Olay Niğde’de yaşandı.Adamın biri, kendisini ameliyat ederek iyileştiren beyin cerrahını bıçakladı. Bereket genç doktor ölmedi.
Derdi neymiş adamın?
Ameliyat sırasında beynine çip takıldığı safsatası…
Gazetelerde olay “Komplo teorisi az kalsın can alıyordu” boyutuyla yansıtılıyor…
Belli ki, birileri, adamı, doktoru öldürmeye yönlendirecek kadar işlemiş…
Komplo teorisi mi?
Beynine çip taktırmak için dünyada sıraya girmiş sayısız insan var.
Şaşırmayın, örnek var.
Örnek kişi Noland Arbaugh adlı 22 yaşındaki Amerikalı bir öğrenci. Tatil kampında, bir arkadaşıyla güreşirken birlikte suya düşmüşler; Noland gölden boynundan aşağısı tutmaz halde çıkmış.
Felç olmuş Noland.
Hayatını öyle sürdürürken, bir araştırma merkezinde, beyinlerine ameliyatla çip takılarak, kendisi gibilere daha uygun bir yaşam sağlanabildiğini duymuş. Çip bir bilgisayarla irtibatlanarak beynin talimatlarını harekete dönüştürüyormuş.
Neuralink merkezinde 29 Ocak 2024 günü ameliyat olmuş Noland. Daha önce sadece hayvanlar üzerinde denenmiş beynindeki N1 çipi sayesinde şimdi eskisinden daha hareketli hale gelebilmiş…
Beyne çip takma konusunda çalışan Neuralink’in patronu kim?
Pandemi sırasında “Beyinlere çip taktıracak” diye Microsoft’un patronu Bill Gates’ten söz ediliyordu, ama patron o değil. Gates de çok zengin, ama Neuralink’in patronu dünyanın en zengin adamı.
Evet bildiniz: Elon Musk… Konuyla ilgili ayrıntılı bir yazıda, Musk’ın, fazla uzak olmayan bir gelecekte, milyonlarca insana patronu olduğu merkezin çiplerinin takılacağı beklentisinde olduğu kayda geçiriliyor.
Görüyorsunuz, bazen ‘komplo’ olarak görülen nice konu, önce insanoğlunun hayaline, oradan da farklı bir gerçeğe dönüşebiliyor.
Uzun yıllar önce başrolünde Frank Sinatra’nın oynadığı ‘Mançuryalı aday’ filminde (1962), Kore savaşındayken üzerinde deneyler yapılarak istendiği zaman belirlenen eylemlerde kullanılabilecek biri haline dönüştürülmüş bir eski asker anlatılır. Eylemin hedefi, yıllar sonra başkan adayını öldürüp Amerikan sistemini devirmek olarak belirlenir.
Aynı senaryo daha sonra (2004) başrolde Denzel Washington olarak bir kez daha çevrildi.
Beyin üzerinde oynanarak insanların birer suikastçıya dönüştürülebileceği ilk film (1962) ve onun üzerine oturduğu roman ilk çıktıklarında (1959) hayal ürünü olarak görülmüştü. Hatta ‘komplo teorisi’ kavramını kullananlar da çıkmıştı.
Oysa, Amerikan Merkezi İstihbarat örgütü CIA tarafından, tam da senaryoda öngörülmüş türden, suikastçılar üretme amaçlı deneyler yürütülmekteydi. MK-ULTRA adını taşıyan çok gizli bir programda, bilim insanları, CIA tarafından, başta uyuşturucu LSD olmak üzere çeşitli kimyasal maddeler kullanarak insan beynini manipüle etmeyi sağlayacak şekilde çalıştırılıyorlardı.
Deneylerin başarılı olduğu da anlaşıldı.
CIA’nin faaliyetlerini denetlemekle görevli biri, çok gizli programı tesadüfen öğrenip bunu soruşturma konusu yapınca (1963), programdan haberdar olan o zamanki yönetim çalışmayı durdurdu. Deneylerle ilgili bütün raporlar yok edilmeye çalışıldı; ancak yine de yıllar sonra konu gün ışığına çıkacaktı.
İki kardeşini -John F. Kennedy (1963 yılında) ile Robert Kennedy’i (1968 yılında)- suikastçılar eliyle kaybetmiş olan Senatör Edward Kennedy, deneyler sırasında CIA’de yönetici ve bilim insanı olarak görevli kişileri çağırtarak Kongre’de sorguladı.
Sorgulananlar hiçbir şey hatırlamadıklarını söyleyip durdular. Konu da kapandı gitti.
Biri ülkenin 35. başkanı, diğeri ağabeyinin yerine başkan olmaya hazırlanırken öldürülmüş iki Kennedy’nin uğradığı suikastların dosyaları 1960’lı yıllardan günümüze pek çok soruları içerlerinde barındırıyor.
Kennedy suikastı dosyasını yeniden açıp gizli tutulmuş bütün belgeleri kamuoyuyla paylaşma sözü veren bir seçim kampanyası yürütmüştü Donald Trump; başkanlığının ilk haftasında belgelerin açıklanması talimatını verdi de.
Sonuç?
Amerikan kamuoyu merakla belgeleri beklemeye devam ediyor.
CIA içerisinde özel suikastçılar üretme amaçlı deney programını öğrenince konuyu deşifre etmekle kalmayıp sona erdirmeyi de başaran denetçi John Vance’di. Trump’ın başkan yardımcısının soyadı da Vance.
Beyinlere çip takılabilsin diye milyarlarca dolar sarf ederek bir araştırma merkezi kurmuş olan Elon Musk da Beyaz Saray’da gölge başkan konumunda.
Tesadüf mü, yoksa komplo teorisi mi bunlar?
Komplocular cevabını bulsun.