Bangladeş’te sokak hareketlenmesi sonucuna ulaştı: Bangladeş’i iki dönemde (1996-2001 ve 2009-2024) toplam 20 yıl yöneten kadın başbakan Şeyh Hasina protestolar üzerine ülkeden kaçtı.
Şeyh Hasina’nın koltuğunu terk etmek zorunda kaldığı gün, Bangladeş’in bağımsızlık sonrası dönemine damgasını vuran ikinci kadın politikacı, 1991-1996 ve 2001-2006 tarihleri arasının başbakanı Halide Ziya, cezaevinden tahliye edildi.
Biri, -Şeyh Hasina- ülkenin ilk cumhurbaşkanı (1971-1975) olan Mucibur Rahman’ın kızı, diğeri -Halide Ziya- ise 1977-1981 arası dönemin cumhurbaşkanı olan Ziyaur Rahman’ın eşi…
Siyasette birbirine rakip iki kadın… Biri iktidara gelince diğeri cezaevinin yolunu tutuyor ya da kaçıyor…
Daha kötüsü de var.
Yaklaşık yarım yüzyıl önce, 15 Ağustos 1975 tarihinde, Hasina’nın babası, annesi ve erkek kardeşleri bir gece yarısı baskına uğrayıp öldürülmüşlerdi. Eşi ve çocuklarıyla Almanya’daydı Hasina ve sonraki altı yılı, mülteci olarak Hindistan’da geçirmişti.
Kadınlar neyi paylaşamıyorlar dersiniz?
Bangladeş 170 milyon nüfusuyla dünyanın sekizinci en kalabalık ülkesi.
Hindistan’ın kuzeyinde yaşayan Müslüman halk kendilerine ait bir devlet kurma idealini Pakistan adıyla gerçekleştirdiklerinde (1947) Bangladeş Doğu Pakistan adıyla onun bir parçasıydı.
Pakistan’ın Bengal nüfusunun kendilerine ait devlet arayışı kanlı bir bağımsızlık savaşına dönüştü (1971). Bir yıl sonra Bangladeş devleti kuruldu.
Yakın tarihle ilgili bu bilgileri neden veriyorum?
İngiltere’de, birkaç kentte, azınlıkları yıldırma amaçlı ırkçı protesto gösterilerini medyamız iyi takip ediyor; çok daha önce başlamış Bangladeş’teki hareketlenme ise, sonuç da aldığı halde, dikkat çekmiyor.
Şeyh Hasina’nın istifasıyla yatışan sokak hareketleri haftalardır sürüyordu Bangladeş’te. Hasina iktidar gücünü protestocuları vazgeçirmek için en aşırı biçimde kullandığından, çoğu öğrenci 300’den fazla insan olaylarda hayatını kaybetti.
Cumhurbaşkanı olan babasını ve bütün ailesini gece yarısı konutu basan militanlar eliyle kaybeden Hasina, Dakka Üniversitesi’nde okurken, sonradan hasmı olacak Halide Ziya ile birlikte, öğrenci hareketlerinin lideri konumundaydılar ve bu ikili, sokağı hareketlendirerek, 1982’de bir askeri darbeyle ülkenin başına geçmiş Gen. Hüseyin İrşad’ı istifaya zorlamışlardı (1990).
Öğrenci iken bir diktatörü yerinden eden sokak hareketlerinin liderliğini yapmış Hasina’nın kendisi, kadere bakın, otoriterliğe kaydığı için protesto eden öğrenciler eliyle iktidarını kaybetti.
Erşad sonrası yapılan seçimde partisi en çok oyu alan Halide Ziya başbakan olmuştu. Bir sonraki seçimde durum değişti: Partisi sandıktan başarıyla çıkan Hasina başbakanlığı üstlendi. 2009 sonrası ise, tam beş seçimde, Hasina partisini iktidarda tutabildi.
Muhalefete düşen Halide Ziya yolsuzluk iddiasıyla yargılandı ve 17 yıl hapis cezası aldı.
Yolsuzluk ve rüşvet Bangladeş’te yaygın. Zaten öğrencileri hareketlendiren bir sebep de bu. Uluslararası Şeffaflık kurumuna göre, Bangladeş 180 ülke arasında yolsuzlukta 146. sırada yer alıyor. 2004 yılında yolsuzluğu araştırma komisyonu kurulunca, çok sayıda siyasi, bürokrat ve iş insanı rüşvet yüzünden cezaevini boyladı.
Sokakların hareketlenmesinin bir başka sebebi de ekonomi.
Ekonomisi aslında bölge ülkelerinin ilerisinde. Son 15 yıl içerisinde ortalama yüzde 6-7 büyüdü Bangladeş ekonomisi, 2020 yılında fert başına gelirde Hindistan’ı da geçti.
Peki sorun ne?
Artan gelirden 170 milyonluk nüfus içerisinde ancak belli bir kesim yararlanıyor. Zengin daha zengin oluyor, fakir ise daha fakirleşiyor. Genç nüfus iş bulamıyor. Memuriyet sınavlarında iltimas yaygın.
Hasina iktidarını sürdürebilmek için sert tedbirlere başvuruyordu.
Medya üzerinde baskı var, kaçırılıp kaybettirilenlerden olmazlarsa cezaevleri gazetecilerin ikinci adresi haline geldi ve vaktiyle ailesini öldüren türden yargısız infazlar onun döneminde de sürüyordu.
İngiltere’deki protesto olaylarının iç-savaşa yol açacağını söylemiş Elon Musk. Bangladeş’te sokaklar iç-savaşsız sonuç alabildi.
Geçici başbakanlık için Nobel ödüllü Muhammed Yunus düşünülüyor.
Hasina’nın yargısı 83 yaşındaki fakir-fukara dostu Yunus’u da hapse atmanın peşindeydi.