Pazar günü yayınım biter bitmez Saraçhane’ye geçtim. Hem günlerdir sahada olayları takip eden gazeteci arkadaşların izlenimlerini dinleme fırsatım oldu. Biraz sahayı gördüm. Pazar akşamı CHP yönetiminin bir kısmı, İmamoğlu’nun ekibi de Saraçhane binasındaydı.

Pazar gecesi Özgür Özel, Saraçhane önünde zafer konuşması yaptı. Özel’e göre Saraçhane nöbetinin temel amaçlarından biri İBB’ye kayyum atanmasını önlemekti, amaç hasıl oldu. Kayyum tehlikesi şimdilik geçiştirildi.

***

Şimdilik diyorum, çünkü aslında iktidar kayyum atamak için tutuklama beklemek zorunda değil, belediyesine kayyum atanmış nice DEM’li belediye başkanı var, tutuksuz yargılanıyorlar. Terörden soruşturma açılması kayyum ataması için yeterli. Hatta bu dosyaya baktığımızda, iktidar zaman içinde örgüt finansmanına sokarak tek tek iştiraklere de kayyum atayabilir. Bir süre sonra tepki sönümlenir, iktidar adım adım İBB’nin mali kaynaklarını ve işlerliğini kesme yoluna gidebilir. Muhtemelen de öyle yapacak.

Nuray Babacan pazartesi günkü yazısında, AKP içinden bu yaşananlarla ilgili rahatsız olanlar olduğunu yazdı. Muhakkak vardır ama AKP artık karar alıcı değil, saraydan alınan kararları uygulayıcı durumda. Anladığım kadarıyla saray kırarak dökerek sonuna kadar gitmek istiyor. Saray hem İBB’ye kayyum atanması hem de İmamoğlu’nun yanından yöresinden geçen herkesin tutuklanması gerektiği kanısında.

***

Anladığım kadarıyla hem Cumhurbaşkanına ulaşabilen hem de CHP ile konuşabilen bir iki isim bu son olayda kritik rol oynamış. Sarayın istediği gibi full fors gitmeye Türkiye ekonomisinin dayanması zor hem de Türkiye’nin sosyolojisi buna izin vermiyor. Şimdilik bir ara yol bulunmuş görünüyor. Ara yol da en kötünün iyisi… İmamoğlu içeride, yolsuzluk iddiaları bir örgüte bağlanarak gazetecisinden iş insanına herkes de bu örgütle ilişkilendirilerek ayak altından kaldırılmak isteniyor. İktidar bunu zamana yayarak, toplumsal tepkiyi minimize ederek yapmaya çalışacak.

***

Tam bu noktada gösterilerle ilgili detaylar kritik. Saraçhane meydanında çoğunluk üniversite öğrencileri. Çoğu CHP seçmeni ama parti üyesi ya da gençlik kolları değil. Pazar günü aşağı yukarı konuşmalar gece 11’e kadar sürdü. Otobüs üstünden yapılan konuşmalar bitip, kalabalık iyi kötü dağıldıktan sonra, geride kalanlara polis çok sert müdahale ediyor.

Bir yandan CHP diyeceğini demiş, polisle gençleri baş başa bırakmış, polis de çocuklara Allah ne verdiyse dalmış gibi bir görüntü oluşuyor. Gece polis Saraçhane’yi kuşatıp kalanların üstüne öyle bir gaz ve su sıkıyor ki, hemen her gece göstericiler can havliyle camları kırıp Saraçhane binasına girmek zorunda kaldı.

CHP ise iktidarın planının işi provoke etmek olduğunun farkında. Saraçhane binasına iki tane provokatör militan sokup, “İşte DHKPC Saraçhane binasında” manşetleri attırılmak isteniyor. CHP de buna düşmek istemiyor.

CHP, Saraçhane eylemleri ve ön seçimle bir ivme yakaladı. Erdoğan ise geri adımı attı, ama bu stratejik bir geri çekilme. Saray, muhalefetten geriye kalanı parça kopara kopara yemek istiyor.