Esnaf değil, hizmetkârlarımız boykot ediliyor!

***

Önce Çağdaş Demokratik rejimlerin ve bu rejimlerdeki yöneticilerin niteliklerini belirleyelim:

1) Periyodik, şeffaf, adil ve eşit koşullarda yapılan, toplumdaki gerçek ve farklı tercihleri temsil eden partiler arasındaki genel seçimler.

2) Seçimlerin yapılmalarını, Temel Hak ve Özgürlükleri, Sosyal Hukuk Devleti bağlamında güvenceye kavuşturan, Laik bir Anayasa.

3) Seçilen yöneticilerin kurdukları iktidarların bütün eylem ve söylemlerinin Laik Anayasa’ya, Temel Hak ve Özgürlüklere uygun olması.

4) Bu üç koşulun varlığını ve devamını sağlamak için başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere, bağımsız bir yargı mekanizması.

***

Demokratik rejimlerde siyaset, halka, ülkeye, en yüksek düzeyden hizmet etme sanatıdır!

Demokratik rejimlerdeki yöneticiler, halka, ülkeye en yüksek düzeyde hizmet etmeleri için seçilen hizmetkârlardır.

Demokratik rejimlerdeki bu yöneticiler, hizmetkâr adayları olarak, her seçim öncesinde, seçmene en iyi hizmeti kendilerinin yapacağını anlatmaya ve oy almaya çalışırlar.

Seçmenler de hangi politikacıların kendilerine daha iyi hizmet edeceğine inanırlarsa onları hizmetkâr olarak seçerler ve seçilenler de iktidarı oluştururlar.

***

Şimdi soruları sıralayalım:

1) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, hizmet koşullarını değiştirebilirler, uymaya yemin ettikleri Anayasa’ya aykırı işler yapabilirler, örneğin yargı bağımsızlığını ortadan kaldırabilirler mi?

2) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, bize yalan söyleyebilirler mi?

3) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, bizi dövebilirler mi?

4) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, bizi haksız ve hukuksuz olarak hapse atabilirler mi?

5) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, kamu mallarını yağmalayabilirler mi?

6) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, cebimizdeki parayı alabilir ve bizi yoksullaştırabilirler mi?

7) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, bizim hayat tarzımıza, ne yiyip içeceğimize ne satın alacağımıza, kaç çocuk yapacağımıza, hangi yöntemle doğum yapacağımıza, karışabilirler mi?

8) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, evimize, malımıza mülkümüze zorla el koyabilirler mi?

9) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, üniversite diplomamızı iptal edebilirler mi?

10) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, bizim hangi gazeteyi okuyacağımıza, hangi televizyon kanalını seyredeceğimize, karışabilirler mi?

11) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, başta ifade özgürlüğü olmak üzere, Temel Hak ve Özgürlükleri zedeleyebilir, yargı bağımsızlığını yok edebilirler mi?

12) Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, ortaöğretimi ve üniversitelerimizi yozlaştırabilir, çocuklarımızın eğitimini çağ gerisine taşıyabilirler, sağlık hizmetlerine erişimizi zorlaştırabilirler mi?

***

Peki şimdi en önemli son soru:

Bize hizmet için seçtiğimiz hizmetkârlar, seçildikten sonra, yukarıda saydıklarımın hepsini yaparlarsa biz de onları boykot edip hizmetkârlık görevlerine son vermez miyiz?