AK Parti mi yoksa CHP mi daha fazla hata yapar?

Birkaç gün önce, biri halen Meclis’te bulunan iki kıdemli ve muhalif politikacıyla sohbet ederken, nasıl olduysa ağzımdan, AK Parti oylarının kararsızlar dağıtılmadan yüzde 20 hattının altına düştüğü bilgisi döküldü.

Hangi şirketin bulgusu olduğunu hatırlamadığım için itiraz gelince fazla üstelemedim.

Artık üsteleyebilecek durumdayım.

Son iki seçimi de doğru değerlendirebilmiş MetroPoll’ün yıllardır sürdürdüğü Türkiye’nin Nabzı raporlarının sonuncusu -Temmuz 2024-, ‘bugün seçim olsa’ hiçbir partinin birincilik iddia edemeyeceğini gösteriyor.

En kalabalık grup, “Kararsızım” veya “Protesto edecek ve oy kullanmayacağım” ya da “Bu sorunuza cevap vermek istemiyorum” diyenlerden oluşuyor.

Yüzde 30.6 bu durumda.

Doğrudan “Oyum AK Parti’ye” diyenlerin oranı %18.1…

“Oyum CHP’ye” diyenler %23.5’lik bir grup…

Metropoll, hep yapıldığı gibi, en kalabalık grubun oylarını belli bir algoritmayla partilere dağıtmış; o durumda CHP’nin oyu %33.8’e ulaşmış, AK Parti’ninki ise %26.1’de kalmış…

Bu tabloya göre, AK Parti ile CHP dışındaki bütün partilerin %10 barajına takıldıkları 2002 seçiminde, AK Parti’ye iktidarı getiren %34.28 oranının hala altında “Oyum CHP’ye” diyenlerin oranı…

Görebildiğim kadarıyla, CHP, iktidar umudunu, AK Parti’nin yakın geçmişteki ve bundan sonraki hataları üzerine kurmuş durumda.

İktidar gözden düşünce ondan kaçacak seçmenin -hiç değilse büyük bölümünün- kendilerine koşacağını düşünüyor olmalı CHPliler…

Yanlış bir düşünce.

CHPliler yazımın bu noktasında nerede yanlış yaptıklarını düşünedursunlar, biz 22 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti’nin durumuna biraz daha yakından bakalım.

AK Parti kurulduğu 2001 yılından bu yana girdiği seçimlerin hepsinden birinci parti olarak çıkmıştı. Tek istisna, birinciliği az farkla CHP’ye kaptırdığı 31 Mart yerel seçimidir.

O seçimin ardından alçak gönüllülükle ‘yenilgiyi’ kabullenen iktidar partisi, ne hikmetse, şimdilerde yeniden kaybettiren yola sapmış görünüyor.

Hatta daha da kavisli bir yola…

Toplumda hiçbir karşılığı bulunmayan instagrama erişim yasağının mantıklı bir sebebi olabilir mi? Ülkemizi dünyada bu programı kullanma sıralamasında beşinci sıraya taşıyan 58 milyon insanın pek çoğu gelecek seçimde oy kullanacak.

Köpeklerin uyutulması-nötralize edilmesi-öldürülmesini öngören bir yasa çıkartmak hangi akla hizmet?

CHPli belediyeleri kıskaca almak?

Hamas lideri İsmail Haniye’nin İsrail tarafından suikasta uğratılması sonrasındaki süreci de doğru yönetemedi AK Parti. Gazze konusunda var olan hassasiyet bile bu arada zedelenmiş sayılabilir.

Yarın ülkenin karşısına çıkacak yeni sorunlarla baş etmede de benzer sakarlıklar yaşanması sanki kaçınılmaz.

CHP’nin, AK Parti hatalarının artmasıyla iktidar yolunun kendilerine açılacağı hesabı herhalde buna dayanıyor.

MetroPoll’ün Temmuz araştırmasında bunun sağlaması var.

“Genel olarak düşündüğünüzde Türkiye iyiye doğru mu gidiyor, yoksa kötüye doğru mu?” sorusu yöneltilen deneklerin kahir ekseriyeti -%75.2’si- “Kötüye gidiyor” cevabını vermiş. “İyiye gidiyor” diyenlerin oranı %17.2…

“Ekonomi iyi yönetiliyor mu?” sorusuna cevaplar daha da vahim bir gösterge AK Parti için: Deneklerin %81.3’ü ‘kötü’, %16.3’ü ise ‘iyi’ yönetildiği düşüncesinde…

Yüzde 17.2 ve %16.3 ile AK Parti’nin %18.1’i birbirine ne kadar yakın, değil mi?

Mehmet Şimşek’e kamuoyunun tanıdığı müsamahanın sınırına gelindiği anlaşılıyor.

Kamuoyu araştırmalarını önemsediği bilinen AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, partisinin seçmenle arasının açıldığını görmemesi imkansız.

Elbette benim gördüğümü -anketlerin gösterdiğini- Erdoğan da görüyor.

İyi de, neden seçmenlerinin kaçmasını engellemeye ve yeni seçmenler kazanmaya çabalamak yerine, her hal ve şartta AK Parti’ye oy verecek azınlık bir gruba hoş gelecek çıkışlarla yetiniyor?

Galiba Erdoğan da CHP’nin seçime kadar geçecek süre içerisinde yapacağı hatalara güveniyor.

Bir dahaki seçimde, büyük ihtimalle, ülkeyi kimin daha iyi yöneteceği düşüncesiyle değil de siyasi hayatta yaşanan kafa karışıklığında kim daha az hata yapmışsa ona bakarak oy kullanacağız.

Önümüzde dört yıl var; buna kalp mi dayanır?