Bayramda siyaset: Bahçeli, Erdoğan-Özel diyaloguna cevaz mı verdi?

Kurban Bayramı öncesi ve ilk gününde siyasi liderlerin konuşmalarına faklı bir açıdan bakmak istiyorum. Bakış açısını değiştirince, başlıkta yer alan “Bahçeli, Erdoğan-Özel diyaloguna cevaz mı verdi? sorusuna ulaşmak da mümkün görünüyor.

“Normalleşme” kimin siparişi?

Örneğin bu bakış açısıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’nin isim vermeden kendisine yazdığı sitem ve tepki dolu açık mektubu “sakin, herhangi bir tartışmaya meydan vermeyen” diye değerlendirip “konuyu kapatmış” sayması ilginç. Burada 31 Mart seçimleri ardından CHP lideri Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a doğrudan diyalog önermesi, onun da kabulüyle başlayan süreci Özel’in “normalleşme”, Erdoğan’ın ise “siyasette yumuşama” diye tanımlamasına dikkat çekmek gerek; Bahçeli her ikisini de muhatap almaktaydı.

Bahçeli “siparişi yapılan normalleşme ve yumuşama” atmosferi suçlamasında bulunup, eğer MHP bir AK Parti-CHP ittifakına “bariyer” oluşturuyorsa, aradan çekilebileceğini” söylemişti. Demek ki Erdoğan, Bahçeli’nin muhtıra gibi yazılı açıklamasında kendisi ve Özel’e kimlerin sipariş verdiğini sorgulamadan kapatmayı tercih etmiş, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamasını yeterli bulmuştu.

Suç ortağı tartışması

Çelik ise, Özel’in İstanbul’da -yanında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile habercilerle konuşurken Bahçeli’yi “suç ortağını CHP’yle itmeye çalışmak” suçlamasına yanıt vermişti. Açıklamasının CHP ile ittifak olmadığı kısmı Bahçeli’yi teskin etme amaçlıydı, Özel’in AK Parti’yi “suç ortağı” olarak göstermesi ise “siyasi nezaket atmosferine yakışmayan” bir “saldırganlıktı”. Özel, 2 Mayıs’ta AK Parti Genel merkezine gelirken bir suç merkezine mi gelmişti?

Özel bunun üzerine Gazete Pencere’de Yavuz Oğhan’a suç ortaklığını “kriminal bir ifade olarak kullanmadığını” söyledi; bir anlamda düzeltti. İlginç olan Erdoğan’ın İtalya’daki G20 toplantılarından dönerken Özel’i “İade-i ziyareti hazmedememekle” ve “kibarlıktan anlamamakla” suçlarken, aynı zamanda “İstanbul’da basın toplantısı yaptılar ve orada belli ki birilerinin etkisi altında kaldılar” demesidir. İma ettiğinin Özel’in İmamoğlu etkisi altında “suç ortaklığı” benzetmesini yaptığıdır “Bu yumuşama, siyasete yeni bir başlangıç getirme” değildi.

Erdoğan buna rağmen bu yaklaşıma devam ettiğini söylüyor, hatta aslî önem verdiği Anayasa tartışmasında Özel’in -koşullar oluşursa- “Niye olmasın?” yaklaşımına dikkat çekiyordu.

“Yumuşamaya devam” ama

Özel, Bayram namazından sonra gazetecilere konuşurken Erdoğan’ın “hazmedemedi” sözünü yanıtsız bırakmadı ama tırmandırmadı da. “Bu sözleri üzerimize hiç almıyoruz”  dedi; “Bu işi başlatan biziz. Herhalde onu yine ittifak ortağına söylüyor. Cumhur İttifakı’nın ortakları bizim üzerimizden iletişim kuruyorlar.”

Erdoğan’ın uçakta bu işi “kapanmış sayma” eğilimiyle Özel’in Bayram günü “üzerine almadığını” söyleyerek aynı eğilimi göstermesi arasında Bahçeli’nin “Tamam o zaman” mealindeki sözleri vardı. “Hükümet çatlayacak” karamsarlığına gerek yoktu, MHP Cumhurbaşkanının yanındaydı. Bu “yumuşamada” Sinan Ateş cinayeti davası iddianamesini hazırlayan savcıların “tenzil-i rütbe” ile dağıtılmasının payı olup olmadığını söylemek için henüz erken.

Ancak Bahçeli’nin Cumhurbaşkanının “mesajı aldım, uzatmayalım” mesajını aldığı anlaşılıyor.

Peki, bu durum Bahçeli’nin Cumhur ittifakına bir zarar gelmemesi teminatını alarak Erdoğan-Özel diyaloguna cevaz verdiği anlamına da geliyor mu?

Bu kanıya varmak için de henüz erken. Bayram sonrası özellikle ekonomi alanında epey hareketli geçecek. Siyasetteki yansımalarını da hep beraber göreceğiz.

Sağlıklı, mutlu nice bayramlara…