Merkez’den enflasyon itirafı geldi

Merkez Bankası, “artan enflasyon riskine” dikkat çekerek, beklentilerin yükseldiğini söyledi. Merkez Bankası 19 Mart krizinin yarattığı bu etkiyi itiraf ederken, Bakan Mehmet Şimşek ise hâlâ “enflasyon hedef içinde kalacak” diyerek, piyasalara moral verme telaşında. 

19 Mart’tan bu yana döviz rezervlerinde meydana gelen erime devam ederken, piyasa faizlerinin üst sınır yüzde 49’a çıkarılmasına rağmen, kurların tutulmasında zorlanıldığı, açıkça görülüyor. Bunun yanında artan faizler nedeniyle, üreticilerden gelen şikayetlerin de artmaya başladığı gözleniyor. 

Merkez Bankası politika faizini 3.5 puan artırarak, yüzde 46’ya çıkardığı toplantının özet notlarını yayımladı. Piyasalarda yaşanan gelişmelerin enflasyonda yukarı yönlü riskleri artırdığını belirten Merkez Bankası, “enflasyon beklentilerinin dezenflasyon için risk oluşturduğunu” kaydetti. 

Öncü verilerin nisan ayı enflasyon eğiliminde yükselişe işaret ettiğini belirten Merkez Bankası yönetimi, “zirai donun da meyve-sebze fiyatları için yukarı yönlü risk oluşturduğuna” dikkat çekti. 

Merkez Bankası enflasyonda yükseliş eğilimini itiraf ettikten sonra kararlık mesajı vermeyi tercih ederek, bu riske karşı “para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını” belirtti. Bu arada dün piyasanın yanı sıra, reel kesim ve vatandaşın beklentilerini ölçen sektörlerin enflasyon beklentisi anket sonuçları da yayımlandı. Burada piyasanın bir yıl sonraki enflasyon beklentisi 1 puan artıp yüzde 25.6’ya çıkarken, reel sektör beklentisi 0.6 puan artışla yüzde 41.7 oranına ulaştı. Halkın geçen ayki yüzde 59.3 olan beklentisi ise aynı kaldı. 

ŞİMŞEK HEDEFTE ISRARLI AMA HANGİ HEDEF? 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise bu verileri “enflasyon beklentilerinde geçtiğimiz aya göre sınırlı artış olsa da yıllık bazda kayda değer bir iyileşme sağlandığı” biçiminde yorumladı. Şimşek, “yıl sonunda enflasyonun Merkez Bankası tahminlerine uygun gerçekleşeceğini” iddia etti. 

Mevcut hedef olarak kabul edilen, Merkez Bankası yıl sonu tahminlerine göre 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24’e düşmesi, hata payının üst sınırı olarak belirlenen yüzde 29’un altında kalmasının ise “yine hedefler içinde kalındı” olarak kabul edileceğini biliyoruz. 

Buna karşılık Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminlerini revize edebiliyor. Örneğin geçen yıl sonunda yaptığı 2025 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 21 iken, yılın ilk ayında tahmini yüzde 24’e çıkarmıştı. 22 Mayıs’ta yeni bir enflasyon raporu açıklanacak ve piyasanın beklentisi bu toplantıda da tahminin değişeceği yönünde. 

Bakan Şimşek’in mayısta artırılacak hedefi göz önünde tutarak “Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminleri içinde kalınacak” dediğini sanmıyoruz. Ancak yıl sonu için yüzde 24 nokta hedef ve yüzde 29 üst limit baz alınacaksa, “buna ulaşmak imkansız” diyemesek de “imkansıza yakın” olduğunu şimdiden, rahatlıkla söyleyebiliriz. 

GİDİŞAT KÖTÜ 

Bakan Mehmet Şimşek, 19 Mart krizi nedeniyle tekrar parasal sıkılaştırma yapıldığı için, “talebin iyice azalmasına ve küresel emtia fiyatlarının düşmesine bel bağlamış” gözüküyor. Ancak piyasadaki son veriler talebin, kredi kartı ve tüketici kredilerindeki artışla birlikte, istendiği kadar daraltılamadığını açıkça gösteriyor. 

Bunun yanında başta petrol fiyatları olmak üzere, tansiyonu düşen ticaret savaşları nedeniyle, emtia fiyatlarında yeniden artışlar görülmeye başladığına da şahit oluyoruz.  

Yanı sıra ekonomiye büyük darbe vuran siyasi krizin yumuşayacağı konusunda da piyasa hiç bir işaret alamıyor. Aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baskıyı artırma yönünde adımlar atmaya devam ettiği gözleniyor. 

Siyasi tansiyon yumuşamadığı sürece, toplumsal olayların devam etmesi, erken seçim taleplerinin daha da büyümesi, buna bağlı olarak hem iç hem de dış piyasalarda, ülke ekonomisine zaten azalan güvenin iyice düşme tehlikesi bulunuyor.  

Türkiye’yi izleyen yerli-yabancı yatırımcılar önlerini göremiyor. Siyasi ve ekonomik belirsizlik giderilmeden, istikrar mümkün değil.