Ülkeyi sıradanlaştırma girişimine seviyeli üniversite direniyor

Şu günler, ABD’de, lise son sınıf öğrencileri ile üniversite mezunu olup akademik hayatta yol almak isteyenlerin heyecan dönemi. O heyecan oradan yurtdışına ve bizim ülkemize de yansıyor.

Herhalde ABD’nin önemli üniversitelerinden kabul almış gençlerimizle ilgili sevindirici haberlerle gazete ve TV’lerimizde karşılaşmışsınızdır.

En fazla rağbet gören Harvard Üniversitesi…

Sebebi basit: Yayınlanan en başarılı eğitim kurumları listesinde Harvard pek çok yıl ilk sırada yer alıyor.

ABD’de toplamda 4 bin civarında üniversite ve yüksek okul bulunuyor; bunlar arasında en önemli sekizi ayrı bir sınıflandırmaya tabi tutuluyor.

Harvard o sekiz üniversiteden biri.

2400’ü profesör olmak üzere tam 16.000 öğretim kadrosu var…

Üniversitede yalnızca ders verilmiyor; eğitim-öğretim kadrosunda bulunanlar, bilimsel araştırmalarıyla, teknolojik buluşlarıyla insanlığa yeni değerler de kazandırıyorlar.

En çok patente, buluşa, yeni tedavi yöntemlerine sahip insanları çatısı altında bulunduruyor Harvard.

Değişik dallarda tam 161 Harvard mezunu ve hocası Nobel ödülü kazanarak okullarını bu alanda da diğer eğitim kurumlarının önüne geçirdi.

Çok az öğrenci kabul edebiliyor Harvard; geçen yıl binlerce başvurudan yalnızca yüzde 3.2’si kabul alabildi.

Lisans öğrenimi alan 7.110 yerli-yabancı arasında Türkiye’den yalnızca 12 öğrenci bulunuyor. Yüksek lisans ve doktora öğrencisi sayısı 14.168. Toplamda 21.278 öğrencisi bulunuyor. Kuruluş tarihi olan 1636’dan bugüne kadar her düzeyde verdiği mezun sayısı 400 binin üzerinde. Yabancı öğrenci sayısı 6.800; toplam öğrenci sayısının dörtte birinden fazla.

Hali hazırdaki yabancı öğrencileri ile yeni eğitim yılından başlayarak Harvard’ta öğrenim görmeyi hedef seçmiş olanlar, Donald Trump’ın bir azizliğiyle karşılaştılar.

Ülkenin seviyeli üniversitelerini hizaya getirme seferberliği açan ve bunu Harvard üzerinden bütün eğitim kurumlarında gerçekleştirme yöntemini uygulayan Trump, üniversitenin gelir kaynaklarını birer birer tırpanlamaya başladı.

En son, Harvard’ın yabancı öğrenci kabul etme lisansı kaldırıldı.

Harvard’ta okuyan farklı ülkelerden öğrencilerin vizelerinin iptal edileceği duyuruldu.

Babası oradan mezun olduğu için kendisi de lise sonrası oraya girmeyi hedeflediği halde Harvard tarafından reddedilmiş, farklı eğitim kurumlarında hukuk eğitimi alarak 2014 yılında Massachusetts eyaleti federal bölge yargıcı olarak atanmış Allison D. Burroughs, Trump’ın hevesini kursağında bıraktı.

Kadın yargıç yabancı öğrencilerin paniğe kapılmasına yol açan kararı iptal etti.

Otoriter liderler nitelikli eğitim kurumlarından hoşlanmıyor. Ne yapıp edip onları sıradanlaştırmanın -elinden geliyorsa hatta kapatmanın- yollarını arıyorlar.

Sıradanlaştırma girişimi, hangi dersleri okutup okutamayacaklarına, derslerde izlenecek müfredata, yöneticiler ile hocaların siyasi eğilimlerine, öğrencilerin kulüplerine dair kısıtlamalar getiren kapsamlı bir genelgenin eğitim kurumlarına gönderilmesiyle başladı.

Çoğu eğitim kurumu istenenlere uyma sözü verdi.

Direnme niyeti sergileyenlere sert yaptırımlar uygulanmaya başlandı.

Harvard’ın araştırmalarına destek olarak federal yönetimden aldığı yüklü meblağ kesildi. Üniversitenin vergi muafiyeti vardı, onun iptal edileceği duyuruldu.

Boyun eğmek yerine, Harvard, uygulamalara karşı davalar açmaya başlayınca, en önemli gelir kaynaklarından olan yabancı öğrencilerle ilgili karara muhatap edildi.

Hayatımın en değerli yıllarını yüksek lisans yaptığım sırada geçirdiğim Harvard’ın sıradanlaştırılması girişiminin başarısı Trump ve etrafındaki sıradan kadro açısından hayati önemde.

Kovboy filmlerinde canlandırılan kırmızı derili yerlilere karşı beyaz adam tarzında yaklaşıyorlar bu kavgaya ve kendilerinde bulunmayan moral değerlerden herkesin mahrum kalmasını sağlama çabasındalar.

Bilim, ekonomi, mühendislik, edebiyat, barış alanlarında 161 Nobel, 47 ABD başkanından sekizinin Harvard mezunu olması, o kadar patent, sayısız ödüle sahiplik yapması önemsenmiyor, 4 bin yüksek okuldan biri haline getirmeden bu kavgadan vazgeçmeye yanaşmaz görünüyor Trump ve kadrosu.

Trump’ın “Giderlerse gisinler” tavrı sonrası, pek çok ülke, ABD’den gelecek bilim insanları ile öğrencilere kapılarını açtı.

[Hitler döneminde Almanya’dan kaçan hocalara imkan sağlamış olan Türkiye için de yeni bir fırsat kapısı olabilirdi bu gelişme; ancak iştahlandıracak bir havamız yok.]

Bereket, Amerikan milyarderleri arasında 100’ün üzerinde Harvard mezunu var ve mezunlarından geçen yıl bağış olarak 53.2 milyar dolar toplanmıştı, bu yıl Trump’ın kesmeye çalıştığını yine mezunlar telafi edecektir.

Otoriter liderler sadece ülkelerinin değil, dünyanın da başına dert.