İsrail’in ABD desteğiyle Gazze’de Filistinlilere uyguladığı soykırım politikası, bütün dünyada giderek daha çok tepki topluyor. MHP lideri Devlet Bahçeli de dün, 18 Eylül ABD-İsrail ittifakına haklı olarak dile getirdiği tepkisini, Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önermeye dek götürdü.
Sözleri tam olarak şöyle:
“Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek “TRÇ” ittifakının inşa ve ihya edilmesidir. TRÇ ittifakının da Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir.”
Türkiye-Rusya-Çin veya NATO/AB
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti yönetiminin Cumhur İttifakındaki Ortağı MHP lideri Bahçeli’nin bu önerisi, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşının bitiminden bu yana izlediği bütün dış politika ve güvenlik politikasının toptan değişmesi anlamına geliyor. Eğer tepkisellikle, iç politika amaçlarıyla söylenmemişse, Bahçeli’nin önerisi şu üç konuda radikal dönüşüm anlamına gelir:
Bahçeli’nin önerisi Türkiye’nin, Batı İttifakı NATO’dan çıkmasını gerektirir. Çünkü NATO’nun daha geçen haziran ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da onayladığı strateji belgesinde Rusya da Çin de hasımdır. Hem NATO üyeliği hem Türkiye-Rusya-Çin ittifakı bir arada olmaz.
Bahçeli’nin önerisi Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik başvurusunu geri çekmesini gerektirir ki, bunun sonucunda -bütün ekonomik sonuçlarıyla birlikte- Gümrük Birliği anlaşması da geçersiz kalır. Türkiye’nin TBMM kararıyla stratejik hedefidir ve daha geçenlerde Erdoğan bu hedefe bağlılığımızı yinelemiştir.
Bahçeli’nin bu radikal önerisi, hala sürüncemede olan F-35, F-16V, Eurofighter savaş uçakları defterini kapatmayı, belki KAAN yapılana kadar Rusya’dan Su-35 ya da Çin’den J-10 edinme seçeneğini gündeme getirir.
Erdoğan Ne Diyor?
Acaba her stratejik konuda danıştıklarını bildiğimiz Erdoğan ve Bahçeli bu radikal strateji değişikliği konusunda da istişare etmişler midir?
Erdoğan, Devlet Bahçeli’nin ABD-İsrail ittifakına karşı Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önerisine ne diyor?
Birkaç gün sonra, 21 Eylül’de Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmak üzere Nev York’a gidecek. ABD Başkanı Donald Trump ile görüşme planlaması henüz yok; bence şu durumda olmaması Türkiye için daha hayırlı olabilir ama elbette bana söz düşmez devlet katında.
Uçağa davet edilecek meslektaşlarımızdan bu stratejik önemdeki soruyu sormalarını beklemek bilmem doğru olur mu? Ama onlar sormasalar da Erdoğan’ın, ya da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın BM’deki işkili temasları sırasında soran gazeteci olursa acaba ne derler?
Ama İran olmaz diyor Bahçeli
Bahçeli’nin önerisinde, ince düşüldüğünü varsaymamız beklenen bir ayrıntı da bulunuyor. MHP lideri “TRÇ ittifakının da Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir” diyor. Böylelikle Rusya ve Çin’in İran ve Kuzey Kore gibi stratejik ortaklarını TRÇ İttifakında istemediğini de anlıyoruz.
Bu arada Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cingpin’in Türkiye’yle üçlü ittifak kurma fikrine nasıl bakacağı konusunda hiçbir ipucumuz bulunmuyor.
Belki de olumlu bakacaklar, Türkiye-Rusya-Çin ittifakının Batı kapitalizmine karşı nihai darbeyi vuracağını düşünecekler ve bu öneriye kucak açacaklardır.
Ama bunun için Putin ve Şi’ye bu öneriyi götürecek kişi Bahçeli değil, tek karar alıcı konumundaki Cumhurbaşkanı Erdoğan.
O yüzden Erdoğan’ın, Cumhur İttifakı ortağı Bahçeli’nin Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önerisine ne diyeceği önemli.
NATO üyeliği ve AB ilişkilerini “Olmaz olsun” diyerek elinin tersiyle itip Rusya ve Çin’e mi yönelecek, Bahçeli’nin önerisini Trump’a karşı koz olarak kullanmaya mı çalışacak, yoksa hiç duymamış gibi mi yapacak?