Enflasyon hedeflemesiyle Merkez bağımsız oldu mu?

Enflasyon hedeflemesine geçişiyle birlikte, “Merkez Bankası’nın artık bağımsız mı olduğu” tartışılmaya başlıyor. Normalde enflasyon hedeflemesi Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığına kavuşması anlamına gelir. Bağımsız davranıp davranmayacağını ise alacağı kararlarla görebileceğiz.

Merkez Bankası‘nın araç bağımsızlığı, koyduğu hedeflere bağlı olarak Banka yönetiminin, başta faiz olmak üzere, hedefe ulaşmak için elindeki araçları serbestçe kullanması demek. Kısacası; siyasi otoritenin yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez’i artık rahat bırakması gerekecek.

Eylül’de yapacağı toplantıda Merkez Bankası’nın 3 puanlık faiz indirimi yapması bekleniyor. Mevcut veriler bunun yapılabileceğini gösteriyor, Ancak ağustos enflasyonun beklendiği kadar düşük çıkmadığını ve piyasanın enflasyon beklentilerinin yükseldiğini varsayalım. Zaten son beklenti yüksek çıktı. Merkez Bankası şimdi 3 puanlık indirimden vazgeçebilecek mi?

Merkez Bankası yüzde 24 tahmini koruyup, yılsonu ara hedefini yüzde 25-29 olarak belirledi. Yani “en çok yüzde 29 olacak biçimde araçlarımı kullanacağım” diyor. Ağustos enflasyonunun yüzde 1.5 civarında çıkması gerekiyor ki; eylüldeki toplantıda rahatlıkla 3 puanlık indirim yapılabilsin.

Bu rakamda kalabilmesi, beklentilerin daha da bozulmaması için ayrıca, iktisatçılara göre, kurlarda sepet bazında aylık artışın yüzde 1.5’i geçmemesi gerekiyor.

Özetle; beklentiler ve çıkabilecek sıkıntıya göre 19 Mart benzeri bir siyasi kriz çıktığını ya da Suriye’de SDG nedeniyle çatışma yaşandığını da varsayarsak, o zaman Merkez Bankası faizde nasıl karar verecek? Merkez Bankası’ndan eylülde beklenen 3 puanlık indirim tehlikeye girebilir. İndirim oranı 2’ye, hatta 1’e düşebilir. Sıkıntı büyükse faiz indiriminden vazgeçilebilir. Eğer piyasaların beklentisi çok fazla yükselirse, indirimin tersine, faiz artırımına zorunlu olabilir.

PİYASA SOPASI GELİYOR

Enflasyon hedeflemesine geçmek demek beklentilere, yani piyasalara göre hareket etmek zorunluluğunun artması demek. Yani eskiden sık sık duyduğumuz “piyasanın sopası” yeniden devreye giriyor.

Peki, bu ihtimallerde Erdoğan’ın tavrı ne olacak? Cumhurbaşkanı Erdoğan. Naci Ağbal’a yaptığı gibi; kendisi istemediği halde gerekeni yapıp faizi artırırsa, Başkan Karahan’ı da mı görevden alacak?

Artık Merkez Bankası, doğrudan ya da Bakan Şimşek kanalıyla, faiz kararı konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayını almayacak mı? Yoksa, her koşulda indirimi isteyen Cumhurbaşkanı alınacak kararı onaylamadı diye Merkez Bankası gerekeni yapmak yerine, yine 3 puanlık indirim kararı mı verecek?

“Merkez Bankası yönetimi enflasyon hedeflemesine geçerek hem Cumhurbaşkanı’nı hem de kendini köşeye sıkıştırdı” derken, bunu kastediyoruz. Merkez Bankası’nın cesur davrandığı ama riskli karar aldığı kesin. Merkez’in piyasalarda sağlayamadığı güveni, hedefleme uygulamasıyla kazanması gerekiyordu, bunu yaptı. Başarılı olursa enflasyonla mücadeleye güç verecek.

SIKI PARA SEÇİME KADAR SÜRER Mİ?

Merkez Bankası yönetimi enflasyon hedeflemesinin gerektirdiği bağımsızlığı hayata geçirebilecek mi, göreceğiz. Gerekeni uygulayamaz ve siyasi baskı galip çıkarsa, işte o zaman piyasadaki tepki artık daha büyük olacaktır. Bu riski Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlattılar mı, anlattılarsa bile buna rağmen nasıl karar verecek bilmiyoruz. Merkez Bankası bağımsız davranacak mı, göreceğiz.

Bu kapsamdaki kritik sorulardan biri; “Merkez Bankası’nın söylediği; gibi “1.5 -2 yıl daha sıkı para politikasını devam ettirip ettiremeyeceği.” Hedefler ve söylemler, daha uzun süre sıkı para politikası uygulamasını öngörüyor. Piyasadaki beklenti erken seçimin en geç 2027’de yapılacağı yönünde: Ama sıkı para politikası devam etse bile, seçime kadar tek haneli enflasyon artık hayal gözüküyor.

Seçim öncesi yıl olan 2026’da hedefin tutması için asgari ücret zammının yüzde 20’de kalması gerekecek. Ancak yüzde 30’un altı bir zam imkansız gözüküyor, siyasi irade böyle karar vermek zorunda kalabilir.

O zaman hedefler ne olacak, Merkez hedefi tutturmak için yine mi faiz artıracak? Tüm bunları yaşayıp göreceğiz…