Dünya gündeminin ilk sırasında şu soru yer alıyor: Gazze ne olacak?
ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, kendi ülkesinin uzantısı olarak ilan ettiği Gazze’yi “Ortadoğu’nun Rivierası” yapacağını duyurdu. Beş yıldızlı oteller, devasa malikaneler ile dünya zenginlerinin yeni gözde mekanı olacakmış Gazze…
Trump’ın seçilmesine maddi katkıda bulunmuş müteahhitler, onun bu hayalini gerçeğe dönüştürecek projeler için şimdiden kolları sıvamışlardır.
Aradaki 10 bin kilometrelik mesafeyi hatırlayıp, “Gazze nerede, ABD nerede?” sorusu eşliğinde, Trump’ın boşuna hayal kurduğunu düşünenler herhalde vardır.
Yanılırlar. Trump ve kadrosu için mesafelerin önemi olmadığı gibi, uzak diyarları topraklarına katma hevesini duyan ve o hevesi hayata geçiren Trump’tan önce başka ABD başkanları da olmuştu.
Trump’ın Beyaz Saray’a taşınır taşınmaz ilk imzaladığı, ABD’ye yasal olmayan yollardan girmiş göçmen statüsündeki insanları kovma kararnamesiydi. Uçaklara doldurulan göçmenlerin bir bölümü Kolombiya’ya gönderildi.
Ağır suçlar işlediği iddia edilenleri ise Guantanamo yolunu tuttular…
Daha önce, 11 Eylül (2001) sonrasında, el-Kaide üyesi oldukları iddiasıyla yakalananlara uygun görülmüş yerdi orası.
Trump’ın seleflerinden George W. Bush’un, ülkesi anayasası ve yasalarının izin vermediği türden en ağır işkenceler rahatlıkla yapılabilsin diye ABD toprakları dışında bir yer arandığında, Guantanamo’yu yeğlediği biliniyor.
ABD’ye en yakın ABD üssü orada çünkü.
Guantanamo Küba adasında…
Evet, evet, Fidel Castro’nun uzun yıllar başkanı olarak yönettiği Küba’da…
Küba’nın bir bölümü ABD’ye ait…
Trump’ın hayalindeki Gazze gibi…
Guantanamo ABD’nin eline şimdilerde Trump’ın Gazze’ye yapmak istediği türden bir hokus pokus ile geçmişti.
11 Eylül sonrasında adı ilk duyulduğunda, Guantanamo konusunu araştırmaya başlamış ve bulgularım beni de şaşırtmıştı.
Eski bir yazımdan biraz uzunca bir alıntı yapacağım:
“11 Eylül’le birlikte harekete geçen ABD’nin, ‘Teröre karşı savaş’ kampanyasının fiili ilk sonucu, Afganistan, Özbekistan ve Tacikistan’da üsler kurması oldu; Pakistan’daki üslerine de yenilerini kattı Amerika... Tıpkı, Körfez Savaşı’ndan sonra Suudi Arabistan, Kuveyt ve öteki Körfez ülkelerine askerlerini yerleştirdiği gibi…
“Küba’nın bir bölümü de, yaklaşık yüz yıl öncenin bir ‘terör eylemi’ üzerine, ABD tarafından işgal edildi ve üsleştirildi. 15 Şubat 1898 tarihinde, USS Maine adlı Amerikan savaş gemisi, Havana koyunda patlayarak battı. ‘Savaşkan’ Amerikan basını derhal İspanya’yı suçladı ve savaş çığırtkanlığı yapmaya başladı. İspanya-ABD savaşı böyle başladı.
“USS Maine’in batışından dört ay sonra, bir başka savaş gemisi olan USS Marblehead bölgeye geldi ve yerel işbirlikçilerin de yardımıyla, Küba’nın doğu ucundaki Guantanamo Körfezi’nde bir üs kuruldu. USS Marblehead koydaki İspanyol mevzilerini bombaladı, komandolar sahile çıkıp bölgeyi ele geçirdi. Çarpışmalarda sadece iki ABD askeri hayatını kaybetti. ABD tarihinde en az zâyiatla alınan yabancı toprağıdır burası...
“Sonrası bildik bir hikâye. Yeni bağımsızlığına kavuşan Küba hükümetinden 1903’te burayı kiraladı Amerika. Mukavelede elde tutulan toprağın ‘deniz üssü’ olarak kullanılması öngörülüyor. 1934’te yenilenen mukaveleyle, üs, ‘kalıcı’ hale getirildi. Üssün boşalması için, ya ABD’nin orayı terk kararı alması, ya da mukavelenin iki tarafının mutabakatı gerekiyor.
“Küba’da Castro ‘Marksist’ rejimini kurduğunda (1959), adanın ucunu ‘Yankeeler’den temizlemeye çalıştı; 1964’te üssün suyunu kesti sözgelimi... Ancak girişimi sonuçsuz kaldı.”
Kira sözleşmesine göre, ABD, her yıl Küba’ya ikibin altın ödüyormuş. Söylentiler doğruysa, Castro, Washington’dan gönderilen kira çeklerini bir çekmeceye tıkıveriyormuş…
Şimdilerde Trump ile Netanyahu ele ele verdi; Gazze’yi Filistinliler’den ‘temizlemek’ ve kendilerinin yapmak istiyorlar…
Dünya zenginlerinin tatil beldesi olacak Gazze şeridi hesaplarına göre…
Netanyahu İsrail askerlerini ve Amerikan silahlarını kullanarak 1,5 yılda ayakta pek yapı kalmamacasına Gazze’yi yerle bir etti; hastaneleri ve okullarıyla birlikte…
Şimdi de Trump, bütünüyle tahrip olmuş Gazze’yi orada yaşayanlardan temizlemek niyetinde…
‘Etnik temizlik’ işlemi için etraftaki ülkelerin liderlerini de suçuna ortak etmek istiyor Trump-Netanyahu ikilisi…
O iş için hocaları 1930’lar Avrupa’sından…