CHP lideri Özel, AKP’nin ya da muhafazakarlığın kalesi olarak bilinen il veya ilçelerde kalabalık mitingler düzenlemek suretiyle, iktidarın damarına fena halde basıyor. Dün Yozgat’ta düzenlediği miting de bunlardan biriydi.

Aslında Yozgat’taki muhalif damar kendi kendine ortaya çıktı. Damara basan iktidarın bizzat kendisi oldu.

İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Yozgat’ta bir grup çiftçi traktörleri ile protesto konvoyu yapınca CHP’nin Yozgat mitingine ilham verdiler.

Doğrusunu isterseniz İmamoğlu’na destek konvoyu bile Yozgat açısından yeterince şaşırtıcı iken, CHP mitingine katılım iyiden iyiye hayret verici bir kalabalığı topladı.

2023 seçimlerinde Millet İttifakı’nın oyu 22 civarında idi ama 2024 yerel seçimlerinde CHP adayına yüzde 2 düzeyinde bir oy çıkmıştı. Yeniden Refah yüzde 36’lardaki oyuyla 1. parti, MHP yüzde 30’a yakın oyuyla ikinci parti, yüzde 26’yı aşan oyuyla AKP üçüncü parti idi Yozgat’ta.

Bu yüzden de Yozgat’ta miting düzenlemek oldukça cesur bir karardı.

CHP bu riski aldı ve inanılmaz kalabalık bir miting görüntüsü ortaya çıktı.

Şaşırtıcı olmaktan öte inanılmazdı.

Ve AKP’nin en büyük trollü, partinin lideri tarafından FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle belediye başkanlığından istifa ettirilmiş eski ABB Başkanı Melih Gökçek “Bu mitinge katılanlar taşıma” demeye başladı.

Bir AKP’li olarak taşıma işlerini iyi bildiği için böyle söylemesi normaldi ve muhtemelen mitingdekilerin bir bölümü çevre illerden gelen veya getirilen seçmenlerdi ama Yozgat gibi bir yerde bunu becerebilmek bile CHP açısından ciddi bir başarıydı.

Ve Ankara Araştırma adlı bir şirket, Yozgat’taki meydanda bir miting anketi yapmıştı.

Mitinge katılanların yüzde 74,8’i son genel seçimde Millet İttifakı’na oy veren seçmendi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a oy verenlerinin oranı ise 11,6 idi.

Yarın bir seçim olsa yüzde 75,2’si CHP’ye, yüzde 8,3’ü Zafer Partisi’ne, yüzde 4,6’sı İYİ Parti’ye oy vereceğini söylüyordu.

MHP’ye oy vereceğini söyleyenlerin oranı 0,5’ti, AKP’ye oy verecek olan ise yoktu.

CHP mitingine katılan seçmenlerin büyük bölümünün CHP’li olması normaldi.

Başka yerlerden taşınmış da olabilirlerdi.

Bunlar çok da önemli değildi.

Asıl gösterge, mitinge katılanlar arasında bir önceki genel seçimde yüzde 11,6 olan AKP-MHP-YRP bloğuna desteğin 3 YRP, 0,5 MHP olmak üzere 3,5’a inmesiydi.

8 puanı aşan bir kayıp vardı ve belli ki bu daha da artacaktı.

Belli ki artık muhafazakar kalelerin taşları birer birer dökülüyordu.

İktidarın “gereğini yapmakla mükellef” yazarı Ahmet Hakan’a göre ise suçlu Fahrettin Altun’du.

Çünkü İstanbul Havalimanı pistlerinden aynı anda 3 uçak kalkmıştı ve bunu büyük bir olay haline getiremeyen iktidar iletişimi kabahatliydi.

Zaten Yozgat’ta geçim derdindeki milletin de çok şeyindeydi o üç uçak.

Bence milliyetçi ve muhafazakar Yozgat’ta Apo’nun serbest kalacak olmasına, PKK’lılara affın gündemde olmasına rağmen Cumhur İttifakı’nın hâlâ oy alabilmesini sağlamak yeterince büyük bir başarıydı iktidar açısından.

Nüfus niye artmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin nüfus artış hızındaki düşüşten bahsetti.

Doğru, Türkiye’nin nüfus artış hızı giderek düşüyor.

En büyük düşüşü ise AKP döneminde yaşıyoruz.

Türkiye nüfusu, 1980’li yılların ortasına kadar yıllık ortalama binde 25 civarında bir artış hızına sahipti.

1980’lerin ikinci yarısında bu hız birdenbire yavaşladı.

Peki ne olmuştu!

İlginçtir.

1984 yılında Vehbi Koç öncülüğünde Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı kuruldu. (TAPV)

Vakfın amacı, Türkiye’nin nüfus artış hızını kontrol altına almak, bakıp eğitemeyeceği çocuklar yapmayı engellemek ve kamunun sağlık harcamalarını da belirli bir düzeyde tutmaktı.

İlginçtir, vakfın kurulması ile birlikte Türkiye’nin nüfus artış hızında düşüş başladı.

Binde 25 olan artış hızı binde 17’lere, binde 15’lere kadar geriledi.

Vehbi Koç’un bu amaçla kurduğu vakıf o kadar başarılı oldu ki, Koç 1994 yılında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali’nin elinden “Dünya Nüfus Planlaması Ödülü’nü” aldı.

Türkiye’de nüfus artışını durdurmada Vehbi Koç kadar başarılı bir başka dönem ise AKP dönemi oldu.

AKP iktidarı döneminde nüfus artışı iyiden iyiye yavaşladı ve dönem dönem sıfıra yaklaştı.

Pandemi sırasında binde 0,5 ile tüm zamanların en kötüsü oldu.

Açık söylemek gerekirse bunun temel nedeni, AKP’nin yarattığı gelecek korkusudur.

İnsanlar doğru düzgün bir gelecek hazırlayamayacaklarını düşündükleri çocukları yapmazlar.

Nepotizmin, liyakate dayalı olmayan yükselişin egemen olduğu toplumlarda nüfus artışının yüksek olması beklenemez.

Eğitim kalitesinin olmadığı toplumlarda nüfus artışı artık kolay değil.

Üstüne bir de ekonomi yönetimindeki beceriksizlikler eklenip, insanlar açlığa mahkum olunca.

Bu kadarına bile şükür.

Siz en iyisi Afganistan’dan, Suriye’den ve daha bilumum daha kötü durumdaki ülkeden nüfus ithal etmeye devam edin.

Bu arada AKP iktidarı şunu da bilsin.

Nüfusun iyi eğitimli ve işe yarar bölümünün çocukları ülkeyi terk etmeye başladı.

Sokakta coplayıp, hapse attığın o çocuklar, gitmemek için direnenler.

Biraz daha döverseniz, onlar da gidecek.

Kalacaksınız kendi kendinize.

Haberiniz olsun!

Güven ile rating tutarsızlığı

Haber kanallarına ne kadar güveniyorsunuz diye bir araştırma yapılmış.

Sonuçlar şaşırtıcı.

Bir haber kanalı olmayan Now TV yüzde 19,1 ile en güvenilir haber kanalı olmuş.

Uzak arayla onu takip edenler ise 6,7 ile Sözcü TV ve 5,3 ile Habertürk.

Onlarından ardından ise 4,9 ile TRT Haber gelmiş.

Sonra da 4,4 ile Halk TV.

İktidara yakın kanalların ise esamisi bile okunmuyor.

CNN Türk 3,6, NTV 3,2.

Mutlu bir dünya vadeden A Haber ise ortalıkta yok.

Ancak ilginçtir ki, araştırma sonuçları ile ratingler birbiri son derece alakasız.

Mesela araştırmanın yapıldığı Mart ayında, ratinglere göre haber kanalları arasında Halk TV uzak ara 1. sırada.

Onu sırasıyla CNN Türk, TRT Haber, A Haber, Sözcü TV, NTV, Habertürk, Tele 1 ve TV 100 takip ediyorlar.

Anladığım kadarı ile insanlar güvenmedikleri haberleri izlemekten hoşlanıyorlar.

Fasık

İktidar kanadında bile saygınlığı olmadığını bildiğimiz bir iktidar trollünün ortalığı karıştıran sosyal medya paylaşımlarına Diyanet İşleri Başkanlığı da sessiz kalamadı.

Cuma hutbesine konuyla ilgili bir bölüm eklendi ve okunan metinde Hucurat suresinin 6. ayetine yer verilmiş.

Ayet şöyle diyormuş.

“Ey iman edenler! Size bir fasık haber getirirse onun doğruluğunu araştırın” yani iktidarın trollü Diyanet İşleri tarafından “fasık” ilan edilmiş.

Peki fasık ne demek biliyor musunuz?

İslam’da fasık “Allah’ın emirlerine aykırı davranan, günahkar, kötü huylu ve kötülük yapmayı alışkanlık haline getirmiş kimse” demekmiş.

Bu Diyanet’in bir konudaki fikrine bu kadar katılacağım hiç aklıma gelmezdi.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

İftira ile karalamadığımız zaman.