Pişmanlık, hayal kırıklığı panik...

ABD’de Demokrat Parti delegelerinin ve Demokrat Parti seçmenlerinin perşembe gecesi itibariyle yaşadığı duygular bunlar olsa gerek. Kasım ayındaki ABD başkanlık seçimleri öncesi mevcut Demokrat Başkan Joe Biden ile eski Cumhuriyetçi başkan Donald Trump arasında ilk münazara yapıldı. Tüm Amerika’nın ve tabii dünyanın canlı yayında izlediği bu münazaranın sonucu, Biden açısından bir felaketti.

Biden Kasım ayında 82 yaşını dolduracak. Uzun zamandır sağlık sorunları yaşıyor. Bu sebeple Biden’ın bu münazaradaki performansı zaten bir endişe kaynağıydı, ama sanırım hiç kimse bu kadar kötüsünü beklemiyordu. Enerjik görünmesi ve ‘4 yıl daha ülkeyi yönetebileceğine halkı ikna etmesi gereken’ Biden, Demokratlar’ın en güçlü olduğu “kürtaj” gibi başlıklarda bile etkili mesajlar veremedi. Trump’ın “ABD NATO bütçesinin yüzde 100’ünü karşılıyor, Avrupa ABD araçlarının ithalatını yasaklıyor” gibi doğru olmayan sözlerini yalanlamada bile atik davranamadı. 1,5 saatlik tartışmada odaklanma sorunu yaşadı, hatta zaman zaman konuşmakta zorlandı.

Trump’ın da iyi bir performans sergilediğini söylemek mümkün değil. Hakkındaki davayla ilgili sorulara doğrudan yanıt vermekten kaçındı, 6 Ocak’taki Kongre baskınındaki rolüne dair sorulara tatmin edici cevaplar veremedi ama Biden o kadar kötü bir performans sergiledi ki, Trump münazaranın kazananı oldu. Demokratlar işte bu yüzden büyük panikte.

Keşke…

Bu tip münazaralar ABD demokrasinin bir geleneği. 1976’da kurulan Başkanlık Münazaraları Komisyonu, o tarihten beri bu tartışmalarının yapılmasını sağlıyor, adaylar da hem geleneğin sürdürülmesi hem de ABD halkına saygının bir gereği olarak televizyon ekranlarında kozlarını paylaşıyor. Geçmiş dönemlere göre epey erken yapılan ilk tur için Demokratların çok daha istekli ve ısrarcı olduğunu biliyoruz. Trump’ın devam eden dava süreçlerinin sıcaklığı geçmeden onu köşeye sıkıştırmak için bunu istediler ama eminim bunu böylesine iştiyakla istediklerine pişman oldular. Münazara başladıktan sonra başlıkta yazdığım ruh haline girmeleri sadece birkaç dakikalarını aldı. Parti yöneticileri, karar vericiler ama özellikle Biden’ın kampanyasına fon sağlayan iş insanları şimdi ‘ne yapacağız’ diye kara kara düşünüyorlar.