Bu başlığa bir Erdoğan daha eklemek lazım ama o iç siyasetle ilgili: AK Parti MHP’den vaz geçebilir mi? Yine de verilecek yanıtlar çok farklı değil. Şu fani dünyada hiç kimse ve hiçbir güç vaz geçilmez değildir. ABD, PKK’dan; Putin, Esad’dan; Erdoğan, ÖSO’dan ve AK Parti MHP’den vaz geçebilir, ama günü gelip kullanım değerinin miadı dolduğunda. Bir dakika daha önce değil.
ABD yönetimi diyemeyeceğim, Joe Biden yönetiminin artık neye, ne kadar hâkim olduğunu söylemek güç, ama ABD’nin Orta Doğu politikası üzerinde Beyaz Saray, Dışişleri ve CIA’dan da etkili güç olan Pentagon’un ihtiyacı devam ettiği müddetçe PKK’nın Suriye kolu PYD ile paravan örgüt SDG üzerinden işbirliği devam edecektir. Şu anda Fırat’ın doğusunda Arap ve İslamcı olmayan bir ortağa sadece bölgede bir ayağı olması bakımından değil, İsrail’in İran karşısında ileri üssü olması bakımından da ihtiyaç duyuyor ABD. Kullanım değeri kalmadığı dakika biter; bir dakika daha sonra değil.
Aynı şekilde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a desteği kara kaşı, kara gözü nedeniyle değildir elbette. Rusya, Suriye iç savaşında hem Türkiye hem ABD’nin hataları nedeniyle Orta Doğu’ya geri döndü. Artık Akdeniz, Kızıldeniz, Basra üçgeninde, modernize ettiği Tartus deniz üssüne ek olarak Hmeymim hava üssü bulunuyor. Ama Moskova açısından Şam’ın ortaklığı Esad’ın işbirliğinden daha değerlidir; ulusal çıkarlarına daha uygun ortak bulana dek sürer desteği.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ÖSO’ya desteği de öyle. Aslında isimleri artık Özgür Suriye Ordusu değil, Suriye Milli Ordusu ama ÖSO ismi Türkiye kamuoyunda yapıştı artık üslerine; öyle devam edelim. Erdoğan 3 Temmuz’da Astana’daki Şangay zirvesi çerçevesinde Putin ile yapacağı görüşme öncesinde, 2 Temmuz’da Esad ile görüşme şartını açıkladı. O da görüşmek için Türk askerinin Suriye toprağından çekilme şartını kaldırmasıydı. Erdoğan aynı konuşmada hem ÖSO hem de sığınmacılardan vaz geçmeyeceği mesajını verdi. Bunun miadı Türkiye’nin siyasi ve ticari çıkarlarının dayattığı noktada dolar.
Çıkar birliği üzerine kurulu her işbirliği, çıkarlar değiştiğinde ya da aksini dayattığında sona erer.
2023 seçimleri öncesinde Altılı Masa partilerinin çıkar birliği Erdoğan’ı 0 seçimde alt etmekti. Edemediler. Altılı Masa dağıldı. AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakının çıkar birliği iktidarda kalmaktı. Kaldılar. Devam ediyor. 2024 yerel seçimlerinde aldıkları yenilgi ve sarsıntılara rağmen devam ediyor, çünkü iktidarda kaldıkları müddetçe devam edecektir çıkar birlikleri.
Nasıl ABD henüz PKK’dan geçemiyorsa, Putin nasıl Esad’tan, Erdoğan nasıl ÖSO’dan henüz geçemiyorsa, AK Parti de henüz MHP’den vazgeçemez. Devlet Bahçeli de zaten kimi zaman sitem dolu bir arabesk klibniyle, kimi zaman dosya tutan yüzüklü elinin fotoğrafıyla bunu Erdoğan’a hatırlatıyor.
Erdoğan AK Parti iktidarını ayakta ve sağlam tutmanın mevcut en iyi yolunu hala MHP ile ittifakta, ona istediklerini vererek yanında tutmakta görüyor.