Yerel seçime 5 kala seçime dair vurgular, siyasi analizler olunca yoğunluğuyla sürüyor.
31 Mart sonuçlarının özellikle muhalefet partilerine yönelik yansımaları çarpıcı olacak. Mayıs seçimlerimin psikolojik buhranının ağır yükü 31 Mart'ın sırtında. O yüzden sonuçları muhalefet partileri için önemli siyasi gelişmelere gebe. CHP'de bitmediği anlaşılan genel başkanlık çekişmesi, parti içi siyasi dalgalanmaların seyri 31 Mart'tan sonra daha da belirgin hale gelecek.
İyi Parti açısından ise partileşme sürecinin seyrini 31 Mart sonuçları belirleyecek. CHP ile yolları ayırmasıyla siyasi türbülans yaşayan İyi Parti, fikri zeminini sentezleyerek, güçlü kılamadıkça bu türbülanstan sıyrılması güç olsa da 31 Mart'ta oy oranında dramatik bir düşüş yaşamadığı sürece, yoluna devam edecek. Genel Başkanı Meral Akşener'in koltuğunu bırakıp bırakmayacağı da 31 Mart sonuçlarına bağlı olacak. Dolayısıyla İyi Parti açısından 31 Mart'ın hayati önemi vardır. Özellikle CHP'ye oy geçişinin oranı bu noktada büyük önem taşıyor. Özellikle de İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarının İyi Parti seçmeninden oy istemeleri, İyi Parti tabanını çökertme çabası olarak görülüyor.
Bu yüzdendir ki, Meral Akşener, CHP'den özellikle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nı sitemini hiç eksiltmiyor. Son günlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında söylediği sözlerin sertliği oldukça çarpıcıydı. Akşener, Yavaş'a hitaben dedi ki;
"Bütün teşkilatlar ucuna kadar istifa ettirilmek üzere büyük bir gayret sarf edildi. Ve çok üzüldüm, çok utandım. Mansur Yavaş çıktı, televizyonda dedi ki, il başkanı, ilçe başkanı, belediye meclis üyeleri, ilçe başkanları, ilçe yöneticileri, İYİ Parti'den istifa ettiler, benle çalışıyorlar, dedi. Diğerleri anlamaz ama bu söyleyeceğimi Mansur Yavaş ve etrafındaki tayfa anlayacaktır. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı asla unutmaz. Allah şahittir, vallahi, billahi ben de unutmayacağım. İyilik yap kötülük bul. Şimdi böyle bir sistemden hayır çıkmaz."
Diğer yandan İyi Parti Siyasi İşleri Başkanı Oktay Vural da Ekrem İmamoğlu'nu yönelik oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Vural, İmamoğlu'na hitaben dedi ki;
"Keşke kendi işine baksaydın. Kurumların kararı varken bunu dolanmak için iş çevirmeseydin. Detay dediği ise esas. Demokrasinin vazgeçilmez kurumlarına ve kurallarına uymayanın ne demokrasimize ne de millet iradesine ne de geleceğe hayrı olur. Oyun deşifre oldu. Şimdi de bu tezgahtan sıyrılmaya çalış. Sureti haktan görün... Yok öyle yağma... Tavşan tuzağıyla Bozkurt avlanmaz."
Oktay Vural, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'Oylarınızı bölmeyin' çağrısına karşılık da şunları söyledi; "CHP İBB Başkan adayı İstanbul Esenyurt'ta "oylarınızı bölmeyin, particilik yapmayın" demiş. Senin partin yok mu? Sen partiler üstümüsün? Sen tek adam mısın? İyi Parti'ye operasyon yaparken particilik yapan sensin. Danışmanın da olan CHP Esenyurt adayı Türkçeye paralel dil, Anayasanın ilk 4 maddesinin değişmesini, Türklüğün anayasadan çıkarılmasını, yerel parlamentolar, öz savunma gücü istiyor. Esenyurt'un İstanbul'da ayrılması için referandum öneriyor. İstanbul'da Atatürk, Cumhuriyet, milli kimlik düşmanı, Kandil'den sufle alan DEM Partisi'yle kent uzlaşısı altında işbirliği yapıp onlara makam dağıtacaksın. İstanbul'u DEM'le yönetmeye talip olacaksın. Milliyetçiler, vatanseverler, Cumhuriyetçiler, Türkiye sevdalıları, İyi Partililer oylarının bölücü fikirlere hizmet aracı olarak kullanılmasına müsaade etmeyecek, DEM'li işbirliğine oy vermeyecektir. Senin partin, senin gönül bağın DEM sana, bizim partimiz İyi Parti, milli siyasetimiz bize, milletimize... Anlaşılan CHP İBB Başkan adayı için koltuk sevdası Türkiye'den büyük. Koltuk sevdan için Atatürk, Cumhuriyet, milli devlet, milli kimlik davasından taviz vermek yok... Başka kapıya."
Bu sözler de ortaya koyuyor ki, İyi Parti -CHP arasındaki siyasi gelgitin düğümü 31 Mart'ta çözülecektir.