Şimşek’in grafikleri kimin için?

En dehşet verici toplumsal olayların etkisi, bir hafta dahi sürmüyor artık. Öğrendiğimizde ömrümüz boyunca kalbimizi ağrıtacağını, bizi uyanık tutacağını sandığımız toplumsal acılar, gündemin belleğinde alt sıralara iniyor.

Hafta boyunca kitlesel olarak hissettiğimiz bu durumun en önemli sebebi, dikkatimize talip olan ağır toplumsal olayların hız ve yoğunluğundaki artış oldu. Tasarlanmış hissi veren; toplumun farklı kesimleri ile meslek gruplarına yönelik soruşturma ve operasyonlar dikkatimizin yönünü değiştirirken, sarsıcı felaketler karşısında hissettiğimiz duygular, şok dalgalarının yol açtığı yeni (ama olumsuz) duyguların altında eziliyor.

Çok açık ki, yerel yönetimlere, siyasilere, gazetecilere, sahne dünyasına art arda gelen yargı kaynaklı şok dalgaları, ilgili olduğu her bir dosyanın ötesine geçerek, ifade özgürlüğü başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin kullanımı açısından gözdağı fonksiyonu görüyor. Başta ekonomik eşitsizlik ve hayat pahalılığı olmak üzere çözüm bekleyen toplumsal sorunların tartışılmasına engel oluyor.

Ağırlaşan tablo, ekonomiyi yönetenlerin, gerçeklikten uzaklaşma pahasına istediği gibi açıklamalar yapmasına da alan açıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sosyal medya hesabında yaptığı son açıklama, kelimenin tam anlamıyla evlere şenlikti. Şenlik dediysem sözün gelişi. Gülüp şenlenecek bir durum yok tabii. Bakınız ne diyor Sayın Bakan:

“Enflasyon beklentilerindeki iyileşme devam ediyor. Ocakta piyasanın 12 ay sonrası için yıllık enflasyon beklentisi yüzde 25,4 seviyesinde. 2024 yılı mayıs ayına göre 12 ay sonrası beklenti hane halkında 17 puan ve reel sektörde 12 puan iyileşti.

Ancak beklentiler halen enflasyon görünümüne göre yüksek. Enflasyon beklentileri dezenflasyonun hızı için kritiktir. Beklentilerin önümüzdeki dönemde enflasyondaki düşüşü daha fazla destekleyeceğini öngörüyoruz. Kararlılıkla uyguladığımız programla enflasyonu kalıcı olarak düşürerek vatandaşlarımızın alım gücünü artıracağız.”

Bu sosyal medya paylaşımı, 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentileri başlıklı bir grafikle de desteklenmiş desteklenmesine de semt pazarında liraları hesap ederek sadece en gerekli, en zorunlu iki parçayı alıp dönen milyonlar için hiçbir anlam ifade etmiyor. Şimşek’in grafikleri, zaten iki yakasını bir araya getiremeyen, aylardır bırakın eti, peynir dahi satın alma gücüne sahip olmayan, torunlarına harçlık veremeyen, çocuklarının temel ihtiyacını karşılamakta zorlananlar için değil; karar alıcılar için.

O karar alıcıların ya da karar vericilerin bir kısmı yurtdışında zaten….

Yolsuzluklar orada dururken

Kamuda gerçek anlamıyla bir tasarruf sağlayamayan, yolsuzlukları usulsüzlükleri önleyemeyen bir ekonomi yönetimi, enflasyon beklentilerindeki “iyileşme” konusunda ne kadar inandırıcı olabilir ki?

Dün Kızılay’da uğradığım bir fotoğraf stüdyosundaki teknik görevli sohbet sırasında “En büyük açık kamu ihalelerinde” deyiverdi. Nasıl diye sorunca, köyündeki elektrik direkleriyle ilgili bir ihaleyi alan firmanın, işi üçüncü, dördüncü taşerona yaptırdığını ve aradaki “milyonların ne olduğunu tahmin ettiğini” söyledi.

Son mesajında ekonomik programı uygulamakta kararlı olduklarını söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in, bir gün suç ekonomisiyle ilgili somut önlemlerden söz etmesi aslında ne kadar ferahlatıcı olur öyle değil mi?

Kendisi o konulara pek girmiyor ancak vatandaş hakkını dile getirmeye çabalıyor: Sözgelimi, ekonominin iyiye gittiği yönündeki mesajların altında, “Madem bu kadar iyiye gidiyor, eğitimden tasarruf olmaz. Atama bekleyen öğretmenlere kulak verin” çağrıları dikkat çekiyor.

* * *

2023 seçimlerinin ardından işbaşına gelen Şimşek ile ekibinin, geçen bu süre zarfında enflasyonla mücadelede attığı adımlar, başarı sağlamadığı gibi yoksulluğu artırdı. Yoksulluğun en önemli nedenleri arasında yer alan yolsuzlukların önlenmesi konusunda ne doğru düzgün adım atıldı ne de bir güven sağlandı. Küçük bir grup şirkete bütçeden yüzlerce milyar aktarılır ve bunun karşılığında sözgelimi düzgün, adil bir sağlık hizmeti verilemezken, enflasyonist olacağı gerekçesiyle ücret artışları gayriinsani sınırlarda tutuldu.

Şimşek’in programı, kamu ihalelerindeki kayırmacılığa, yüzbinlerce genci mağdur eden, hayallerini söndüren mülakat haksızlığı ve nepotizme uzanamadı.

Böyle bir düzende beklentiler, enflasyon görünümüne göre tabii daha yüksek olur.

Kızılay’daki fotoğraf stüdyosu çalışanı, bunun nedenini biliyor. Bilginiz olsun.