Hayali koridorun düşündürdükleri

Trump, Azerbaycan ile Nahçıvan’ı ayıran Ermeni topraklarındaki, henüz adı var kendi yok Zengezur Koridoru’nun işletmesini aldı. Bu, Kafkaslar’da özellikle ekonomik ve ticari dengeleri değiştirebilecek, yeni siyasi çatışmalara yol açabilecek bir girişim. İlgili tarafların tutumları da ilginç.

AZERBAYCAN MEMNUN!

Ermenistan da Azerbaycan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin desteği ile Ermenistan’a karşı zafer kazanmış, Dağlık Karabağ’ı geri alarak bölgedeki etkisini artırmış, Rusya’nın denetiminde olacak Zengezur Koridoru da o zaman gündeme gelmişti. Trump aracılığı ile Washington’da Ermenistan ile varılan anlaşma, yıllardır Kafkaslar’da Rusya’yı kıskaca almak ve Çin’in Kuşak Yol Projesi’ne bir seçenek oluşturmak amacıyla hareket eden ABD’nin bu adımının Azerbaycan’ı rahatsız etmesi gerekirken o memnun görünüyor. Ermenistan ile yakın geçmişi unutuyor. Giderek ABD-İsrail ikilisine yanaşıyor ve onların dümen suyuna giriyor. Türkiye de buna yardımcı oluyor!

Ermenistan’ın, sözde Ermeni soykırımı iddialarının güçlü destekçisi ABD’nin, Zengezur Koridoru girişiminden memnuniyet duyması ise doğaldır. Ermenistan’ın ABD desteği ile Rusya’nın etkisinden kurtulması da ayrıca bir kazanımdır.

İRAN GERÇEKÇİ, RUSYA FIRSATÇI

ABD’nin Zengezur Koridoru’nun ne pahasına olursa olsun engelleyeceğini açıklayan İran’ın, geçmişte koridorun Rusya’nın yani dış güçlerin etkisi altında olmasından da rahatsız olduğu biliniyor. Aklı başında bir devletin böyle düşünmesi gerekir.

Henüz sessizliğini koruyan Rusya’nın, Kafkaslar’daki bu gelişmeden rahatsız olduğundan kuşku duyulmamalıdır. Ancak, beklenen Trump-Putin Alaska görüşmesi konusunda Trump’a atfedilen, Ukrayna’nın bazı bölgelerinin Rusya’ya bırakılacağı sözleri, Rusya’yı şimdilik sessiz kalmaya zorlamış görünüyor.

TÜRKİYE NEDEN MEMNUN?

Dışişlerinin ve Bakan Fidan’ın açıklamalarına bakılırsa Türkiye bu gelişmeden memnun! Peki neden? Artık “Trump koridoru” olarak adlandırılan, Güney Kafkaslar’dan Suriye’ye, giderek bütün Ortadoğu’daDoğu Akdeniz’de, ABD-İsrail güdümünde bir yeni yapılanma amaçlayan bu girişimin Türkiye’ye olası etkileri nedir?

ABD’nin, Rusya’yı tarihsel ilgi ve etki alanında gerileten bu girişimi Türkiye’yi, tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşadığı ABD ile ilişkilerinde daha da yalnızlaştıracak ve ABD’ye muhtaç kılacaktır.

ABD’ye artan bağımlılık, Türkiye Cumhuriyeti’nin, doğruluğu en kritik dönemlerde kanıtlanmış, Rusya ile iyi ilişkiler sürdürmesini zora sokabilecektir.

Zengezur Koridoru girişiminin, Rusya gibi İran’ı da bölgede etkisiz kılma, yalnızlaştırma, ekonomisine zarar verme amacına dolaylı ve mecburi destek, Türkiye-İran ilişkilerini olumsuz etkileyecektir.

Fidan’ın sözleri, iktidarın, Trump koridorundan ve Çin’in Kuşak ve Yol Projesi’nin engellenmesinden ekonomik kazanç beklendiğini göstermektedir. Koridor adımının İsrail merkezli ve ağırlıklı bir Ortadoğu planının parçası olduğu doğru ise Türkiye’ye böyle bir avantaj tanınacağı çok kuşkuludur. ABD ile yeni işbirliği içindeki Ermenistan’ın da Türkiye’ye böyle bir kazanç sağlanmasından memnun olmasını beklemek gerçekçi değildir.

Bu girişim, bir yandan İsrail’in Gazze’de yaptıklarını -bir kaynağa göre, bugüne kadar 296 kez!- protesto ederken bir yandan da İsrail’le en kritik maddelerde ticareti bile kesmeyen AKP İktidarını daha da İsrail’e ve onun politikalarına ortak olmaya zorlayacaktır. Bu ise sadece Suriye ve Kürt ayrılıkçı hareketi açısından bile baktığımızda uzun vadede Türkiye’nin çıkarlarına terstir. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack’ın, ABD’nin Ortadoğu politikalarının yürütülebilmesi için Türkiye ile İsrail’in birlikte hareket etmelerinin beklendiği ve planlandığı sözleri unutulmamalıdır.

PAZARLIK YOK!

Bu açıdan, TBMM, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda alınan gizlilik kararı dikkat çekiyor. Görünen odur ki bu gizlilik sadece Türk halkı için geçerlidir.

Komisyon görüşmelerin anında Öcalan’a aktarılacağı tartışmasızdır. Aktarılacak ki Apo görüşlerini komisyona iletebilsin ve olmadığıolmayacağı ısrarla söylenen “pazarlık” sürdürülebilsin. İşte tam da bunlar olurken Apo, Irak Mahmur Kampı’nda bulunan PKK unsurlarına mektubunda, “Avrupa, Mahmur ve tüm sürgündekiler... Tümünün dönüşü kolektif olacak ve coğrafyayı biz belirleyeceğiz. Hepiniz topraklarınıza döneceksiniz” diyor. Der çünkü Apo, komisyonda ve iktidar ile DEM arasında ne konuşulduğunu biliyor. “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı”nın bilmesine ise gerek yok!