Erdoğan-Trump 25 Eylül’de: işte davet sürecinin arka planı

ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı 25 Eylül’de Beyaz Saray’a davet ettiğini açıkladı. Trump, 19 Eylül’de sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda, gündemde “büyük ölçekte Boeing yolcu uçağı ile F-16 ve F-35 savaş uçakları satışının bulunduğunu açıkladı. F-35 demek, Erdoğan-Trump görüşmesinde Türkiye’nin elindeki Rus yapımı S-400 füzelerinin de gündemde olduğunu anlamına geliyordu.

Erdoğan’ın buna yanıtı birkaç saat aldı. Geceyarısına doğru sosyal medya hesaplarından yaptığı duyuruda Trump ile “başta ticaret, yatırım ve savunma sanayisi” https://x.com/RTErdogan/status/1969146992657121535 konularını görüşeceklerini, görüşmenin “bölgemizdeki savaş ve çatışmaların durmasına katkı sunacağına” inandığını söyledi.

Böylece, Joe Biden döneminde Erdoğan’a kapalı kalan Beyaz Saray kapıları, ikinci Trump döneminde yeniden açılıyordu. Bunun da Trump’ın sadece Türkiye’ye özgü olmayan “alverci-transactional”, yani bir şey almadan vermeme siyasetine uyum sağlamakla mümkün olduğu anlaşılıyordu.

Ancak bu bağlantının alışıldık diplomatik kanallardan sağlanmadığı da ortaya çıktı.

Son haftada neler değişti?

Çok değil, 16 Eylül’de Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için çıkacağı ABD seyahati programında Trump ile görüşme bulunmuyordu. Nitekim 15 Eylül’de Trump’ın Patrik Bartolomeo’yu Beyaz Saray’da ağırlaması ardından 16 Eylül’de resmi kaynaklara dayanarak verdiğimiz haberde “son dakikada bir gelişme olur, bir şeyler değişmezse, https://yetkinreport.com/2025/09/16/patrik-dun-beyaz-saraydaydi-erdogan-trump-gorusmesi-de-gundemde-mi/ şu an itibarıyla” Erdoğan’ın ABD programının 21-24 Eylül’de, sadece Nev York’a gidiş ve oradan Türkiye’ye dönüş olarak görüldüğünü duyurmuştuk.

Ertesi gün, 17 Eylül’de CHP lideri Özgür Özel, Bahçelievler mitinginde, Erdoğan’ın “geçen hafta” Trump’ın oğluyla Dolmabahçe’de kamuoyuna duyurulmayan bir görüşme yaptığını https://x.com/BirGun_Gazetesi/status/1968386370625482995 Filistin kan ağlarken, Trump’ın oğluyla “lobi şirketleri üzerinden iş tuttuğunu” öne sürdü. Özel’in işaret ettiği tarih 13 Eylül Cumartesi idi.

Bu iddiaya Cumhurbaşkanlığından bir yalanlama gelmedi. Hatta AK Parti kaynakları 18 Eylül’de ziyaretin bir “nezaket ziyareti” olduğunu doğruladı.

İş dünyası kaynaklarından edindiğimiz bilgiler arasında Eric Trump’ın gündeminde, Trump ailesi ve “benzer görüşteki” başka yatırımcıların Türkiye’de gayrimenkul ve madencilik başta olmak üzere büyük ölçekli yatırımları da vardı.   

Kritik 17 Eylül gelişmeleri

Trump’ın Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel temsilcisi olarak atadığı gayrimenkul milyarderi Tom Barrack 17 Eylül günü Londra’daydı. Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ve İsrail’in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile 5 saat süren görüşmeye katılıyordu.

Bu görüşme öncesinde 15 Eylül’de Barrack, İsrail’in Katar saldırısına tepki olarak Doha’da yapılan İslam İşbirliği Örgütü ve Arap Birliği ortak zirvesi sırasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmüştü.

Barrack’ın Londra toplantısına katılmasından hemen önce de İstanbul’daki ABD Başkonsolosluğu bünyesinde, kendi başkanlığında kurulan Suriye Bürosunda görevli beş yardımcısının işlerine son verdiği haberi çıktı. “Suriye siyasetinde anlaşamıyorlardı” iddiasının altında, bürodaki yardımcılarının “Kürdistanlı Lawrence’ı” olarak adı çıkan Brett McGurk’ün “adamları”  https://yetkinreport.com/2018/12/23/kurdistanli-lawrence-da-gitti-abdnin-suriyeden-cekilmesini-bir-de-bu-acidan-okuyun/ olduğu ve SDG’nin Ahmed Şara yönetimiyle entegrasyona ayak diredikleri iddiaları vardı.

Barrack’ın, Londra’da Suriye-İsrail görüşmelerine nezaret ettiği 17 Eylül günü MİT Başkanı İbrahim Kalın da Şam’daydı. Son anda, özellikle de İsrail tarafından bir gol yememe çabası görülüyordu.

Özel, o akşam Erdoğan’ın oğul Trump ile görüşmesini ifşa etti.

Özel, Bahçeli ve asimetrik diplomasi

Özel’in açığa vurduğu oğul Trump ziyaretinin gayrı resmî de olsa doğrulandığı 18 Eylül Erdoğan’ın Cumhur ittifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’den, “ABD-İsrail şer eksenine” karşı Türkiye-Rusya-Çin ittifakı https://yetkinreport.com/2025/09/19/erdogan-bahcelinin-turkiye-rusya-cin-ittifaki-onerisine-ne-diyor/ önerisi geldi.

Ankara bir şeyleri zorluyordu. Geriye dönüp baktığımızda bu zorlamanın Erdoğan-Trump görüşmesinde İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yönelik imha ve soykırım siyasetiyle de bir yandan Terörsüz Türkiye” projesindeki tıkanma noktası olan Suriye-SDG meselesinin ele alınması olduğunu görebiliriz.

Bahçeli’nin çıkışı bir yönüyle ABD’ye mesajdı. Geçmişte, 1964 Kıbrıs Krizinde Başbakan İsmet İnönü’nün ABD Başkanı Lyndon Johnson’a yazdığı “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye o dünyada yerini alır” mektubu örneği vardı.

19 Eylül’de Turgutlu’da konuşan Özel, Erdoğan’ın oğul Trump ile görüşmesinde THY’nin Boeing’ten 300 uçak almasının da konuşulduğunu, karşılığında randevu talep edildiğini iddia etti. https://x.com/eczozgurozel/status/1969089468201320938 THY’nin uçak alımı yeni değildi ama Boeing’in rakibi Airbus, Türkiye’nin almak istediği Eurofighter savaş uçaklarının ortak üreticilerindendi.

Aynı gün akşam saatlerinde 25 Eylül’de Erdoğan Trump görüşmesi açıklamaları yapıldı.

İç cephe ne durumda?

Erdoğan’ın açıklamasındaki “bölgesel savaş ve çatışmaların durdurmasına katkı” ümidi daha çok iç politikaya yönelik bir söylem.

CHP başta olmak üzere muhalefet partileri bir süredir Erdoğan’ın bu randevuyu alabilmek için İsrail ve ABD’ye eskisi kadar sert eleştirilerde bulunmadığını öne sürüyorlardı.

Nitekim, Özel’in Erdoğan’ın oğul Trump görüşmesine dair bu kadar isabetli ifşaatta bulunmasında istihbarat katkısı bulunduğu anlaşılan, Türkiye’nin önceki Tel Aviv ve Vaşington büyükelçisi, şimdi CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, sosyal medya hesabında, “ulusal çıkarlar” yerine “kişisel ilişki ve pazarlıkların” https://x.com/NamikTan/status/1969152928884933021 öne çıkarıldığı eleştirisinde bulundu.

Öte yandan, Erdoğan-Trump görüşmesinde, Boeing, F-35 (dolayısıyla S-400) dahil, ilerleme sağlanır, aynı süreçte İsrail-Suriye uzlaşmasına varılırsa, bu SDG için de PKK için de iyi haber sayılmaz. Ama “Terörsüz Türkiye” sürecini hızlandırabilir.

Bakalım solu belli olmayan Trump’ın Beyaz Saray’da tersi ters olan Erdoğan’la görüşmesi nasıl geçecek?