“Türkiye’de, Avrupa’dan ve hatta dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinden daha iyi işleyen ne var?” diye sorsalar verebileceğim tek yanıt vardı.
Bürokrasi alanında çok önemli aşamalar kaydettiğimizi, özellikle vatandaşların geçmişte hayli oyalayıcı olan birçok işi E-Devlet ya da E-Devlet ile uyumlu kamu kurumları üzerinden rahatça yapabilmelerini söylerdim.
Zaman zaman içindeki kimi bilgiler bilgisayar korsanları tarafından ele geçirilse de, bazen çökse de E-Devlet bence evrensel standartlarda iyi işleyen bir sistemdi.
Ancak Özgür Özel’e yönelik ve giderek “daha karanlık” bir hal alan saldırı, bu konuda da müthiş bir zafiyet olduğunu ve hatta zafiyetin ötesine geçen bir durum olabileceğini ortaya koyuyor.
Özgür Özel’e yumruklu saldırı gerçekleştiren çocuk katili, daha önce de İBB’ye giderek “Ekrem İmamoğlu’na suikast planlandığını” iddia etmiş.
Güvenlikler polis çağırarak kişiyi teslim etmişler.
Polis kendisi ile konuşmuş, söylemini delillerle güçlendirmeyince resmî ifadesi bile alınıp tutanağa geçirilmeden serbest bırakılmış.
E-Devlet’e karşı ve devletin bilgisayar üzerindeki hafızasına karşı güvensizlik oluşturan olay da tam burada gerçekleşmiş.
Oldukça yoğun bir suç kaydı bulunan, müebbet hapis mahkumu, şartlı salıverilmiş Tengioğlu’nun tüm suç geçmişini barındırması gereken “GBT” yani “Genel Bilgi Toplama” kaydı tertemiz çıkmış.
Ne mahkumiyeti, ne diğer suçları, hiçbiri yok.
Bebek gibi.
Bu korkunç bir şey.
Ve tabii birçok şüpheyi de beraberinde getiriyor.
Acaba Tengioğlu’nun suç kayıtları bilerek mi GBT sisteminden silindi yoksa bu bir hata mı!
Sonucu değiştirmese de önemli bir ayrım.
Bununla ilgili birkaç soru sormak için, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki güvenilir bir kaynağımı aradım.
“Bu bilgi, birileri tarafından silinmiş olabilir mi, bu kişiyi kullanmak isteyenler suç kayıtlarını yok edebilir mi?” dedim.
İlginç şeyler anlattı.
“Kötü niyetli biri var ise sisteme girebilen silebilir. Ama her yerden silemez. İçişleri Bakanlığı’ndaki kaydı siler ve Adalet Bakanlığı’ndaki kayıt durur. Ayrıca tüm kayıtların hâlâ fiziki eşdeğerleri de var. Bir memur eğer birkaç bakanlıkta organize olmuş bir sistemin parçası değilse tüm kayıtları ortadan kaldırması mümkün değil” dedi, “Ama” diye ekledi ve durdu.
“Ama ne?” dedim.
“Boş ver” dedi.
Israr ettim.
“Henüz daha netleşen bir şey yok ama E-Devlet’le ilgili bir sıkıntıdan söz ediliyor. Şimdiye kadar hep E-Devlet bilgilerinin çalınıp satılmasından söz ediliyordu ya, sen de sık sık dile getiriyorsun. Daha vahim bir durumdan şüpheleniliyor.”
“Daha vahim derken…”
“Şöyle bir şüphe var. Birileri E-Devlet’teki bilgileri ele geçirmekle kalmamış olabilir. E-Devlet üzerindeki bilgilere müdahale edilmiş, bilgiler değiştirilmiş olabilir. Konu büyük bir gizlilikle araştırılıyor diye duyuyoruz ama net bir şey yok. Yazarsan da muhtemelen yalanlayacaklardır ama bir yere kadar. Ankara’da konuşulanlara bakılırsa birileri E-Devlet sistemi ile fena iş bitirmiş” dedi.
Eğer böyle bir durum söz konusu ise olayın ortaya çıkmış olduğuna mı sevinmek lazım yoksa şahane olduğunu düşündüğümüz sistemin yarattığı zafiyete mi üzülmek lazım, bilemedim.
Belli ki, bu siber güvenlik meselesi devletlerin ve vatandaşların başını epey ağrıtacak.
Yeni güvenlik zaafının kaynağı, devletlerin IT altyapıları olacak.
En kolay 6, en zor 6
Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığından beri söylenen bir şarkı var: Vizesiz AB yolculuğu.
Davutoğlu “Türk vatandaşları vize almadan AB’ye seyahat edebilecek” derken ben bunun mümkün olmayacağını söyledim hep.
Vizesiz seyahati bırakın zaman içinde vizeli seyahat bile imkansız hale geldi.
Bugün vizeyi bırak, vize randevusu alınamıyor.
Burada AB masum ya da sütten çıkmış ak kaşık değil ama sorunun asıl kaynağının bizim taraf olduğunu da giderek anlıyoruz.
Vizesiz seyahatin önüne açacak olan anlaşmanın 6 maddesiyle ilgili Türkiye’nin üzerine düşüne yapmadığı söyleniyor.
Okuyunca aslında işin zor tarafı bitmiş ve basit maddeler kalmış gibi görünüyor ama ülkede iktidar AKP olunca basit gibi görünen maddeler en zor maddeler haline geliyor.
Maddeler şöyle:
· Terörle mücadele yasasında değişiklik,
· AB Polis Örgütü Europol ile operasyonel işbirliği anlaşması,
· Avrupa Konseyi bünyesindeki Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) yolsuzlukla mücadele alanındaki önerilerinin uygulanması.
· Suç bağlantılı konularda tüm AB üyeleriyle iş birliğine gidilmesi.
· Türkiye üzerinden kural dışı şekilde AB ülkelerine geçiş yapan kişilerin geri alınmasına ilişkin Geri Kabul Anlaşması’nın (GKA) tüm unsurlarıyla uygulanması.
· Kişisel verilere yönelik yasal düzenlemelerin Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi.
AB haksız görünmüyor.
Türkiye, Dünya Organize Suç Endeksi’nde 7,2 puana sahip.
Bu puanla Avrupa’da organize suç konusunda lider ülkeyiz.
46 Asya ülkesi arasında 6. sıradayız.
Batı Asya’da ise 4. sıradayız.
Terörle mücadele yasasının bireysel özgürlükler ve düşünce özgürlüğüne karşı nasıl kullanıldığını da en iyi içerde biz biliyoruz.
Yolsuzlukla mücadele konusuna ise hiç girmeyelim, AKP yolsuzlukla mücadele edelim diyen kendi evlatlarını bile yedi, AB’yi mi takacak.
Şimdi buna bir de E-Devlet’in güvenlik verilerinin bile güvenilir olmadığı eklenince vizesiz seyahat oldukça güç görünüyor.
O yüzden boşuna heveslenmeyin.
En kolay gibi görünen bu 6 madde Türkiye söz konusu olunca en zor maddeler olur.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Seçilmişler, seçilmişleri atanmışlara yem etmediği zaman.