Eskiden diyeceğim ama çok da eskiden değil, yakın geçmişte demek daha doğru. Yolda, metroda, otobüste, gittiğim mekanlarda tanıyanlar hep aynı soruyu sorarlardı; gidişat nereye?
Artık sormuyorlar…
Çünkü bu topraklarda yaşayan insanların kahir ekseriyeti ülkenin kötüye gittiğini görüyor.
Peki ne soruyorlar?
AKP’de, MHP’de kötü gidişi gören siyasetçi yok mu? Diye soruyorlar
Var diyorum; AKP/MHP milletvekillerinin, il, ilçe başkanlarının kahir ekseriyeti de kötü gidişi görüyor…
Bu cevabıma peki o zaman neden sesleri çıkmıyor sorusunu yapıştırıyorlar…
Sahi neden AKP ve MHP milletvekillerinin sesi çıkmıyor? Onlar iktidarın mütemmim cüzü değil mi?
Değil… İktidarın parçası sandığınız milletvekilleri de olan biteni medyadan öğreniyor. Her şeyi biliyorlarmış gibi, her şeyden haberdarlarmış gibi ortalıkta dolaşmalarına bakmayın. Bir şeyden haberleri yok…
Sadece milletvekillerinin değil, genel başkan yardımcılarının da haberi yok. AKP/MHP ortaklığı, MHP/AKP iktidarı diye yazılıyor çiziliyor. Cumhur İttifakı diye nitelendiriliyor ya… Böyle bir ortaklık yok. AKP de parti olarak iktidarın dışında MHP de…
Peki ne var?
Erdoğan- Bahçeli ittifakı, ortaklığı, anlaşması var. Raconu onlar kesiyor milletvekillerine de ihtiyaç olursa onaylamak düşüyor.
Altını çiziyorum; ihtiyaç olursa!..
Kurumları işlevsiz kılan bu ikili her şeye karar veriyor. Üçüncü kişi yok.
Peki güçlerini nereden alıyorlar, milletten mi, seçmenden mi?
Seçmen desteğini çoktan çekti, güçlerini devletten alıyorlar. Güvenlik (polis/asker/jandarma) ve yargıdan (savcı/hakim/yüksek yargı) aldıkları destekle kurdukları rejimi sürdürmeye çalışıyorlar…
Rejimin mimarı Devlet Bahçeli… Son açıklamalarından birinde ne kadar karşı çıkılırsa çıkılsın rejimin devam edeceğini ilan etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin haksızca, hayasızca ve hamakata dayalı olanak tek adam rejimi propagandasıyla karalamaya çalışıldığını söyledi.
Meydanları dolduran insanlara karşı da ‘ bindirilmiş ve sipariş edilmiş zoraki kalabalıklar’ diyerek pejoratif bir dil kullandı. Soruyorum:
Saraçhane mi sipariş edilmiş kalabalıklardı…
Maltepe mi?
Samsun mu?
Yozgat mı?
Yozgat MHP’nin kalesi denilen yerdir. Bahçeli Yozgatlılara da ‘bindirilmiş ve sipariş edilmiş kalabalıklar’ diyecek mi?
Bahçeli geçen hafta yaptığı uzun açıklamalarını defalarca okudum. Bahçeli öncülük ettiği, kurguladığı tek adam rejiminin yıkılmak üzere olduğunu gördü. Rejimi ayakta tutmak için sert tutum alınması gerektiğini subliminal mesajlarla vermeye çalışıyor.
CHP’nin meydan buluşmalarını ‘iç isyan, siyasi ve toplumsal anarşinin niyeti‘ diye yaftalamasının nedeni bu…
Bahçeli rejimi ayakta tutmaya çalışıyor… Çünkü varlık nedeni olan rejim zangır zangır sallanıyor.
AKP milletvekillerinin de MHP milletvekillerinin de konuşmamasının, neler oluyor diye sormamasının nedeni rejim yıkılırsa altında kalırız korkusudur… İstemeden de olsa bir darbe de biz vurmayalım endişesidir…