CHP süreci millet projesine çevirebilir!

TBMM üyelerinden oluşan ancak TBMM’nin iç tüzüğü dışında kurulan komisyon ilk toplantısını son anda bir değişiklik olmazsa 5 Ağustos Salı günü yapacak. CHP’nin komisyona katılıp katılmaması gelişmelerin merkezine oturdu. Sonuçta katılma kararı çıktı.

Şimdi bu aşamadan sonrasına odaklanmak gerek. Komisyonun başlangıç noktasındaki gerçekler şunlar:

1- Adı yok. Partilerin kendilerine göre tarifleri var. Her partiye yakın gelecek sözcükleri yan yana getirerek ortaya karışık bir ad bulunabilir.

2- Çalışma süresi belli değil. Meclis Başkanı Kurtulmuş uzamasından yana görünmüyor ama süreç ona bağlı değil.

3- Yetkisi belli değil. Daha net ifadeyle yetkisiz. Bir nevi danışma komisyonu niteliğinde.

4- Çalışma şekli belli değil. Daha başlarken toplantıların basına açık mı kapalı mı olacağı bile ilk gerilimi yarattı.

5- Yasal zemini yok. TBMM çatısı altında komisyonların nasıl kurulacağı, işlevi, süresi bellidir. İlk dört madde böyle bir zemin olmadığını gösteriyor.

***

Komisyona gelinceye dek CHP’nin durumunu sütuna yatırırsak 19 Mart’tan bu yana AKP’ye karşı 5-0 önde.

1- İmamoğlu’nun en geç bir ayda unutulacağını düşündüler, olmadı. 41’inci miting dün Aksaray’daydı. İstanbul’un ilçelerinden Yozgat’a kadar millet İmamoğlu’nun haksızlıkla karşı karşıya olduğuna inanıyor.

2- CHP süreci taşıyamaz, kliklere bölünür diye düşündüler, olmadı. Bunun için akla gelen gelmeyen her şeyi yaptılar. Yapmaya devam ediyorlar.

3- Hem İmamoğlu hem CHP yolsuzluk iddialarıyla aşağı çekilir, diye düşündüler, olmadı. CHP birinci parti olmayı sürdürüyor.

4- Millette büyük bir rıza oluşur, diye düşündüler, olmadı. Anketler, AKP-MHP seçmeninde bile operasyonlara inancın iktidarın istediği düzeyde olmadığını gösteriyor. Böyle olunca daha sertleşip yeni operasyonlar yapıyorlar, bu da ters tepiyor!

5- Ekonomiye büyük darbe vuracağını düşünemediler.

***

CHP dört ayı aşan bu yoğun mücadele döneminden sonra şimdi yeni bir süreçle karşı karşıya. Erdoğan daha CHP komisyona üye vermeden şöyle dedi:

“Bu komisyon CHP’nin bugüne kadarki günahlarının kefareti olabilecek büyük bir fırsat!”

Sadece bu demeç bile Erdoğan’ın komisyon zemininde CHP’ye bakışını gösteriyor. Özel, art arda yaptığı açıklamalarla CHP tabanına ve CHP’den beklentisi yükselen kesimlere güven vermeye çalışıyor.

CHP’nin komisyondaki duruşu, üreteceği siyaset yukarıda sıraladığımız beş başarıyı etkileyecek. Şöyle bir tanımlama yapmak mümkün:

Bir yanlış, o beş doğruyu götürür!

Güzel bir atasözü vardır:

Sağlam çit, iyi komşuluk getirir!

CHP ana muhalefet kimliğiyle, iktidar seçeneği olarak Cumhur İttifakı’na mesafeli durarak doğruyu yanlışı söyleyen bir konum edinmeli.

Görüş mesafesinin neredeyse sıfır olduğu bir yola çıkılıyor. Girişte sıraladığımız beş madde bunu ortaya koyuyor.

Cumhur İttifakı’nın başlıca dayanağı şu:

Terörsüz Türkiye bir devlet projesidir!

CHP bunu millet projesine çevirebilir. Her şeyi çok açık biçimde milletle paylaşarak Özel’in mitinglerde yaptığı gibi meydanlardan “olur” alarak yeni bir yol yürüme şekli oluşturabilir.

Katılıp katılmamakta hangisi daha iyiydi tartışmasını geride bırakmak, buna odaklanmak gerek. Türkiye üzerine kamuoyunun bilmediği başka hesabı olanlar da bilmeli ki yanlış hesap önünde sonunda milletten döner!