Putin, İstanbul’da görüşmeyi ortaya atarak Rusya-Ukrayna barışı diplomasisini canlandırdı ama Ankara hâlâ Moskova’dan teyit alamıyor.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, alışılmadık biçimde 11 Mayıs sabaha karşı düzenlediği basın toplantısında Ukrayna’yı “İstanbul’da doğrudan görüşmelere” çağırdı. Hakan Aksay’ın T24’te saptadığına göre Rusya-Ukrayna savaşı hakkında da ilk kez “özel askeri operasyon” yerine “savaş” sözcüğünü kullandı.
Putin’in bu çağrısından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da haberi yoktu. Putin’in bu önerisini memnuniyetle karşıladı. Erdoğan, daha ilk iki görüşmenin Rusya’nın Ukrayna’ya savaşı başlattığı 2022 başında Türkiye’de yapıldığını hatırlatıp üçüncüye de Türkiye’de ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu söylüyordu.
Rusya-Ukrayna trafiği
Görüşmelerin Türkiye’de yapılma ihtimali, geçtiğimiz hafta, 8 Mayıs’ta Varşova’da yapılan Avrupa Birliği Gayrı Resmi Dışişleri Bakanları (Gymnich) toplantılarında artmıştı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da davet edildiği toplantı ardından medyaya konuşan Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, eğer ABD Rusya-Ukrayna konusundan çekilirse “her iki tarafla da iletişimi olan” Türkiye ve Çin’e başvurabileceklerini söylemişti. Türkiye’nin NATO üyesi olma avantajı vardı. Bunun ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’nın 30 günlük ateşkes önerisi üzerine Ukrayna’ya çağrısı izlemişti. Gözler Zelenski’ye çevrildi.
15 Mayıs, İstanbul fikri Putin’in 11 Mayıs sabaha karşı düzenlediği olağandışı basın toplantısını takip eden saatlerde ortaya atıldı.
Erdoğan, önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u aradı. Fransa, Almanya, İngiltere ve Polonya liderleri son iki gündür Kiev’de Volodimir Zelenski ile görüşüyorlardı. Erdoğan, Macron’a “Avrupa bari bu defa engellemesin” demedi ama, aynı anlama gelen “Olumlu yaklaşmanızı bekliyoruz” mesajı verdi. Ardından Putin’i aradı, Türkiye’nin ev sahipliğine hazır olduğunu yineledi. Dün, 12 Mayıs’ta da Zelenski ile aynı görüşmeyi yaptı.
Putin istedi ama henüz teyit etmedi
Zelenski bu görüşmeden önce, “15 Mayıs Perşembe İstanbul’da Putin’i bekleyeceğim” dedi.
Zelenski, muhtemelen Putin’in gelmeyeceğini hesap ediyordu.
Diplomatik kaynaklara göre bu tür görüşmelere teknik (diplomat, istihbaratçı, asker) düzeyde, en fazla dışişleri bakan ya da yardımcıları düzeyinde başlanması beklenirdi, ama dünya Trump’tan bu yana ayrı bir hızda dönmeye başlamıştı.
O sırada Rusların ve Ukraynalıların muhtemel İstanbul toplantısına farklı açılardan baktıkları belirgin olmaya başladı. Ankara’daki değerlendirmelere göre Putin, “önşartsız görüşelim” derken sadece uzun süreli ateşkesten söz ediyordu. Oysa Zelenski, Rus işgali altındaki Ukrayna topraklarını da konuşmak istiyordu. Bunu konuşmadan uzun bir ateşkes Rusya’nın silah ve güç toplamasına hizmet edebilirdi; Avrupalılar da böyle düşünüyordu.
Erdoğan’la telefon görüşmesinden sonra Zelenski’nin Putin gelmese de 15 Mayıs’ta İstanbul’a gelip Rusya-Ukrayna diplomasisinde hamle üstünlüğü kazanmak isteyeceği kesin gibi.
Ama Putin’in gelme ihtimali şöyle dursun, Ankara (bu yazının yazıldığı 13 Mayıs öğle saatlerine dek) henüz Moskova’dan 15 Mayıs’ta İstanbul’da Ukrayna ile herhangi bir düzeyde görüşeceğini dahi teyit etmemişti.
Trump’ın çıkışı Putin’i getirir mi?
Bu arada Dışişleri Bakanı Fidan’ın 12 Mayıs’ta sırasıyla Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birer görüşme yaptığını da hatırlatalım. Çarklar dönüyor.
Bugün 3 günlük Ortadoğu turuna Suudi Arabistan’dan başlayan Trump’ın “Türkiye’ye de uğrayabilirim” deyip hem Erdoğan hem Putin’e aynı anda göz kıpması da bu durumu henüz değiştirmedi.
Ama Ankara’da iktidara yakın çevreler birden İstanbul’da Erdoğan’ın ev sahipliğinde Putin-Trump görüşmesinden, Erdoğan’ın Trump, Putin ve Zelenskiy’le Rusya-Ukrayna barışını sağlama fotoğrafı ihtimalinden heyecanlanmaya başladı; resmi kaynaklardan böyle bir işaret olmamasına rağmen.
Rüzgâr son anda döner mi?
Trump’a gelince… Daha önce Suudi Arabistan, BAE, Katar turunda Türkiye’ye uğramayacağını söylemişti, şimdi olabilir diyor. ABD dış politikasında şu anda iç politikayı da ilgilendiren en önemli konu Rusya-Ukrayna savaşı. Erdoğan da dün Trump’ın anlaşmazlıkları diyalog yoluyla çözme siyasetini övdü. Trump, görünüşte güvercin, aslen şahin Demokratlara bir savaş ve barış dersi vermeyi de amaçlıyor.
Bu arada önemli bir diplomasi forumu da Antalya’da kuruluyor: 14-15 Mayıs NATO dışişleri bakanları gayrı resmi toplantısı. Hazır Rubio da buradayken bakarsınız çarklar başka türlü döner, gün itibarıyla belirsizlik sürse de.