çağda tahminlerin aksine insan faktörünün (humint) değerinin arttığını söylüyordu. Daha geçenlerde bir ABD Büyükelçisinin Küba hesabına casusluk yaptığı ortaya çıkmadı mı?
3- Rusya NATO askeri sistemine bu şekilde girebiliyorsa, bu durum Türkiye dahil bütün NATO üyelerinin askeri sırlarına tehdit oluşturuyor mu?
Rusya’nın keyfi yerinde
Son tartışmaları Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Paris’te Ukrayna’ya yardım konusunda yapılan Kuzey Amerika-Avrupa toplantısı ardından 27 Şubat’ta NATO ülkelerini kastederek “Ukrayna’ya asker göndermenin ihtimal dışı bırakılmaması gerektiği” sözlerinin yankıları çerçevesinde değerlendirmek lazım.
Macron’un sözleri ortalığı karıştırmış, Putin nükleer savaştan söz etmiş, ABD, Almanya, İngiltere, İtalya kesinlikle böyle bir planları olmadığını duyurunca, kendisi de “Ben Fransa gönderecek demedim ki” diye çark etmişti.
Alman komutanların Rusların kaydettiği Ukrayna görüşmesinin 19 Şubat’ta, yani Macron’un açıklaması ve Ukrayna toplantısından günler önce yapıldığını ancak 1 Mart’ta, diğer NATO güçlerinin asker göndermeyeceklerini ilan etmesi ardından ve (sağlığında Almanya’nın desteklediğine inandıkları) Navalni’nin cenaze töreni ardından ifşa ettiğine bir daha dikkat çekmek istiyorum.
Ertesi gün, 2 Mart’ta Antalya Diplomasi Forumunda gazeteciler Rusya Dışişleri Bakanı’na Macron’un sözlerini sordular. Lavrov sadece kahkaha atarak yanıt verdi. Belki önemli bir ayrıntı da bu anekdotu sosyal medyada ilk yayınlayanın Türkiye’nin kamu yayıncısı TRT World olmasıydı.
Bu pilav daha çok su kaldıracağa benziyor.
The shocking revelation was made by Margarita Simonyan, Editor-in-Chief of Russian public broadcaster Russia Today, on March 1, a few hours after the funeral of Russian dissident Alexei Navalni, which turned into a protest in Moscow. Simonyan published an audio recording claiming to be recordings of conversations between four high-ranking German officers. In the 38-minute audio recording, German officers were making plans to blow up the Kerch bridge connecting Russia to annexed Crimea with Taurus cruise missiles that they would send to Ukraine. However, as can be seen in espionage novels and movies, Russian intelligence had recorded the conversation between four German officers.
Or was it?
Was this also a voice recording produced by artificial intelligence?
It soon became clear that this was not the case.
Deputy Chairman of the Bundestag Intelligence Control Committee Roderich Kiesewetter said that he thought the news was real, that it proved Russia's espionage activity and that Russia may have other records.
Deputy Chairman of the Russian Security Council and former president Dmitry Medvedev said, “The Germans have been our rivals for centuries”; “They have become our arch-enemies again. Look, they are discussing in detail about hitting our lands with long-range missiles.”
Germany is in trouble
German Chancellor Olaf Scholz announced that he launched an investigation to reveal the incident as soon as possible.
Scholz's name was already mentioned in the transcript of the meeting apparently held on February 19 between the Commander of the German Air Forces, Lieutenant General Ingo Gerhartz, the Chief of Operations and Training of the Air Force, Brigadier General Frank Graeffe, and an Air Force official . A meeting was planned for Gerhartz with German Defense Minister Boris Pistorius to evaluate the possibility of using Taurus missiles in Ukraine. This was a preparatory meeting. Scholz was still staying away, but it was possible to be persuaded.
Things were getting even weirder from this point on. The Chief of Air Force Operations was in Singapore at the time, and he and his Commander were speaking via US-based digital communications giant Sisco's WebEx conferencing system (like Zoom). An intelligence source told me years ago, "You can think of everything you write on social media or in e-mail as if you were broadcasting it on the giant screen in Taksim." Could it be that the Air Force Commander of Germany, one of the most important powers of NATO, did not think that he should not hold his highly confidential meeting via Zoom?
game within the game
“This is part of the information war waged by Russian President (Vladimir) Putin,” German Defense Minister Pistorius said two days after Russia disclosed the recordings; “There's no doubt about it. “This is a hybrid attack for disinformation , aimed at creating divisions and undermining our unity.”
Germany does not view the issue merely as an espionage incident. Pistorius' words have two dimensions. Firstly, it is apparently universal to embrace the shield of attack on the unity and integrity of the country instead of explaining what the incident is; Türkiye or Germany does not matter and it really suggests that there are other things at play.
Secondly, Pistorius uses the phrase “Hybrid attack”. Thus, it refers to the concept of "Hybrid Warfare", known as the "Gerasimov Doctrine" after the Russian Chief of General Staff Valeri Gerasimov. In an article in 2013, Gerasimov claimed that the boundaries between war and peace were becoming blurred , that future wars would occur without declaring war and would be waged with tools ranging from cyber opportunities to economic pressure.
Türkiye is also a member of NATO
In addition, the phrase "undermining our unity" can be read in two more layers than "the unity of the country".
The first is the trans-Atlantic union with the USA within the framework of NATO. With the disclosure of the call records, the USA's plan to push European countries further into the Ukraine war was damaged. In this respect, it would be inadequate to consider it only as an espionage incident.
The second could be the unity of the Social-Democratic-Green-Free Democrat coalition in Germany. Scholz and Pistorius are Social Democrats (SPD), while Foreign Minister Annalena Baerbock is from the Green Party and is known to be closer to the US line.
There are three questions here:
1- Could it be that the soldiers and bureaucrats, who did not want to confront Germany with Russia further under the influence of the USA, deliberately leaked this information or proceeded in ways that could fall into the hands of the Russians?
2- Could Russia have agents capable of in-depth espionage within the German system? CIA Director William Burns said in his recent article that, contrary to predictions, the value of the human factor (humint) has increased in the digital age. Wasn't it recently revealed that a US Ambassador was spying on Cuba's account ?
3- If Russia can enter the NATO military system in this way, does this pose a threat to the military secrets of all NATO members, including Turkey?
Russia is in a good mood
The latest discussions should be evaluated within the framework of the echoes of French President Emmanuel Macron's words, "Sending troops to Ukraine should not be ruled out", referring to NATO countries, on February 27, following the North American-European meeting held in Paris on aid to Ukraine.
Macron's words caused a stir, Putin talked about nuclear war, and when the USA, Germany, England and Italy announced that they had absolutely no such plans, he backtracked by saying "I didn't say France would send it."
German commanders' meeting with Ukraine, recorded by the Russians, was held on February 19, days before Macron's statement and the Ukraine meeting, but on March 1, after other NATO powers declared that they would not send troops and the funeral ceremony of Navalni (whom they believed Germany supported during his lifetime). Then, I would like to draw attention once again to what he disclosed.
The next day, on March 2, at the Antalya Diplomatic Forum, journalists asked the Russian Foreign Minister about Macron's remarks. Lavrov simply responded with laughter. Perhaps an important detail was that Turkey's public broadcaster TRT World was the first to publish this anecdote on social media.
This rice looks like it will hold more water.