DEM’in umudu Bahçeli

Gerçekten ben de böyle günler yaşayabileceğimizi tahmin etmiyordum.

Aynı günde iki ayrı DEM Partili otoriteden MHP lideri Devlet Bahçeli’ye çok üst seviyede övgüler geldi.

İlki Eş Başkan Tuncer Bakırhan’dı.

Bakırhan’ın “geçmiş olsun” dileklerini ilettikten sonra Bahçeli’ye “Barış ve kardeşlik çalışmaları konusunda Türkiye’nin size ihtiyacı var” dediği açıklandı.

***

Aynı gün Halk TV’de Bakırhan’ın bu sözlerini değerlendiren Genel Başkan yardımcılarından Tayip Temel şunları söyledi:

“Ben hiçbir zaman sayın Bahçeli’yle ilgili böyle bir değerlendirme yapacağımı düşünmemiştim ama söyleyeyim: Şu an Türkiye’nin gerçek anlamda karşı karşıya kaldığı tehlikeleri ve riskleri, Ortadoğu ve dünyada gerçek anlamda bir engel, yani pranga olan sorunun, Kürt sorunu çözememe hali olduğunun en bilincinde olan lider sayın Bahçeli’dir. Bakın ben bu değerlendirmeyi bir gün yapacağımı hayal dahi edemiyordum. Fakat şöyle bir durum var: Şöyle ki aslında bazen hakikat, en karşı duranın dilinde ifade ediliyor. En karşı pozisyonda olanın üslubunda dile geliyor. Hala durduğu yerde durduğunu ve bu konuda kararlı olduğunu, herhangi bir sıradan basit gündelik şeylere tenezzül etmeden, bu konudaki kararlılığını hem heyetimizde açık ve kapalı değerlendirmelerde de yaptığını biliyorum.”

***

Bu açıklamaların ve övgülerin nedenini, kıdemli bir başka DEM Partiliye sordum.

“Çünkü şu anda soruna gerçek anlamda sahip çıkan tek siyasetçi Sayın Bahçeli” dedi.

Düşününce kendisine hak vermedim değil.

Zira Erdoğan süreci pek sahiplenmiş görünmüyor. Hükümet “Bahçeli’nin süreci” izlenimi vermeye çalışıyor.

AK Parti de DEM Parti konusunda kayyum siyasetini sürdürdüğü gibi CHP’yle son yerel seçim işbirliği üzerinden DEM Parti’yi terör kaynağı gibi göstermeye devam ediyor.

Buna karşın MHP kanadı, Öcalan’ın beklenen açıklamayı yapacağı ana kadar sağduyulu hareket etmeye gayret ediyor.

Kürt sorununa çözüm bulma konusunda her fırsatı değerlendirmek isteyen DEM Parti, Tayip Temel’in deyişiyle “en karşı durandan” gelen bu fırsatı da sonuna kadar kullanmak istiyor ve Bahçeli’nin duruşuna dört elle sarılıyor.

“DEM’in bu kez en büyük umudu Bahçeli ve kararlı duruşu” desem yalan olmaz.

***

Bu arada bir parantez açayım: Bir dönem Bahçeli’ye danışmanlık yaptığı da söylenen Şenkal Atasagun ile DEM Parti Eş Başkanı Bakırhan’ın aynı köylü olduğunu biliyor muydunuz?

Ben şuradan biliyorum: O köy benim de doğup büyüdüğüm ilçeye bağlı.

Bakırhan’ın bu çıkışının arkasında bu ortak noktanın olduğunu düşünmüyorum.

Ancak, Tayip Temel’in de dikkat çektiği Bahçeli’nin Ortadoğu’da ve dünyada olup bitenlerle Türkiye’deki gelişmeler arasındaki ilişkileri analiz etmesinin, kritik zamanlarda kritik çıkışlar yapmasının arkasında Atasagun gibi devlet deneyimi olan insanların bulunduğu ihtimalini göz ardı etmiyorum.

***

DEM heyeti, şimdi Kuzey Irak’a gidiyor. Oradaki temaslardan sonra dönüp Adalet Bakanlığı’na başvurup yeniden İmralı’ya gitmek isteyecekler.

Konuştuğum bir yetkili, böyle bir talep gelirse izin verileceğini söylüyor.

Ancak duyduğuma göre iktidar kanadından DEM’e şu bilgi de verilmiş:

“Öcalan o açıklamayı yapmadan hiçbir şey beklemeyin. O açıklama gelene kadar kayyumlar ya da soruşturmalar konusunda farklı bir politika beklemeyin.”

Demek ki asıl konular Öcalan’ın açıklamasından sonra gündeme gelecek.

“Öcalan, silahlı mücadeleyi bıraktıklarını açıkladıktan sonra neler yaşanır” diye sorarsanız, onu da bekleyip göreceğiz!