İktidar karizmasına peş peşe çizikler

Futbol Federasyonu başkanlık seçimlerinde siyasi iktidarın gücünü arkasına almış gibi görünen Büyükekşi’nin seçimi kaybetmesi, bir şeyi gösterdi.

İktidar artık girdiği her seçimi kaybediyor.

İktidarın adını ya da gücünü arkasına aldığını zannederek güç hayali kuranlar artık madara oluyor.

Ve 2019 yılından bu yana iktidarın yenebildiği tek kişi Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

O çok güçlü görünen, muktedir Saraylılar Kılıçdaroğlu’ndan başka hiç kimseyi yenemiyor.

Aslında hiç böyle olmayabilir, iktidarın zafiyeti ve güçsüzlüğü 4 ay içinde ikinci kez ispatlanmayabilirdi.

İktidarın yapması gereken şey basitti.

Hiçbir şey yapmayacaktı.

Spora siyaseti sokmayacak, ülkede liyakatsizliği meziyet haline getiren tavrından bu kerelik uzak duracak ve federasyon seçimlerine hiç karışmayacaktı.

İlk gelen bilgilere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrı da bu yöndeydi.

Gücündeki eksilmeyi görüyor, eski gücünden uzak olduğunu hissediyordu.

Durduk yere gücünü test etmek ve riske girmek istemiyordu.

Ancak onun adını ve gücünü kullanmaya, bundan menfaat temin etmeye alışmış olanlar boş durmuyordu.

Yıllardır futbol dünyasında Erdoğan’a yakınlığı ile bir yer edinmeyi becermiş Servet Yardımcı, yanına Cumhurbaşkanı’nın kardeşini ve iktidara yakın birkaç iş insanını alarak Büyükekşi’nin yerini kapma planları yapıyordu.

Tam bu sırada Erdoğan’ın “Benim adımı kullanmayın, ne yaparsanız yapın. Kardeşim de ortalarda dolaşıp, ben birini destekliyormuşum havası yaratmasın” dediği konuşulmaya başlandı.

Bu durum Yardımcı’yı etkilemedi.

Yanında başka güçlü isimler vardı.

Ancak işler istediği gibi gitmedi.

Milli takımın işleri Almanya’da iyi gitti, Büyükekşi arkasına Cumhurbaşkanı’na çok ama çok yakın isimler, özellikle Kalyon Grubu’nun desteğini aldı, Göksel Gümüşdağ da orada hizalanınca Saray’ın ve liderin desteği Büyükekşi’nin arkasında toplandı.

Bu bile çok önemli değildi.

Servet Yardımcı’ya “Sen çekil” emri gitmesiydi yine de iyi bir yarış olacaktı. 

Üzerine bir de Erdal Alkış yarışa sokulmayınca ve Yardımcı çirkin bir müdahale ile yarış dışına itilince, pek de şansı olmayan bir isim, Hacıosmanoğlu tek rakip olarak kaldı.

Büyükekşi karşıtı oyların tek adresi kaldı.

Yapılan siyasi müdahaleye tepki gösterenler de Hacıosmanoğlu’na oy verince iktidar bir kez daha yenildi.

‘Hakem odası basan adamdan federasyon başkanı mı olacak” diyen ben bile “Hacıosmanoğlu seçilse daha iyi” diye yazıp söylemeye başladım.

Ve seçimi Hacıosmanoğlu kazandı.

İlginçtir, Hacıosmanoğlu’nun yönetimi de Büyükekşi’nin yönetiminden daha iyi isimlerden oluşuyor.

Hem de “Nerede bir yönetim varsa ben onun içinde olmalıyım” diyen Ural Aküzüm’e rağmen.

Kendi haline bırakılsa muhtemelen Büyükekşi’nin alacağı bir seçim, dışardan gelen siyasi müdahaleler ile kaybedildi.

Belli ki iktidar artık oyun kuramıyor, oyun okuyamıyor, oyuna ağırlık koyamıyor.

Bu seçimi İbrahim Hacıosmanoğlu kazanmadı aslında.

İktidar kaybetti.

Bir kez daha.

Bundan böyle de pek kazanacak gibi durmuyor!


İki gün izin

Değerli okurlar, önümüzdeki iki gün yazı yazmayacağım.

Hakkımdaki haksız hukuksuz yasaklar yüzünden aylardır kızımı göremiyordum.

Önümüzdeki iki günü ona ayıracağım.

Youtube yayınları devam edecek.

Yarın Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş ile şahane bir sohbet sizlerle olacak.

Pazar günü ise Türkiye’nin NBA’deki gururu, müthiş basketbolcumuz Alperen Şengün’ü konuk ettiğim son derece samimi bir röportajı izleyebilirsiniz.

Bana iki gün müsaade.

Pazartesi görüşmek üzere.


NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Her şeye burnunu sokanın burnunun boktan çıkmayacağını anladığımız zaman.