CHP lideri Özgür Özel, CHP’li İstanbul Belediyesi’nin PKK’lıları çalıştırdığı yalanını yayan, mahallenizdeki parkta çimleri biçen birinin PKK’lı olabileceğini söyleyen, 6 yaşındaki çocukla evlenen tarikat liderini aklamaya çalışan, Alevilere son derece çirkin imalarda bulunan ve tüm bunları sosyal medyasında yaptığı için haklı olarak AKP trollü olarak görülen biri ile samimi bir görüşme görüştüğü için aralarında benim de bulunduğum hayli kalabalık bir grup tarafından eleştirildi.
Hatta ben bu görüşmeyi ayarlayan kişi her kimse, CHP içindeki hainin o olabileceğini yazdım ve söyledim.
Özgür Bey bir mesajla yanıt verdi.
Aynen şöyle demiş:
“Ben bu çocuğun geçmişte Yeni Şafak’tayken TVNET’teyken televizyon programına katıldım.
Dün gelmiş, Ankara’da birçok siyasiye uğradığını kendi söylüyor. Bana da uğradı nikah davetiyesi verdi.
Mecliste kapının önünde biz seni içeri alamayız diyecek halimiz yok ayrıca randevu istese genel merkezde randevu da verirdim. Nikah davetiyesi vermeye gelmiş kişiyi kabul etmemek zaten olmaz ayrıca geçmişten hukukumuz var, programına çıktım. O program bizim kendimizi karşı mahalleye anlatmamız için de çok etkili bir program olmuştu. Programına çıktığın kişiye ben senle görüşmüyorum, diyemezsin.
Ayrıca bu çocuğun haberini alıntılayıp Akit iğrenç bir manşet yapmış ama çocuğun öyle bir ifadesi yok Atatürk’le ile ilgili.
O çocuk taciz meselesinde de birkaç saat duran bir tweeti hızla silmiş işin gerçeğini öğrenince.
Adam elbette bizim mahalle için makbul bir adam değil ama İBB ile olan o meselelerden sonra bu seçimlerde birçok CHP’li belediye başkanını da yayına aldı; Aykut Erdoğdu bunlardan bir tanesi, Murat Çalık bir tanesi.
Ekrem Başkan’ın da sunumuna davetliydi ve katıldı.”
Özgür Özel aynen bunları yazmış.
Okudum.
Bu açıklamayı tatmin edici bulup bulmadığınızı sizlerin insaf ve izanına bırakıyorum.
Ama bundan böyle her türlü tip ile mebzul miktarda fotoğrafı çıkan Süleyman Soylu’ya tek kelime edemeyiz.
O da çıkıp “Kapıya geleni nasıl çevirseydik” diyebilir.
Her siyasetçi bilmeli ki, mesele bazen kapıdan çevirebilmektir.
Karşı mahalleden olduğu için değil!
Kalabalık bir düğün
Dün İsmail Saymaz aradı.
“Abi, bu çocuk çok enteresan bir çocukmuş” dedi.
“Hangi çocuk” dedim.
“Taha Hüseyin Karagöz miydi adı, o işte”
“Ne oldu?” diye sordum.
“Ben bu adamı hiç tanınmam, Hayatımda görmüşlüğüm yok, elini sıkmışlığım yok. Dün havalimanında karşılaştık. Hemen yanıma geldi. Düğünüm var bekliyorum diye elime bir davetiye sıkıştırdı gitti” dedi.
Güldüm “Gider bir Cumhuriyet takarsın artık” dedim.
Anladığım kadarı ile bu bey kalabalık bir düğün yapıyor. Tanıdık tanımadık herkesi davet ediyor.
Bu tam da yeni nesil gazeteci adı altında güç simsarlığına soyunmaya çalışan tiplerin yapacağı iş.
Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da davetiye verme bahanesi ile gitti mi, Erdoğan kendisi ile görüştü mü?
Verdi ise acaba nikah şahitlerinden biri Erdoğan, diğeri Özgür Özel olur mu!
Bahçeli de buna bozulur mu!
Artık düğün kulislerini İsmail Saymaz’dan dinleriz.
İnşallah Dursun Başkan, inşallah
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı’na “Florya’yı Galatasaray kendi imkanları ile yapacak ve 900 milyon dolar geliri kasasına koyacak, kimseye pay vermeyecek” diyerek Genel Kurul’dan yetki aldığı halde, bu projeyi kat karşılığı birilerine vermeye çalıştığı iddialarını sordum birkaç gün önce.
Florya’da Galatasaray’a büyük bir gelir sağlayıp tüm mali sorunlarını bitirecek bu projeyi Erden Timur, Burak Elmas’ın başkanlık döneminde hazırlamış ama Elmas ile anlaşmazlığa düşünce proje lafta kalmıştı.
Timur, bunu Özbek yönetimi döneminde haya geçirme fırsatı buldu.
Anlatımı çok basitti.
İlk 30 ev satılınca gelecek para ile proje başlayacaktı.
Bir finansmana gerek yoktu. Zaten tüm müteahhitler böyle yapıyordu.
Böylelikle kat karşılığı verildiği zaman müteahhite kalan para kulübe kalacaktı.
Az buz bir para da değildi bu. En az 300 milyon dolardı.
Toplam gelir ise en az 900 milyon dolar olacaktı ve Kempinsky, Fendi, Armani gibi bir marka ile anlaşıldığı için satış fiyatı da yüksek olacaktı.
Elde edilen gelir ise bir fonda toplanacak ve Galatasaray Fonu kulübe gelir sağlayıcı yatırımlarda bu parayı değerlendirecekti.
Galatasaray Genel Kurulu böyle onay verdi, buna inandı.
Ancak son günlerde Galatasaray içi dedikodularda Dursun Özbek’in “Bunu biz yapamayız. Birine kat karşılığı verelim” dediği konuşuluyordu. Hatta iddialara göre bununla ilgili görüşmeler bile yapmıştı.
Ben de Başkan’a bunu sordum.
Dün Divan’da bana yanıt verdi.
“Yok böyle bir şey. Bu inşaatı Genel Kurul’dan aldığımız izin gereği Galatasaray kendi yapacak” dedi.
Benim beklediğim yanıt buydu.
Umarım seçimden sonra Genel Kurul’a gelip “Biz yapamıyoruz, bir müteahhite verelim” diye izin istemez.
Umarım Galatasaray’ın milyarlarını birilerini kaptırmaz ve buradan gelecek gelirle, Erden Timur’suz yönetimin transferde yapacağı hatalara harcamaz.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Kapı önünde övdüğümüz insanlara kapı arkasında sövmediğimiz zaman.