Malazgirt Zaferi kutlamaları için Ahlat’a giden devlet ve siyaset ricali, Ahlat mezar taşları önünde çok anlamlı bir fotoğraf karesine girdiler. Kadrajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Ziya Cemal Kadıoğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ercüment Tatlıoğlu yer alıyorlar.
Bu fotoğraf karesi çok konuşuldu, tartışıldı ve eleştirildi. Başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel olmak üzere muhalif çevreler bu fotoğraftan rahatsızlıklarını dile getirdiler. Rahatsız olmaları da çok tabii zira “normalleşen, yeni ve güçlü Türkiye’nin bir fotoğrafını çekelim” dense, ortaya tam olarak bu kare çıkardı. Madde madde anlatalım:
1. Fotoğraf karesinde 2 kuvvet komutanı var. Tarihimizdeki önemli bir askeri zaferin yıldönümü töreninde, sivil otorite ve siyasetçilerle aynı karedeler. Duruşlarıyla, seçilmiş ve sivil kökenli Cumhurbaşkanı’nın yani Başkomutan’ın emrinde olduklarını gösteriyorlar. Eski Türkiye fotoğraflarında olduğu gibi, seçilmişlerle aynı seviyede hatta onların üzerindeymiş gibi bir kibirden ve sahte kudret gösterisinden uzaklar. Demokraside, hukuk devletinde nerede nasıl durmaları gerekiyorsa öyleler. Kudretlerini içeriye değil dışarıya gösteriyorlar; dosta güven, düşmana korku veriyorlar.
2. Hüda-Par, Anayasa ve yasalara uygun kurulmuş, meşru bir siyasi parti. Hiçbir terör örgütüyle ilişkisi yok, hiçbir terör örgütünün siyasi uzantısı değil. Üstelik terör örgütü PKK’nın korkulu rüyası. Bölgede PKK’ya karşı en cesur duruşu sergileyebilen siyasi hareket. Kürt ve dindar kimliğini gizlemiyor. Türkiye genelinde, özellikle de Doğu ve Güneydoğu’da tabanı var. Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu da seçilmiş bir siyasetçi, milletvekili. Hüda-Par Genel Başkanı’nın Ahlat’ta, eski Genelkurmay Başkanı, şimdi Milli Savunma Bakanı’yla ve kuvvet komutanlarıyla aynı karede yer alması, bölücü teröre karşı sergilenen kararlılık ve Türkiye’nin kardeşliği adına son derece önemli ve anlamlı. Devlet ve TSK Kürtlerle değil terörle mücadele ediyor; aynı zamanda devlet ve ordu, bu ülkenin her bir ferdinin, onun içinde Kürtlerin de devleti ve ordusu.
3. Kadrajda Türkiye’nin 2 milliyetçi partisinin Genel Başkanları var: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici. Onlar da Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile aynı karedeler. Adeta “milliyetçilik anlayışımız ırkçılık değildir. Türkiye’yi bir bütün olarak kucaklıyoruz” mesajı veriyorlar. Türk-Kürt ittifakının neticesi olan Malazgirt Zaferinin yıldönümünde, bir kez daha Türk-Kürt ittifakına dikkat çekiyorlar. Neresinden bakarsanız bakın, tarihi bir kare.
4. MHP ile BBP’nin aynı karede olmasını da es geç-meyelim. BBP, MHP’den ayrılmış bir parti. Uzun yıllar aralarında diyalog olmadı. Son yıllarda birçok kareye birlikte girdiler ama Ahlat’taki bu kare, gerçek ve samimi milliyetçiliğin kaynaşması ve işbirliği adına önemli.
5. Fotoğraf karesinin zaman ve mekanı ayrıca önemli: Selçuklu Türk Sultanı Alparslan’ın, Kürt ve Araplarla kazandığı ve Anadolu’daki önemli bir engeli kaldırarak bu toprakları bize ortak yurt haline getirdiği bir savaşın yıldönümünde, Ahlat’ta, bu topraklardaki mührümüz olarak görülen tarihi mezar taşlarının önünde çekilen fotoğraf, geçmişin ruhuyla geleceğin inşa edileceğini en net şekilde anlatıyor.
6. Bir de bu fotoğraf karesinin mimarı var: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. 80’lerde, 90’larda, hatta 2000’lerde böyle bir kare hayal dahi edilemezdi. Askerler siyasetçilerle kareye girmez, girse de vesayetçi pozu verirlerdi. Askerlerle “Kürt ve dindar” kimliği buluşamaz, bir barış iklimi oluşamazdı. MHP ile BBP yan yana durmaz, her ikisi de Kürtlerin meşru siyasi temsilcisiyle aynı kareye girmezdi. Bu normalleşmeyi, bu yumuşamayı, bu büyük ve güçlü ittifakı Cumhurbaşkanı Erdoğan imar etti.
Dedik ya, Ahlat’taki bu fotoğraf karesinin birilerini rahatsız etmesi, hatta çıldırtması son derece tabii. Bu fotoğraf karesi eski karanlık Türkiye’nin üzerini çiziyor. Bu fotoğraf karesi, vesayetin, darbelerin sona erdiğini, milli iradenin güç kazandığını, Türkiye’nin çok değiştiğini, normalleştiğini gösteriyor. Bu fotoğraf karesi, demokrasi ve hukuk devletinde olması gerekeni yansıtıyor. Bu kadraj, teröre karşı, bölücülüğe karşı, terörden medet umanlara, terörün gölgesinde siyaset yapanlara, onlarla işbirliği içinde olanlara, darbe sevdalılarına, vesayet günlerini özleyenlere karşı kararlılık mesajı veriyor. Bu sahne tuzakları bozuyor, oyunları boşa çıkarıyor. Bu ortak poz, Türkiye’nin geleceği adına, kardeşliği ve birliği adına umut veriyor.
Malazgirt Zaferimizin yıldönümünde Ahlat’ta çekilmiş bu fotoğraf tarihi bir fotoğraftır; bu sadece bir fotoğraf değil, kimin nerede durduğunu da en öz, en sade, en net biçimde anlatan bir turnusol kağıdıdır.