Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Sayın Abdullah Eren, Ankara’daki gazetecilere yabancı öğrencilerle ilgili kapsamlı bir bilgilendirme sunumu yaptı.
Daha önce birkaç kez bu konuya ilişkin açık kaynaklardan edindiğim bilgileri aktarmıştım. Sayın Eren’in sunumu sayesinde daha yeni ve doğru bilgilere ulaşmış olduk.
Dünya genelinde ülkesi dışında eğitim gören uluslararası öğrenci sayısı 7 milyon rakamına ulaşmış. Bu 7 milyon öğrencinin yarısından fazlası 10 ülkeyi tercih ediyor. İlk sırada ABD var; onu İngiltere, Kanada, Fransa, Avusturalya, Almanya ve Türkiye takip ediyor. Evet, Türkiye 7’nci sırada. Rusya, Çin ve Japonya’nın önünde.
Türkiye’de 366 bin uluslararası öğrenci var. Toplam üniversite öğrencileri içinde yabancı öğrencilerin oranı sadece yüzde 4,8. Bu oran ABD’de yüzde 6, İngiltere’de yüzde 23, Avustralya’da 32.
Uluslararası öğrencilerle ilgili yanlış bilinen bir konuya da açıklık getiriyor Abdullah Eren: Türkiye’deki yabancı öğrencilerin sadece yüzde 5’i Türkiye devlet bursuyla eğitim görüyor. Geriye kalan yüzde 95 kendi imkanlarıyla okuyor.
İşin ekonomik boyutu çok çarpıcı: Uluslararası öğrencilerin Türkiye ekonomisine katkısı 2011 yılında 200 milyon dolar iken, 2024 yılında 1,5 milyar dolara ulaşmış. Eğitim dışı harcamaları, örneğin barınma, seyahat, aileler vs. eklendiğinde bu katkı 3 milyar dolara ulaşıyor. Bir yabancı öğrenci Türkiye’ye yıllık ortalama 9 bin dolar bırakıyor.
Yabancı öğrencilerin katkısı elbette Türkiye’ye bıraktıkları dolarla sınırlı değil. Türkçe öğreniyorlar. Türk öğrencilerin farklı kültürleri tanımalarına yardımcı oluyorlar. Mezun olup ülkelerine döndüklerinde Türkiye dostluğunu devam ettiriyorlar. Türkiye’den mezun olanlar ülkelerinde önemli görevlere geliyorlar. Bir Türk şirketi yurtdışında yatırım yaparken bu öğrencileri istihdam ediyor ve büyük fayda sağlıyor. Şu anda Zanzibar Cumhurbaşkanı, Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı, Somali Savunma Bakanı, Irak Bölge Bakanı, Bosna Hersek’in Ankara Büyükelçisi, çok sayıda profesör, CEO, işadamı ve yönetici Türkiye’de eğitim görmüş.
Dünya genelinde 165 ülkede Türkiye’den mezun olmuş 150 bin kişi var; Türkiye devlet bursuyla okuyarak mezun olan kişi sayısı ise 162 ülkede 42 bin kişi.
YTB, 31 ülkede kurduğu mezun dernekleriyle bu öğrencilerle irtibatı sürdürüyor.
Türkiye’nin 7 milyonluk uluslararası öğrenci pastasından pay alması, hatta ilk 10 ülke arasına girerek, ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkelerle rekabet eder konuma ulaşması elbette birilerini rahatsız ediyor.
Türkiye’de son yıllarda Ümit Özdağ ve Zafer Partisi eliyle yürütülen yabancı düşmanlığı ve yabancı öğrenci düşmanlığı boşuna değil.
YTB Başkanı Abdullah Eren, Türkiye’de eğitim görmek için yıllık ortalama 160 bin öğrencinin başvuru yaptığını, ancak bu rakamın, ırkçı söylem ve saldırılar nedeniyle 2023’de 118 bin, 2024’de 121 bine düştüğünü ifade ediyor.
O kadar ki, başvuru yapacak öğrencilerin soru sorduğu portala Ümit Özdağ tayfası örgütlü olarak giriyor, Türkiye’de eğitim görmeyi planlayan öğrencilere “sakın gelmeyin”, “sizi kovarız” gibi mesajlar yazıyorlar. Üstelik bunu örneğin Kazakistan’dan, Türkmenistan’dan, Azerbaycan’dan gelecek öğrencilere bile yapıyorlar.
Bu ırkçı saldırı ve söylemlerin Türkiye’deki öğrencilere hasar verip vermediğini sordum Sayın Abdullah Eren’e. Öğrenci şikayetlerinin arttığını, kiralık ev bulmanın zorlaştığını söylüyor. Çok önemli de bir detay veriyor: Fransa’nın devlet bursu veren Campus France kuruluşu, Afrika’da rakiplerinin Türkiye olduğunu açıkça ifade etmiş. Ümit Özdağ’ın kışkırttığı ve Türk kızlarına da çirkin bir iftira olan Karabük’teki Afrikalı öğrenciler yalanı, Fransa basınında ve Fransa’nın fonladığı Afrika’daki birçok yayında geniş işlenmiş.
Doğrudan ve dolaylı bu kadar faydası olan, Türkiye’nin ABD, İngiltere, Fransa ile rekabet edebildiği yabancı öğrenciler konusunda, içerde yapılan bu kadar saldırı tesadüf olabilir mi? Bu saldırı ve söylemler, Türkçü, milliyetçi, hatta ırkçı olabilir mi? Çok açık ki, Ümit Özdağ ve tayfası, Türkçü, milliyetçi, ırkçı maskeyle Türkiye’nin en büyük rekabet alanlarına, Türkiye’ye, hem de Türkiye’nin rakipleri adına saldırıyorlar.
Fetullah Gülen, Müslüman/Dindar maskesiyle arkasına on binlerce safı takarak İsrail ve ABD’nin uşaklığını yapıyordu; şimdi de Türkçülük/milliyetçilik/ırkçılık maskesine aldanan başka bir saf kitle Türkiye aleyhine çalışıyor.
Bunun adı ihanettir.