31 Mart yerel seçimine yaklaşırken, muhalefetteki dağınıklığın içeriğinde de dağınıklık sürüyor. Bu dağınıklığın hem sebebi hem de sonuçlarının en çok yansıyanı CHP'nin olduğu anlaşılıyor.
PKK terör örgütünün siyasi kolu DEM'e duyulan muhtaçlık, CHP'nin yaşadığı dağınıklığın da bir başka nedeni. Bir yandan koltukların kaybedilmemesi hesabı, öteki yandan seçmen küskünlüğünün yaşanma ihtimali. Her ikisi arasına sıkışan CHP'nin imdadına Kandil yetişti. Özellikle İstanbul'a odaklı adım atıldı. Kandil, öncelikle Başak Demirtaş'ın adaylığı tartışmasını sonlandırdı. Doğrudan Ekrem İmamoğlu'nun hedef alınacağı, karşıtlık oluşturacağı dolayısıyla kaybetme ihtimalini kuvvetlendireceği için Kandil, Başak Demirtaş'ı istemedi. Onun yerine hem daha düşük profilli aday çıkarılmasını hem de doğrudan işbirliği görüntüsü vermemeyi yeğledi.
Bu son tablo her şeyin nihai olarak netleştiği tablo değildir. Pazarlıklar sürecektir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayının değiştirilmesi ihtimalinin yani yine Tunç Soyer'in aday yapılacağının konuşuluyor olması bile, DEM'e duyulan muhtaçlığın ve buna dayalı pazarlığın dışa vurumudur.
Belediye meclis üyelikleri üzerinden, belediye meclislerinde grup kurabilmeye imkan verecek sayıda listeler oluşturabilme zemininde pazarlıkların sürmesi muhtemeldir.
PKK terör örgütünün siyasi kolu DEM'in seçim stratejisinin önemli bir parçası; örgütün ve onunda arkasındaki emperyalizmin iradesiyle ideolojik zemini koruyarak, CHP'nin açtığı alanda da mevzi tutmaktır.
CHP yönetimi; tezkerelere hayır oyu vererek açtığı alanda adımlar attıkça, DEM'in hareket alanı açılıyor.
Terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı DEM, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'a özgürlük talebi ile başlattığı eylemin merkezi haline gelen İstanbul'un Esenyurt ilçesindeki DEM binasına, CHP Esenyurt İlçe Başkanı ve heyeti ziyarette bulunarak, skandal eyleme destek vermiştir. CHP Esenyurt'un sosyal medya hesabından paylaşılan ziyaret için ise, "Naçizane desteklerimizi sunduk." denilmiştir. CHP'nin bu ilçe yönetiminin PKK terör örgütüne destek vermesini cesaretlendiren, CHP Genel Merkezi'nin tavrıdır.
Nitekim DEM'in CHP Genel Merkezi'ne yaptığı ziyaretinde teröristbaşı Öcalan'a "tecrit" konusunda konuşulduğunu Tayip Temel isimli bir DEM yöneticisi ifade etmiştir. Bu bile başlı başına skandaldır. Mesela, "nasıl olur da terör örgütünün diliyle 'tecrit' dersiniz" çıkışı yapılmış mıdır? Yapılmadığı anlaşılıyor.
Bunları bilen Esenyurt CHP ilçe teşkilatı da teröristbaşı Öcalan'a destek eylemine destek vermekte sakınca görmemiştir.
Uzun sözün kısası 31 Mart yerel seçimine yönelik yeni bir maskeli balo tertiplenmiştir.
Ama artık hiçbir maske gerçek yüzleri gizleyememektedir.