Trump’ın ekonomi sopası

İsrail’in Gazze’deki zulmü o derece arttı ki, artık Batılı hükümetler bile suskun kalmayı vicdanlarına sığdıramıyor. İsrail’in insani yardımları engellemesine, bebek çocuk demeden bir halkı açlıktan ölüme mahkûm etmesine, İsrail deyince suspus olan Batılı iktidarlar da sessiz kalamıyor. Zira susmak, artık bu soykırımın bir parçası olmak demek.

Bu yüzden Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan sonra Birleşik Krallık da İsrail’e karşı ‘Filistin devletini tanıma’ resti çekti. Gerçi İngiliz Başbakanı, açıklamasını İsrail’e hala açık kapı bırakan bir tonda yaptı, İsrail gereğini yapmadığı takdirde İngiltere’nin Filistin’i tanıyacağını söyledi. Bu bir son şans olarak görülebilir. İngiltere için her şeye rağmen önemli bir hamle. Bakalım İngiltere Eylül ayı geldiğinde ne yapacak, göreceğiz. Çünkü Filistin’i tanıma kararı alan ülkelere sadece İsrail tarafından değil, Amerika’dan (bizzat Donald Trump’tan) tepki geliyor. Trump bu ülkeleri ‘ekonomi’ sopasıyla tehdit ediyor. Bu sopayı indirdiği ilk ülke de Filistin’i tanıma kararını açıklayan, sınır komşusu Kanada oldu.

Kanada’nın zorluğu

Kanada, tüm ihracatının yaklaşık yüzde 75’ini güneye, yani ABD ve Meksika’ya yapıyor. ABD Başkanı Kanada’yı zaten ‘51. eyalet’ olarak görüyor ve kendi topraklarına katmak istiyor. Bu arzusunu defalarca dile getiren Trump, bunu ekonomik güçle yapmayı tercih ettiğini de hiç gizlemedi. Yeni Başbakan Mark Carney, Filistin’i tanıma kararı aldıklarını açıklayınca, Trump sosyal medyaya şu satırları yazdı:

“Vay canına, Filistin’e destek açıklamaları, ticaret anlaşması yapmamızı çok zorlaştıracak.”

Bu tehditten sadece iki gün sonra da eyleme geçti ve Kanada’ya tarifeleri artıran kararnameyi imzaladı.

Vergi yükü artacak

Mart ayından bu yana Trump zaten Kanada mallarına ve enerji kaynaklarına çeşitli gümrük vergileri uygulamıştı. Örneğin çelik ve alüminyum ithalatı üzerinde yüzde 50, otomobil ve otomobil parçalarında ise yüzde 25’lik gümrük vergisi vardı. Şimdi bu vergi yükü daha da artacak. Trump’ın imzaladığı kararname ABD-Meksika-Kanada ticaret kapsamında olmayan tüm ürünleri yani otomobil, çelik, kereste gibi tüm malları kapsayacak. Dahası yeni gümrük vergilerinden kaçınmak için başka bir ülkeye aktarılan mallar da yüzde 40 oranında aktarma vergisine tabi olacak.

Özetle Trump, Filistin çıkışı yüzünden Kanada’yı cezalandırmayı sürdürecek. Bu yeni Başbakan Mark Carney’nin koltuğunu epey zorlayacak. Hatırlayalım, Trump daha göreve geldiğinde Kanada üzerinde öylesine bir baskı kurmuştu ki, yılların Başbakanı Justin Trudeau istifa etmek zorunda kalmıştı.

Carney, Filistin’i tanıma kararını duyurduğu konuşmasında sadece Gazze değil, Batı Şeria’da inşaatların hızlanmasına, yerleşim planlarının İsrail Parlamentosu tarafından genişletilmesine, Filistinlilere dönük şiddetin artmasına değindikten sonra “iki devletli çözüm” zeminini korumak gerektiğini söylemiş, Hamas’ın olmadığı bir gelecekte Filistin devletine destek olacaklarını vurgulamıştı. Bakalım Kanada, Trump’ın ekonomik tehditlerine rağmen kararının arkasında durabilecek mi?

İngiltere’ye kalkan sopa

Trump’ın Kanada’ya inen ekonomi sopası, İngiltere için de kalkmış durumda. Haziran ayında ABD ile ticaret anlaşmasına imza atmış, tarifeler konusunda bazı imtiyazlar almış olsa da risk hala var. O anlaşmaya göre İngiltere’den ABD’ye satılan 100 bin araçlık kotanın üzerindeki mallara uygulanan yüzde 27,5’lik tarife yüzde 10’a indirilmişti. Havacılık sektöründe motor ve uçak parçalarına getirilmiş yüzde 10’luk tarife de kaldırılmıştı.

Tabii bu ticaret anlaşması, bundan sonra yapılacakların bir zeminini de oluşturuyordu, yani ticaret müzakereleri devam edecekti. Dolayısıyla Filistin’i tanıma kararı almaları durumunda Trump’ın hala eğer isterse İngilizlere bedel ödetme ihtimali var. Dahası haziran ayında atılan imzalar Kongre onayına tabi olmadığı ve ikili bir ticaret anlaşması olduğu için Trump’ın süreci kararnamelerle yönetme ihtimali de her zaman var.